Toplumlarda zengin-fakir arasında bir bağ kurarak toplumsal barışa katkıda bulunan oruç, vücudu yeniliyor. Diyet uzmanları tarafından oruç diyetleri sıkı bir şekilde eleştirilse de, oruç tutmak yeni akyuvar hücrelerini üretmeyi sağlıyor. Farklı dinlere sahip bilim adamları ise orucun insan vücuduna yararı olduğunu ispat etmiş durumda.
"İslam dünyasının en yararlı kurumlarından biri oruçtur. Oruç, bedenin hem fiziksel, hem ruhsal dinlenişidir. Dokuları temizler, birikmiş toksinleri, zehirleri atar. Müslümanlar böylece her yıl bir ay bedenlerini dinlendirirler."
Prof. Strüb de oruç hakkında; “Oruç tutan bir bünye adeta revizyona girmektedir” der.
Japon biyolog ve bilim insanı Yoshinori Ohsumi orucun insan sağlığına iyi olduğunu bilimsel olarak ispat etti. Yoshinori Ohsumi bu alandaki çalışmalarıyla 2016 Nobel Tıp Ödülü kazandı. Çığır açan bu araştırmaya göre 3 günlük oruç yaşlılarda bile vücudun bağışıklık mekanizmasını komple yenileyerek vücudun dinçleşmesini sağlıyor.
1940 Nobel Tıp Ödülünü kazanan ünlü bilim adamı Dr. Alexis Carrel “L’hamme Cet İnconnu” adlı eserinde, oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını, sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini, böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu anlatır, orucun sağlık bakımından çok faydalı olduğunu söyler.
İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi Hastanesi'nin Anestezi ve Yoğun Bakım Danışmanı Dr. Razeen Mahroof, bu aşamanın vücutta bazı olumlu etkileri de olduğunu söylüyor.
"Gündelik hayatta çok daha fazla kalorili gıda alıyoruz ve vücudumuz hastalıkları atlatmak gibi önemli görevleri yerine getiremez oluyor. Oruç sırasında bu durum yeniden dengeleniyor. Vücut yeniden daha önemli fonksiyonlarına odaklanıyor, enfeksiyonlarla savaşması ve hastalıklardan iyileşmesi de kolaylaşıyor."
Dr. Mahroof bu dönemde organların maksimum kapasitesine döndüğünü söylüyor. Hafıza ve konsantrasyon yeniden güçlenirken, enerjinin de arttığını vurguluyor. Mahroof sözlerine şöyle devam ediyor: