Rus lider Putin Ukrayna'yı işgale başladıklarını televizyondan duyurdu, Rus ordusu askeri tesislere füze saldırıları gerçekleştirdiğini açıkladı. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Rusya'nın saldırı karşısında Türkiye'ye Boğazları kapatma konusunda çağrıda bulunarak, "Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Çanakkale ve İstanbul boğazlarının Rus gemilerinin geçişine kapatılması talebini iletmek üzere Dışişleri Bakanlığı’na gidiyor" ifadelerini kullandı. Peki, Türkiye ne yapacak? Türkiye Rusya Ukrayna savaşının neresinde yer alacak?
Rusya Ukrayna savaşı resmen başladı. Vladimir Putin'in Donbas'a askeri operasyon talimatının ardından, Rus askeri birlikleri kara ve havadan saldırıya geçti. Askeri birlikler Ukrayna topraklarına girerken, hava hareketleri de Ukrayna'nın stratejik noktalarını bombalıyor.
Rusya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamda Ukrayna'daki hava savunma sistemleri, askeri hava limanları ve hava kuvvetlerinin "yüksek hassasiyetli silahlarla" etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Ukrayna'dan yapılan açıklamada da hava sahalarının vurulduğu açıklandı.
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar basın açıklaması yaparak şunları söyledi: "Silahlı kuvvetlerimiz bölgesel işgalcilerle mücadele ediyor. Şu an önemli olan Ukrayna'ya gösterilecek destek. Buradan Türk yönetimine sesleniyorum. Türk halkının Ukrayna'yı haklı davasında desteklemesini umuyoruz. Türkiye’den İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın Rus savaş gemilerine kapatılması talebimizi Türk tarafına ilettik."
Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki güvenlik zirvesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşti.
Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ele alınacağı zirveye, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık etti.
Zirveye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın katılacak. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kazakistan’da bulunması nedeniyle zirveye katılamadı.
Toplantıda NATO çerçevesinde atılacak adımlar değerlendirilirken, son gelişmeler ele alınacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri harekata ilişkin, "Rusya'nın Ukrayna topraklarına başlattığı askeri harekatı kabul edilemez bulduğumuzu ve reddettiğimizi belirterek başlamak istiyorum. Uluslararası hukuka aykırı gördüğümüz bu adım bölgenin barış, huzur ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir. Her ikisini de dost ülkeler olarak gördüğümüz, yakın siyasi, ekonomik, sosyal ilişkiler içerisinde bulunduğumuz Rusya ve Ukrayna'nın bu şekilde karşı karşıya gelmiş olmasından dolayı samimi olarak üzüntü duyuyoruz. Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü korumak için verdiği mücadeleyi desteklediğini, biraz önce görüştüğümüz Sayın Zelenski'ye de tekrar ifade ettim. Kendi vatandaşlarımız ile bölgedeki Tatar kardeşlerimiz başta olmak üzere Ukrayna'da yaşayan herkesin can güvenliğinin sağlanması konusunda üzerimize düşenleri yapacağız. Derin tarihi bağlarımız ve dostluk ilişkilerimiz olan Rusya ve Ukrayna arasındaki sorunların Minsk Mutabakatları çerçevesinde diyalog yoluyla çözülmesi çağrımızı tekrarlıyoruz. Nitekim dün Sayın Putin ile görüşmek suretiyle, kendisine de bunları ifade etmiştim" diye konuştu.
Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği heyeti ile bir araya gelmekten dolayı memnuniyet duyduğunu söyleyerek, "Türkiye, tarihin derinliklerindeki diğer sayfaları bir kenara bırakarak söylüyorum; Osmanlı'nın ilk asrından itibaren bir Avrupa ülkesidir. Geçen asrın başına kadar, bugün üzerinde çok sayıda Avrupa ülkesinin yer aldığı aldığı topraklar bizim vatanımızın bir parçasıydı. Bugün de tarihi ve sosyal bağlarımızın ötesinde Trakya Bölgemizle Avrupa kıtasının ayrılmaz bir kısmını oluşturuyoruz. Dolayısıyla çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları yerlerin siyasi, sosyal, ekonomik faaliyetlerine etkin şekilde katılmaları ve söz sahibi olmaları kadar tabi bir durum yoktur. Kimi çevrelerin ülkemizi Avrupa'dan dışlama, Avrupa'nın karşısından bir coğrafya ve toplum olarak gösterme çabaları kesinlikle art niyetlidir. Balkanlardan orta ve doğu Avrupa'ya kadar her yerde tüm kazıma, yok etme, silme çabalarına rağmen hala izlerimizi takip ederek, kıtanın her köşesinde özellikle bunları görmek mümkündür. Böylesine köklü bir tarihi ve sosyolojik gerçeğin olduğu yerde hiçbir Türk vatandaşı kendini dışlanmış, hele hele aşağılanmış hissedemez" ifadelerini kullandı.