Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Erzurum, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan, Erzincan, Tunceli ve Bingöl’ün il sağlık müdürleri ve saha koordinatörleriyle bir araya gelerek son gelişmeleri değerlendirdi.
Bakan Koca, sonrasında salgınla mücadelede son durumu kamu oyuyla paylaşmak üzere kameraların karşısına geçti.
"Erzurum halkının misafiri olarak 8 ilimizin değerlendirmesini yapmak üzere Diyarbakır'dayız. Bu ziyaretlerle çalışma toplantılarının amacı birden fazladır. Salgınla mücadelede problemi yerinde ele almak bölgede ek tedbirleri uygulamaya sokmaktır. Hastanelerin ve çalışanlarımızın hakkında bilgi sahibi olmak ve ayrıca hastalarımızla doğrudan görüşmektir.
Şehirlerimizde halen yatırımları devam eden sağlık yatırımlarını kontrol etmektir. Size şehir şehir yaptığımız ziyaretin üç sebebini saydım. Bunlara dördüncüsünü ilave etmek istiyorum. Salgına karşı alınması elzem tedbirleri buralara bizzat gelerek size hatırlatmadır. Önemli sebeplerden biri de maske, mesafe, temizlik kuralının yaygınlaşmasıdır.
Lütfen sözlerimi sadece sayılara, oranlara dikkat ederek değil tekrarlanmasında çok büyük faydalar olan tedbirlere dikkat kesilerek dinleyin. Yaza nispetle oldukça riskli olan sonbahar aylarına girdik. Önümüz kış. Zamanımızın büyük kısmı kapalı alanlarda geçecek, virüsün yayılım imkanı genişleyecek.
Koronavirüs grip üzerinden yayılırsa salgınla baş etmek daha da zorlaşır. Sizden ricam ilk günlerdeki titizliğe dönmenizdir. Salgın geçen yıl Aralık ayında başlamıştı. Dünyanın her köşesini etkilediği için nerede başladığının artık önemi yok. Eldeki bilgilere göre virüs en az 39 milyon kişiye bulaştı. En başta bu sayı sadece 1'di. Koronavirüs dünyaya o 1 bir kişiden yayıldı. Ve o 1 sayısı 39 milyona ulaştı.
Bulaşma riski açısından baktığınızda tüm dünyada aktif vaka sayısı geçmiş aylara kıyasla kat kat fazladır. Halen dünyadaki aktif vaka sayısı 70 milyonun üzerindedir. Her şeyden önce virüsün nasıl bulaştığı ve alınması gereken önlemleri, hayatımızı onunla baş ederek nasıl sürdüreceğimizi çok iyi biliyoruz. Radikal çözüme maalesef zaman var. Bu zaman boyunca virüse geçit vermemeliyiz. Koronavirüs kişiden kişiye solunum yoluyla geçmektedir. Maske vazgeçilmez bir tedbir hatta tedbirlerin en önemlisidir.
Bilim adamlarımız maskenin koruyuculuk özelliğinin yüzde 90'a kadar çıktığını söylemektedir. Bugünden itibaren tavizlerin riski fazlasıyla artmaktadır. Lütfen evinizin dışındaki kapalı ortamlarda maske takmayı ihmal etmeyin. Aile ziyaretlerini erteleyin. Sizin için rehber olan HES uygulamasından mutlaka yararlanın. Bazı bölgelerde HES'e ilgi maalesef düşük. Erzurum ve çevresinin insanı için söylüyorum, HES'i kullanmak sizin için kıtlama çayı içmek gibi olmalıdır.
İşyerleri çok dikkat edilmesi gereken ortamlardır. Herkes diğerinden taşıyıcı imiş gibi korunmalı ve günlük hayat buna göre düzene konulmalıdır. Sosyal mesafe virüse karşı ikinci tedbirdir. Sonbahar ve kış aylarında sosyal mesafenin önemi arttı. Mesafe ne kadar azalırsa virüs solunum yolu vasıtasıyla o kadar kolay bulaşmaktadır. Çünkü solunum yoluyla havaya damlacıklar çıkmakta ve solunum yoluyla geçmektedir.
El temizliği üçüncü tedbirimizdir. Bu konuda alışkanlığın ötesinde titizlik göstermeliyiz. Bu üç tedbire uymak, bizim filyasyon ekibi, günlük test, yatak kapasitesinden daha önemlidir. Bunlara ihtiyacımız tedbirlere uyulup uyulmadığına bağlı olarak değişmektedir.
Bilim aşı konusunda önemli gelişmeler gösteriyor. Fakat bilinen o ki, aşı bulunana kadar dünyayı zor günler bekliyor. Avrupa'da ciddi önlemler alınmazsa Nisan ayına kadar ölüm oranlarının 5 kat artabileceği söylendi. Kovid 19 bölgedeki ölüm nedenleri arasında 5. sırada. DSÖ'nün endişesi boşuna değil. Fransa'da 8 kentte gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi, İspanya'da ve Hollanda'da bazı eğlence yerleri kapatıldı. Almanya'da katı tedbirler tekrar konuşulmaya başlandı.
Fransa'da vaka sayısı dün 30 bindi, İspanya'da 35 bini geçti. İtalya'da salgının başından bu yana en yüksek rakamlara ulaşıldı. Belçika'da yoğun bakım ünitelerinde bu seyirle Kasım ayı ortasında dolacağı belirtiliyor. İngiltere'de bazı kısıtlamalara gidildi. Avrupa'daki bu tablo ikinci dalga olarak nitelendirilmektedir.
Salgın dünyanın bir yerinde yükselişe geçtiği zaman bunu diğer bölgeler izliyor. Sizlerle bazı endişelerimi açıkça paylaşmış, 1 milyon 100 bini aşan sağlık çalışanımızla her zamankinden daha çok çaba içine girdiğimizi belirtmiştim. 1 ay öncesine kıyasla yayılımın önünü kestik. Fakat bu başarıyı İstanbul, Bursa, Kocaeli, Kahramanmaraş, Denizli gibi illerde de göstermeliyiz. Buralardaki artık elbette tüm Türkiye için risktir.
Salgının önü ancak yeni bulaşmalar önlenerek geçilir. Bize yardımcı olun, virüsün size bulaşmasına izin vermeyin. Başkalarını da kendinizi korur gibi koruyun. Tedbirlere uymayan, salgında yurttaş olarak sorumsuz davranan kişilere karşı gerekli mekanizmalar var. İçişleri Bakanlığımız büyük çaba gösteriyor maske ve mesafeye uyulması için.
Düğün, nikah gibi törenler kuralına uygun yapılması için takip ediliyor. Bu denetimlere sizin çevrenizde yaptığınız nazik uyarıları da eklemek istiyorum. Erzurum Şehir Hastanemizde sağlık mesleğine mensup arkadaşlarımızla hasbıhal ettik. Gözlemlerini benimle paylaştılar. Çocuk servisinde yatan hastalarımızı ziyaret ettim. Burada da şehir hastanemiz gurur verici kaliteye sahiptir.
Bugün değerlendirmelerini yaptığımız 8 ilimizdeki sağlık tesislerine yönelik yatırım planlarımızı özetlemek istiyorum. Şehir hastanelerimizin sağlık hizmetlerine yaptığı katkı vatandaşımız açısından takdire mazhar olmuştur. 1570 yataklı Erzurum Şehir Hastanemizi tamamlayarak salgın başladığı dönemde hizmete aldık."