Siirt merkezinde yükselen caminin inşa tarihi kesin olarak bilinmiyor ancak minare kaidesindeki kitabesine göre Selçuklu Sultanı Mugiziddün Mahmud tarafından 1129 yılında yaptırıldığı tahmin ediliyor. Cizre Valisi Atabey Mücahit İshak tarafından da camiye bazı ilaveler yapılmış. Bu ilaveler ve daha sonraki yıllarda yapılan değişikliklerle cami orijinalliğinden uzaklaştırılmış.
Civarında medfun bulunan kırk şehitten dolayı Kırk Şehitler Camii olarak da bilinen caminin en dikkat çekici mimari unsuru Siirt'in sembolü durumundaki minaresidir.
Dikdörtgen prizma kaide üzerine yuvarlak gövdeli olarak oturtulmuş, kalın ve firüze çinilerle süslü olan bu minarenin kaidesinde kufi yazılar, geometrik geçmeler, örgü ve yıldız motifleri bulunuyor. Gövdesinde bulunan ancak bir kısmı dökülen çini ve mozaikler, 12. yüzyıla tarihlenen ender örnekler arasında sayılıyor.
Bu yüzden Anadolu'da çini mozaiklerle süslenmiş ilk minare olduğu düşünülüyor. Siirt Ulu Camii de plân bakımından bölgede benzer örnekleri bulunan ulu camilerin öncüsü sayılıyor.
Siirt ulu Camii'nin mihrap duvarı.
Siirt Ulu Camii, Güneydoğu Anadolu'da Büyük Selçuklulara bağlanan üç önemli camiden biridir.
Siirt Ulu Camii'nin dışı haşmetli bir görüntü verirken, iç mekanı sadeliğiyle dikkat çekiyor.
1129 yılında camiyi onartan Selçuklu Sultanı Mugiziddün Mahmud'un kabri caminin iç mekanında yer alıyor.
2008 restorasyonunda ortaya çıkarılan mozaik süslemeli özgün mihrap.
Eyvanın iki yanında kubbeleri taşıyan orta ayaklardaki mihraplar ilk yapıdan kalmadır. Restorasyon sırasında ortaya çıkarılan bu mihraplar mozaik süslemeleriyle birlikte günümüze ulaşmış.
Osmanlı döneminde caminin doğu kanadındaki medrese hücreleri kaldırılmış, yerine iki nefli bir bölüm inşa edilmiş.
Minarenin gövdesinde bulunan ancak bir kısmı dökülen çini ve mozaikler, 12. yüzyıla tarihlenen ender örnekler arasında sayılıyor. Bu yüzden Anadolu'da çini mozaiklerle süslenmiş ilk minare olduğu düşünülüyor.
Caminin en önemli birimi Siirt'in simgesi durumundaki minaresidir. Dikdörtgen prizma kaide üzerine yuvarlak gövdeli olarak oturtulmuş, firüze çinilerle süslü olan bu minarenin kaidesinde kufi yazılar, geometrik geçmeler, örgü ve yıldız motifleri bulunuyor.
Kaynaklara göre ilk cami, eyvanla birleşen mihrap önü kubbeli yapısıyla Büyük Selçuklu mimarisinin plan şemasındaydı. Daha sonra mihrap önü kubbesinin iki yanına kubbeli iki mekânla eyvana dikey uzanan beşik tonozlu iki nef eklenerek, geniş orta mekânıyla enine gelişmiş bir cami haline getirilmiş.