Onbir Ayın Sultanı Ramazan’ın habercisi olan üç ayların başlangıç tarihi Diyanet İşleri Başkanlığının 2024 dini günler takvimine göre belli oldu. 2024 yılının ilk kandili Mevlid kandili, 14 Eylül Perşembe günü idrak edilecek. Ardından Regaip kandili idrak edilerek üç ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunacağız. Üç aylar, Müslümanlar için manevi bir dönemdir. Bu aylarda yapılan ibadetlerin ve duaların özel bir değeri olduğuna inanılır. Peki, Üç aylar ne zaman başlıyor, hangi aya denk geliyor? İşte Diyanet dini günler takvimi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan 2023 dini takvimi sonrasında üç ayların başlangıç tarihi belli oldu. İslam dünyasında önemi ve fazileti büyük olan üç aylar için geri sayım başladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da üç aylar dualar ve ibadetlerle geçecek. Peki, Üç aylar ne zaman başlıyor, hangi aya denk geliyor? İşte detaylar.
ÜÇ AYLAR NE ZAMAN BAŞLIYOR, HANGİ AYA DENK GELİYOR?
Üç ayların başlangıcı bu yıl 12 Ocak Cuma gününe denk gelmektedir. 2024 yılı Dini günler takvimi şu şekilde;
11 Ocak PERŞEMBE: REGAİB KANDİLİ
12 Ocak CUMA: ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI
6 Şubat SALI: MİRAC KANDİLİ
24 Şubat CUMARTESİ: BERAT KANDİLİ
11 Mart PAZARTESİ: RAMAZAN BAŞLANGICI
5 Nisan CUMA: KADİR GECESİ
9 Nisan SALI: AREFE
10 Nisan PAZARTESİ: RAMAZAN BAYRAMI (1.Gün)
11 Nisan SALI: RAMAZAN BAYRAMI (2.Gün)
12 Nisan ÇARŞAMBA: RAMAZAN BAYRAMI (3.Gün)
15 Haziran CUMARTESİ: AREFE
16 Haziran PAZAR: KURBAN BAYRAMI (1.Gün)
17 Haziran PAZARTESİ: KURBAN BAYRAMI (2.Gün)
18 Haziran SALI: KURBAN BAYRAMI (3.Gün)
19 Haziran ÇARŞAMBA: KURBAN BAYRAMI (4.Gün)
7 Temmuz PAZAR: HİCRİ YILBAŞI
16 Temmuz SALI: AŞURE GÜNÜ
14 Eylül CUMARTESİ: MEVLİD KANDİLİ
ÜÇ AYLARIN DİNDEKI YERİ VE BU AYLARDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ NEDİR?
Halk arasında üç aylar diye bilinen Receb, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylardır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), Receb ayı girdiğinde “Allah’ım! Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” diye dua etmiştir (Taberani, el-Mu‘cemü’l-evsat, 4/189 [3939]; Beyhaki, Şuabü’l-iman, 5/348-349 [3534]). Ramazan ayında oruç tutmak farzdır (el-Bakara, 2/184-185). Receb ve Şaban aylarında ise; Hz. Peygamber’in (s.a.s.) diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu, ancak Ramazan’ın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhari, Savm, 52-53 [1969-1973]; Müslim, Sıyam, 173-179 [1156-1157]; Ebu Davud, Savm, 54 [2428]; İbn Mace, Sıyam, 43 [1741]). Bu itibarla, Receb ve Şaban aylarının aralıksız olarak oruçlu geçirilmesinin dini bir dayanağı yoktur. Kişi, sağlığı müsait olup güç yetirdiği takdirde bu aylarda dilediği kadar nafile oruç tutabilir.
RAMAZAN AYININ FAZİLETLİ OLUŞUNUN SEBEBİ NEDİR?
Ramazan ayının faziletli olmasının belli başlı sebepleri şunlardır: Hidâyet rehberimiz Kur’ân-ı Kerim, bu ayda indirilmeye başlamıştır. (Bakara 2/185)
Cenâb-ı Hakk’ın, “bin aydan daha hayırlı” olduğunu haber verdiği Kadir Gecesi bu aydadır.
En mühim sebep de Yüce Rabbimizin kullarına lûtufta bulunarak, senenin bir ayını kazanç mevsimi hâline getirmesidir. Kendilerine bahşedilen bu fırsatı değerlendiren mü’minler, Kitap ve Sünnet-i Seniyye’yi bir ay boyunca hayatlarına yansıtır, böylece büyük ecirler kazanmış ve günahları da affedilmiş olarak bayram sabahına çıkarlar.
Ramazan ayı, bütün mevsimleri dolaştığından, Müslümanların, her tür şartlar altında Allah’a ihlâs ve teslîmiyetle ibadet ettiklerini göstermektedir.
Bu kadar faziletli bir ayda sevap kazanıp cennete girmek, Cehennemden uzaklaşarak şeytana gâlip gelmek, şüphesiz daha kolaydır. Şeytanın en büyük yardımcısı olan nefis, oruçla terbiye edildiğinden, insan Ramazan’da günahlardan uzaklaşma hususunda zorluk çekmez. O hâlde Müslümanlar, Ramazan fırsatını iyi değerlendirmeli, oruçları hakkıyla tutmaya, Kur’ân-ı Kerim, zikir ve bilhassa gece ibadetleriyle meşgul olmaya, bol bol hayır ve infakta bulunmaya gayret etmelidir.
Ashâb-ı Kiram Ramazan’ı büyük bir coşku ve heyecanla yaşar ve bu mânevî havayı evlatlarına da teneffüs ettirirlerdi. Nitekim Hz. Ömer, Ramazan’da sarhoş olan birine:
“Yazıklar olsun sana! Bizim çocuklarımız bile oruç tutmaktadır” demiştir. (Buhârî, Savm, 47)