Son yıllarda artan terör olayları ve sınırımızda yaşananlar, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılan uçakların, insansız hava araçlarının, silah ve ekipmanların hayati bir önem taşıdığını bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin son dönemde yaptığı bu milli atılım cumhuriyetin ilk yıllarında da özellikle havacılık alanında yapıldı. Kayseri’de kurulan ilk uçak fabrikası, Nuri Demirağ’ın ürettiği ilk yolcu uçağı ve ilk yerli otomobil… Bu büyük projeleri, son 10 yılda hayata geçirilen yerli ve milli sanayiden ayıran tek nokta ise hepsinin hazin sonunun kapılarına kilit vurulması oldu.
Milli Mücadele döneminde yerli ve milli üretimin önemini anlayan cumhuriyet 1923 yılından itibaren iki önemli atılım gerçekleştirdi. İlk olarak Tayyare Cemiyeti kuruldu. Bunun ardından Tayyare Motor Türk Anonim Şirketi TOMTAŞ kuruldu. Şirketin 125 bin TL’lik ilk sermayesini de Türk Hava Kurumu sağladı.
Kısa sürede inşa çalışmalarına başlanan fabrika için gereken malzemeler Almanya’dan deniz yolu ile İskenderun’a getirildi, oradan trenle Ulukışla’ya oradan da develer ve kağnılar ile Kayseri’ye taşındı. Junkers fabrikayı iki aşamada tamamlamayı taaddüt etti. Buna göre fabrika 1926 sonbaharında onarım yapabilecek duruma gelecek, 1927 yılında ise uçak üretimine başlayacaktı.
İnşa çalışmalarının ilk aşaması söz verilen tarihte bitti. Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey ve Milli Savunma Bakanı Recep Peker’in de katıldığı resmi törenle TOMTAŞ 6 Ekim 1926’da açıldı. Toplam 6 hangardan oluşan ve 500 Kw’lık bir güç santrali kurulan fabrikanın ilk aşamasında 50 Türk ve 120 Alman işçi çalışmaya başladı. Fabrikada çalışacak Türk personel daha önce gruplar halinde Almanya’ya gönderilerek gerekli eğitimi aldı.
TOMTAŞ çok büyük beklentilerle kuruldu ama bir süre sonra sorunlar baş göstermeye başladı. Junkers ekonomik sıkıntı içindeydi, anlaşmadan doğan yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlandı. Ayrıca fabrikada çalışan Alman işçilere, Türk işçilerden daha fazla ücret verilmesi huzursuzluklara yol açtı, bu durum Ankara’yı oldukça rahatsız etti.
TOMTAŞ’taki sıkıntının bir diğer kaynağı, daha fabrika kurulmadan önce TOMTAŞ’ın hedeflenen biçimde üretime geçmesi durumunda işlerinin bozulacağını anlayan yabancı firmaların ortalığı bulandırması oldu.
Sonuçta Junkers, 3 Mayıs 1928’de 520 bin lira karşılığında tüm haklarından vazgeçerek hisselerini Türk Hava Kurumu’na devreder ve ortaklıktan ayrıldı. Fabrika 1929 yılı boyunca kapalı kalmasına karşın bakım ve onarım işlerini sürdürdü. 1931 yılında tamamen Milli Savunma Bakanlığı’na devredildi ve Kayseri Tayyare Fabrikası adıyla yeniden açıldı. Ertesi yıl uçak üretimi için ilk anlaşmasını Amerikan The Curtiss Aeroplane and Motor Company Inc. ile yapan Kayseri Tayyare Fabrikasında kapanana kadar çeşitli Amerikan, Alman, İngiliz ve Polonya uçakları üretildi. Fabrikanın ürettiği son uçaklar ise İngilizlerden alınan lisans altında üretilen Miles Magister tipi eğitim uçakları oldu.
TOMTAŞ olarak başlayan ve Kayseri Tayyare Fabrikası olarak devam eden süreçte, 6 Ekim 1926’daki açılışından itibaren TOMTAŞ’ın ürettiği ve montajını yaptığı uçakların sayısı ve modelleri:
Bölgesel bir güvenlik bloğu oluşturmak ve sınırlarının bütünlüğünü korumak, Mustafa Kemal Atatürk döneminde Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli politikası haline geldi. Bu amaçla sınır komşuları ile ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterildi. İran ile resmi antlaşmalarla başlayan iki ülke arasındaki ilişkiler İran Şahı Rıza Pehlevi’nin 1934 yılındaki ziyareti ile yumuşama ve barış sürecine girdi. Ziyarete gelen İran Şahına Uçak hediye edildi, ziyaret planlandığından daha uzun sürdü.
Kayseri uçak fabrikası sadece ürettiği uçaklarla tarihe geçmedi. Uçak filolarına yenileri dâhil edildiğinde, eskilerin vekâlet yedeği adı altında hurdaya ayrılması Kayseri sanayinin temelini oluşturdu. Türkiye’nin çok ciddi döviz sıkıntısı yaşadığı 1958’li yıllarda birçok ham madde tedarik edilemedi. Böyle sıkıntılı bir dönemde hurdaya çıkan uçaklar kapı kolundan, düdüklü tencereye, dikiş makinesi gövdesi yapmaya uzanan bir sürecin başlamasına yol açtı.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından başlayan Amerikan Marshall yardımları kapsamında Türkiye’ye bol miktarda ABD uçağı girmesi ile birlikte Türkiye üretmek yerine satın almayı benimseyince fabrikada artık üretim yapılmadı. Hazıra alıştırılan Türkiye’nin uçak üretimi konusunda kazandığı deneyimler de bir çırpıda heba edildi. Kayseri Tayyare Fabrikası’nın tesisleri, uçak bakım ve onarımı amacıyla 1950’de Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi oldu.
Oysa Türkiye’den hemen önce Sovyetler Birliği’nde Junkers tarafından kurulan fabrika ile Sovyet hava sanayinin temelini attılar. Kubishev’de kurulan bu fabrika, Mig ve Tupolev gibi havacılık tarihinin efsanelerin doğum yeri oldu. Junkers mühendislerinin geliştirdiği jet motorları Rus teknolojisinin temelini oluşturdu.