Teknoloji sayesinde dijital içerik devrini yaşıyoruz. Herhangi bir kişinin, tüm konular üzerinde konuştuğu ve içerik üretttiği zamanlardan geçiyoruz. Masaüstü bilgisayardan dizüstüne geçiş ve sonrasında akıllı telefon devrimi insanoğlunun bilgiye erişimindeki tüm ezberleri bozdu. Çok değil 10 yıl öncesinde video ve fotoğraf gibi içeriklere arama motorlarından ulaşıyorduk. Aynı dönemde yükselişte olan Facebook ve o dönemdeki adıyla Twitter (şimdilerin X'i) sayesinde, dijital etkileşim dönemine girdik. Sosya medyada paylaşımlarda bulunmaya başladık.
Araştırmalara göre, dijital dünyadaki yenilikler öyle bir hızla ilerledi ki, küresel çaptaki verinin yüzde 90'ı son iki yılda üretildi. Dijital teknoloji devriminden önce çoğumuz, bilgiye geleneksel medyadan ulaşılırken, şimdilerde tek tuşla milyonlarca şarkı, video ve fotoğrafa erişebiliyoruz. Tabii ki bu durum, doğru bilgiye erişimi de zorlaştırdı. Milyarlarca uyarana maruz kaldığımız ortamlar, dezenformasyonu da beraberinde getirdi. Üstelik bunların önemli bir bölümü medya organlarının değil sıradan insanların ürettiği içeriklerden oluşuyor. Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Brand Week İstanbul 2024'te de yeni teknolojilerin toplumlar ve markalar üzerindeki etkisi değerlendirildi.
TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Küresel İş Çözümleri Lideri Barış Aldanmaz, dünya genelindeki verinin yüzde 90'ının son iki yılda üretildiğine değindi ve bu hızın her geçen yıl artacağına işaret etti. Aldanmaz etkinlikteki konuşmasında, "Bu yoğunluk, içerik tüketiminde bir sınır oluşturuyor. Teknoloji, zamanın ötesine geçemediğinden, en büyük engelimiz hâlâ zaman" yorumunu yaptı.
Günümüzde içerik dağıtımı dört ana dönemde farklılaştı. Kendi tüketim alışkanlıklarını da beraberinde getiren dönemler şu şekilde.
* 2000 öncesi: Geleneksel medya egemendi, içerik sınırlıydı ve insanlar bilgiye gazete, televizyon ve radyo gibi geleneksel medya kanallarının sunduğu bilgiye ulaşırdı.
* 2000-2010 arası: İnternet ve arama motorlarının yükselişiyle içerik erişimi arttı; insanlar çevrimiçi olarak spesifik bilgilere ulaşabiliyordu.
* 2010-2020 arası: Sosyal medya platformlarının büyümesiyle insanlar takip ettikleri kişilere göre içerik görmeye başladı. Bu dönemde influencer’lar da takipçi sayısına göre etki alanı oluşturdu.
* 2020 ve sonrası: Tüketiciler, arkadaşları, aileleri ve takip ettikleri kişilerin paylaştıkları içerikler yerine, o anki tüketim alışkanlıkları ve ilgilerine göre kendilerine uygun içeriklere ulaşır hale geldi. Böylece, insanlar gerçekten ilgi çekici, eğitici ve heyecan verici içerikleri tüketir hale geldi.