Baydın döneminde İsrail ve Ukrayna’ya bol keseden yardım edildi. Tramp’ın seçilmesinden memnun olanların gerekçelerinden biri, savaşları bitirme sözü vermesiydi. Göz önünde iki ciddi savaş var. İkisi de bize yakın. Biri az yukarıda, diğeri az aşağıda. ABD’den Ukrayna’ya yapılan yardımın kesilmesi zor değil. Bir karara, bir imzaya bakar. Tramp o meşhur, kâğıda sığmayan, gösterişli imzasını atıverir, trak diye durur yardım. * Fakat İsrail tarafı öyle basit görünmüyor maalesef. Hem sınırsız destek
Baydın döneminde İsrail ve Ukrayna’ya bol keseden yardım edildi.
Tramp’ın seçilmesinden memnun olanların gerekçelerinden biri, savaşları bitirme sözü vermesiydi.
Göz önünde iki ciddi savaş var.
İkisi de bize yakın.
Biri az yukarıda, diğeri az aşağıda.
ABD’den Ukrayna’ya yapılan yardımın kesilmesi zor değil.
Bir karara, bir imzaya bakar.
Tramp o meşhur, kâğıda sığmayan, gösterişli imzasını atıverir, trak diye durur yardım.
*
Fakat İsrail tarafı öyle basit görünmüyor maalesef.
Hem sınırsız destek sözü verip hem yardımı kesmek olmaz.
O hâlde İsrail’e olan destek kesilmeyeceğine göre oradaki savaş nasıl bitecek?
“Savaşları 24 saat içinde bitireceğim” diyen Tramp, yoksa Filistinlileri tamamen bitirterek mi sözünde durmayı hesaplıyordu?
*
Şaka değil, kelime oyunu yapamıyoruz.
Sadece nasıl bitireceğini anlamak maksadıyla soruyoruz bunları.
Her ne kadar cevaplayacak biri çıkmasa da…
En azından vicdanlara seslenmekle yetiniriz.
*
“Filistinli diye bir şey yok” diyen “Filistin’de işgal olmadığını” savunan, Batı Şeria’yı kabul etmeyen bir eşkıyayı göreve getirmezdi başka türlü düşünse.
Tuttu, o kişiyi İsrail büyükelçisi tayin etti. Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması yetmezmiş gibi.
Yetmek ne kelime! O başlı başına küstahlıktı, haddi aşmaktı, sınırsız kötülüktü. İnşallah bir gün farkına varır yahut vardırılır.
ASIL BÜYÜK KİM?
Seçime bir yıl kaldı, altı ay kaldı… Bir ay, bir hafta kaldı derken, işte o gün de geçti gitti. Tramp ipi göğüsledi.
Seçim yaklaşırken adayların ikisi de İsrail’e yaltaklanma yarışına girmişlerdi.
“Ben İsrail’e daha fazla destek çıkarım... İsrail’i ben daha çok severim... En bol yardımda ben bulunurum... O da bir şey mi ben her konuda İsrail’e açık çek veririm…” diyerek seçim kampanyasını açık artırmaya çevirdiler.
Ayrıca ikisi de görev süreleri boyunca aynı yarışı devam ettirdiler.
Başkanken de yakında seçim varmış gibi davrandılar.
Yarış bitti, seçim geride kaldı, fakat bunlar hâlâ “Bizim İsrail’e olan bağlılığımız…” şeklinde sözler sarf ediyorlar. Tartışılmazmış bağlılıkları.
*
Küçük olan ülke, büyük olana bağlılık bildirir.
Alt seviyede olan, yukarıda olana.
Yardım ve desteğe muhtaç olan, yardım edebilecek konumdakine.
Ay Dünya’nın, Dünya Güneş’in etrafında dönüyor. Demek ki sadece insanlarda ve hayvanlarda değil, uzaydaki gezegen ve uydularda da durum aynı.
Bir de bitkilere bakalım. Sarmaşık ağaca sarılır. Ağaç sarmaşığın etrafında dolaşmaz.
*
Ne var ki söz konusu ABD ve İsrail olunca durum değişiyor.
Burada terslik görünüyor.
Dünyanın en büyük gücü bilinen koskoca ABD, onun tırnağı mesabesindeki küçücük İsrail’e nasıl bağlılığını ispatlama gayretine girer?
Yoksa asıl büyük olan İsrail mi?
#filistin
#siyaset
#Mehmet Şeker
