Bulgaristan'dan Türkiye'ye zorunlu göçün 34. yılı dolayısıyla göçe giden süreci, göç dönemini ve sonrasında "Mayıs Olayları" olarak tanımlanan ve o dönemi her yıl törenle anan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi yetkililerinin açıklamalarıyla derledi.
Eski Sovyetler Birliği'nin (SSCB) desteğiyle 1944'te Bulgaristan'da iktidara gelen komünist rejimin son döneminde asimilasyon girişimleri yoğunlaşırken Türk ve Müslümanların kararlı direnişi bu rejimin düşmesine vesile oldu.
Üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu HÖH Partisinin himayesinde her yıl "Mayıs Olayları" olarak tanımlanan o günler törenlerle anılıyor.
Türk ve Müslümanların dini ibadetlerini yasaklamaya, isimlerini Bulgar adlarıyla değiştirmeye çalışan ve Türkçe konuşmalarını dahi yasaklayan eski rejimin 34 yıl önce sona erdirilen zulümleri tarih kitaplarında geçmiyor.
Parlamentoda yapılan kınama bildirisinin ötesine gidilmediği gibi asimilasyonun fikir sahipleri asla cezalandırılmadı.
Eski komünist partinin çizgisinde siyaset yürüten Bulgaristan Sosyalist Partisinin (BSP) siyasi arenada ve hukuksal alanda suçluların bulunması için verdiği çabalar da sürüyor.
Bulgar komünistlerin asimilasyon girişimleri 1964'te, 1971-1973'te, 1982'de, 1984-1985'te yapıldı ancak zulümler, 1989'da zirveye ulaştı.
1985'te Bulgaristan'da HÖH'ün bugünkü Fahri Başkanı Ahmet Doğan liderliğinde Türk ve Müslümanların direnişi için gizli bir örgüt kuruldu. Yaklaşık 200 kişilik bu örgütün liderleri olan 32 kişi tutuklanıp hapse atıldı. Onlar mücadelelerine hapisten de devam ettiler ve 1989'da Bulgaristan'ın kuzeydoğusunda başlayan ilk protestoları hazırladılar.
Protestolar yüzünden dönemin diktatörü Todor Jivkov, dininden vazgeçmeyi reddeden Türk ve Müslümanlara komşu Türkiye’ye doğru sınır kapılarını açtı.
Eski komünistlerin “Büyük Seyahat” olarak adlandırdığı 1989 yılının yaz döneminde düzenlenen zorunlu göçte yaklaşık 400 bin Türk ve Müslüman, Türkiye’ye sığındı. O dönemde nüfusu 8 milyon olan Bulgaristan'da kalan 850 bini aşkın Müslümanın isimleri ise zorla değiştirildi.
Jivkov rejiminin kendini Moskova’ya beğendirmek için giriştiği asimilasyon başarısız olunca rejim, 10 Kasım 1989’da devrildi.
Bulgaristan'daki Müslümanlar, 1991'de yaşananların sorumlularına dava açtı. Hala devam eden davada eski diktatör Jivkov, eski İçişleri Bakanı Dimitar Stoyanov, eski Dışişleri Bakanı Petar Mladenov ve eski Başbakan Georgi Atanasov sanık olarak yer aldı. Bu sanıkların hiçbiri artık hayatta değil.
Hala kapatılmamış ancak ilerlemeyen davayla ilgili Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelere göç eden 130'u aşkın görgü tanığının ifadelerinin alınması istenmiş ancak bazı tanıkların bulunamaması nedeniyle dava süreci uzamıştı.
Dava kapsamında farklı iddialarla bazı sanıklar, açtıkları küçük çaplı tazminat davalarını kazanmıştı.
“Mayıs Olayları” olarak anılan rejime karşı direniş, Bulgaristan'ın kuzeydoğusundaki Kaolinovo bölgesinde 30 bin kişinin katılımıyla 19-27 Mayıs 1989'da başladı. Bulgar milislerin ateş açması sonucu barışçıl ve silahsız protestoculardan 9'u öldü, yüzlercesi gözaltına alındı.
Ülkede 33 yıldır mayısın ikinci yarısında geleneksel düzenlenen anma etkinliklerinin en kapsamlı olanı ülkenin kuzeydoğusunda, Demir Baba Tekkesi'nde, Pristoe, Medovetz köylerinde ve Ruen ilçesinde yapılıyor.