Tayşi, Ramazan’ın paylaşma ayı olduğunu hatırlatarak, "Aç olan insanların neler hissettiği, tokluğun sadece nefise hizmet ettiğini anladığımız bir aydır. Ramazan ayı, aslında yemek israfını engeller" dedi.
Diyetisyen Tayşi, oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanmasının esas alınması gerektiğine dikkat çekerek, "Ramazan ayında yapılan en önemli beslenme değişiklikleri arasında oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısıdır.
Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 17 saat aç kalacağız. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve tok tutucu, yağlı olmayan besinler tercih edilmelidir" dedi.
Tayşi, yapılan en büyük hatalardan birinin de çok hızlı bir şekilde çok miktarda besin tüketmek olduğunun altını çizerek, "Ramazan ayında sofralarda bolluk ve bereket vardır. Oruca niyetli olan kişilerin kan şekerleri düşmektedir ve ezanın okunması ile birlikte kan şekeri düşük olduğundan daha fazla miktarda besin tercih etmektedir.
Oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmadığı, ancak bazı hastalıklarda şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği gibi bazı hastalıklarda veya özel durumlarda olumsuz sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemelidir. Kronik hastalığı olan kişiler oruç tutmadan önce uzman hekimlerine danışmalıdır" şeklinde konuştu.
Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler tercih edilmelidir. Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları vb. içmeye özen gösterilmelidir.
İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır" diye konuştu.