Moskova’daki ‘5 Mart mutabakatı’ sivillerin korunmasına yönelik vurgularıyla öncekilerden farklı. Soçi hafızasıyla İdlib’de yeni bir statüko inşasını öngören anlaşma, ‘sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini’ Rus tarafının kabul edişi anlamına geliyor.
5 Şubat tarihli Moskova zirvesi ‘kolay olmayan’ bir mutabakatla tamamladı. Büyük görüş ayrılıklarıyla masaya oturan liderler “İdlib’de çatışmaların durdurulması için iyi bir temel” olarak görülen bir zeminde buluşabildi. İdlib’de çatışmasızlığın devamlılığını önemseyen bir hassasiyet ve bu doğrultuda yeni bir statüko ve yeniden mevzilenme kararları öne çıktı. Ateşkesin tesisi, bir süre bölgedeki çatışmaların ve Esed’in İdlib’e saldırılarının önünü kesti. Ancak bu durumun devamlılığının sağlanıp sağlanamayacağı en kritik konu ve Türkiye bu konuda çok yönlü diplomasiyle hareket etmeye hazırlanıyor.
Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası ve terörle mücadele kararlılwığının bir kez daha vurgulandığı mutabakat, ‘insani’ vurgularıyla önceki anlaşmalardan farklı bir mahiyet teşkil ediyor. Rusya’nın ‘sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini’ kabul etmesi önemli bir adım olarak karşılık buldu. Önceki mutabakatlardan farklı olarak Moskova mutabakatında, insani krizlerin aşılmasına yönelik ortak çabalara ilişkin gelecek projeksiyonlarına büyük bir yer ayrıldı. İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesi, sivillerin korunması, ihtiyaç sahibi Suriyelilere ön koşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının önemi vurgulandı. Rusya’nın Türkiye’nin yürüttüğü insani çabalara da katkı sağlaması bekleniyor. Anlaşmada ayrıca, ülke içinde göçün önlenmesi ve evlerinden ayrılmış Suriyelilerin asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılması vurgulandı.
‘Soçi mutabakatı sınırları hafızada tutulmak suretiyle’ İdlib’de yeni bir statüko inşa edildi. Bu aşamada rejim unsurlarının gözlem noktaları dışına çıkarılmasında ısrar edilmemekle birlikte Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığı bir kez daha teyid edildi. Önceki gece itibariyle başlayan ateşkesin olası ihlallerine karşı TSK tüm gücüyle müdahale edecek. Gözlem noktalarının yeni pozisyonu, M4 karayolunun güvenliğini sağlayacak mekanizmalar, iki ülke savunma bakanlarının önümüzdeki 7 günde yapacakları çalışmalarda netlik kazanacak. M4 karayolunun kuzeyinde ve güneyinde 6’şar km’lik genişlikte güvenli koridor tesisi için bölgeye yeni gözlem kuleleri inşa edilmesi bekleniyor. M4’ün 6 km güneyinden bu yeni mevzilenme de İdlib kent merkezi ve Türkiye sınırlarının daha güvenli hale gelmesini sağlayacak. Türkiye ve Rusya, rejim veya terörist saldırılarına karşı M4 ile set oluşturacak.
Bugün bomba yok
- Suriye’de uzun bir zamandan beri Esad rejiminin havadan ve karadan bombaladığı İdlib’de ateşkes ilanı sevinç gösterileriyle kutlandı. Kent meydanında toplanan yüzlerce İdlibli slogan atıp, “Bugün uçak ve bombardıman yok, Türkiye’ye teşekkür ediyoruz” mesajı verdi. Kent merkezindeki aydınlatma direklerine de Türk bayrakları asıldı. Kutlamalara katılan İdlibli Muhammed Nur Karmiş, “İdlib’de oturuyorum, ateşkesi kutluyoruz burada. Tayyip Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. Bombalar sustu, savaş durdu” dedi. Saldırılar sonucu bir oğlunu kaybeden Nicah el-Hasan ise “Türkiye olmasa açlıktan ölmüştük. Evlerimiz yıkıldı, bahçede yaşıyoruz. Bugün uçak ve bombardıman yok. Dün en az 20 ev bombardımanda yıkıldı. Türkiye’ye ve Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. İdlib’de güzel bir güne uyandıklarını ifade eden Muhammed el-Hac ise “Bize yardım edene Allah yardım etsin. Suriyeliler Erdoğan’ı çok seviyor, ben de çok seviyorum. Bombalar sustu. Allah ondan razı olsun” diye konuştu.