Kurban Bayramı 28 Haziran Çarşamba günü başlıyor. Kurban kesmeyi düşünen vatandaşlar, kurban kesmek farz mı vacip mi sünnet mi? sorularının cevabını sorguluyor. Peki, kurban kesmek farz mıdır, vacip midir, sünnet midir? Kimler kurban kesmekle yükümlü? Haberimizde Diyanetin kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü ile ilgili yaptığı açıklamaları bulabilirsiniz...
Kurban Bayramı'na sayılı günler kala,
kurban kesmek farz mı vacip mi sünnet mi?
sorusunun cevabı merak edilmeye başladı. Peki
kurbanın dini dayanağı nedir? Peki kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü nedir?
Kurban ibadetinin mahiyeti ve hükmü nedir?
Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelen kurban, dini bir terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan” demektir. Arapça’da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir.
Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Kurban kesmek farz mı, vacip mi, sünnet mi?
Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir
(İbn Rüşd, Bidâye, I, 429).
Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur
(Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.
Kimler kurban kesmekle yükümlüdür?
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148).
Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir
(Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca
kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekatın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.
Kurban ibadetiyle yükümlü olmak için gerekli nisap miktarı, gümüşün değeri üzerinden belirlenebilir mi?
Aşırı derecede değer kaybeden gümüşün günümüz şartlarında nisap konusunda ölçü olma niteliğini yitirdiği bir gerçektir. Nisap miktarında gümüş ölçü alındığı takdirde zekât alabilecek durumdaki kimseler, zekât yükümlüsü hâline geleceklerdir. Bu itibarla zekât ve kurban gibi ibadetlerin sorumluluğunu belirlerken altının ölçü alınması daha uygundur.
Bu itibarla kurban kesmeyi vacip kılan zenginliğin dinî ölçüsü, ister nâmi (artıcı) olsun isterse olmasın kişinin borçları ve temel ihtiyaçları dışında 80.18 gr. (20 miskal) altına ya da bunun değerinde para veya mala sahip olmasıdır. Hangi türden olursa olsun bu miktar mala sahip olmayan kişi kurban kesmek zorunda değildir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256).
#Kurban
#Bayram
#kurban bayramı