Koronavirüs ile mücadele kapsamında saat 17.30'da bir araya gelen Bilim Kurulu'nun toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Örnek davranışlarıyla mücadelemize destek olan gençlerimizi kutluyor, büyüklerimize içten hürmetlerimi sunmak istiyorum. Evde kalarak artık mücadelenin en sağlam grubunu oluşturdular. İşe giderken tedbirden ödün vermeyen insanlarımızı kutluyorum.
Koronaya karşı mücadelemiz birlikteliğimizi oluşturuyor. Değerli medya mensupları korona salgını konusunda yürüttüğümüz iletişimde katkınız büyük. Bunu doğrulukla titizlikle yapan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Hastaların tespitinde nasıl bir yöntem izliyoruz? Diğer ülkelerle aramızda benzerlikler, farklılıklar nelerdir? Neden ısrarla direnmek, önlem almak gerekiyor? Bugünkü sözlerim bu soruların cevabı olma amacını taşıyacak.
Şu ana kadar aldığımız bazı sonuçlar Türkiye'nin salgının mümkün en az kayıtla aşacağına işaret ediyor. Bu işareti biz tedbirler yüzde yüz kullanmamasına rağmen alıyoruz. Tedbirleri yüzde yüz kullanabilsek umuttan çok daha öte kelimelere seçeceğiz. Sonuca odaklanalım, bilelim ki tedbir yüzde yüze yaklaştıkça neredeyse uğraşılacak tek sorun eldeki vakalardır.
Vakaların sayısı tüm dünyada artıyor. Her ülke kendi mücadelesini kendi şartlarında veriyor. Vaka sayıları tartışma konusu. Türkiye'de salgında tespit edilen her olay sizin gözünüzün önündedir. Tablonun olumsuz yönü tam olumlu yönleri ise kısmen gözünüzün önündedir. Türkiye'de hastalığın bir haftada en çok vaka sayısına ulaşması 4. haftada gerçekleşti. Yani 4. haftada Türkiye'de vaka artış hızı düşüşe geçti. Virüsün yayılma gücünü hatırlamalıyız. Virüsün yayılma gücüne karşı şu anki şartlarda yayılma hızını kontrol altına almaya başlamış bulunuyoruz.
Filyasyon kelimesini çok duydunuz. Bu kelimeyi ileri ki günlerde unutmayacaksınız. Bu kelime bunu hak ediyor. Filyasyon bulaşıcı hastalıkla ilgili temas zincirinin taranmasının adıdır. Vaka artışının erkenden düşüşe geçmesini biz bu filyasyonla sağladık. Filyasyon yöntemini bizim gibi uygulayan hiç olmadı. Pozitif tanı konan hastaların her birinin son üç gün içinde temas ettiği bütün kişilere ulaşıp, onları taramaya çalıştık. Bunun dikkat, titizlik gerektiren bir çalışma olduğunu dışarıdan anlamak zordur.
Filyasyonda yani hastanın temas halinde olduğu kişiler zincirinin taranması sürecinde neler oluyor? O kişilere ulaşılıyor, gözlem altına alınıp izole edilip tedavilere başlanıyor. Genel tarama zaten doğru önlem değil, güvenli sonuç elde etme açısından akılcı da değil. Filyasyon uygulaması soruya güçlü cevap veriyor. Biz nokta atışı yaparak ilerliyoruz. Yaygın temas taraması, sıkı takip salgının önünü kesmenin yolu bu. Dünyanın büyük kısmı filyasyon yerine şikayet üzerine tanı ve tedavi yolunu izliyor. Hasta kaybı artış oranı hızında da az evvel bahsettiğim vaka artış hızına sahibiz. Vaka artış hızının inişe geçmiş olması, ölüm artış hızının yavaşlaması mücadelede doğru yönde olduğumuzun, tedbirlerden sonuç alacağımızın somut işaretleridir.
Yöntemi en yaygın şekilde filyasyon yapan ülke Türkiyedir. Bugüne kadar tanı konan hastaların temas zincirindeki 261 bin 969 kişi tespit edildi. Bunların yüzde 95.8'e ulaştık. Temas zincirinde yer alan vakaya ortalama 4,5 temaslı kişi düşmektedir. Bunların yaklaşık yüzde 96'sına ulaşarak takip yapılmıştır. 251 bin 28 kişiye takip yapılmıştır. Filyasyon süreci nasıl işliyor? Hastanın çok detaylı hikayesini alıyoruz. Kimlerle ne zaman görüştüğü, aile ortamı, yakınları, iş yeri arkadaşlarını, sosyal ilişkilerinde temas halinde olduğu bilgileri toplanıyor.
Bu noktadan itibaren filyasyon ekiplerimiz harekete geçiyor. Bugüne kadar bahsetmediğim filyasyon ekipleri biri doktor, biri sağlık memuru, yardımcı personel olmak üzere ortalama 3 kişiden oluşuyor. Bu ekipler her koronavirüs vakasında harekete geçip hastanın temas halinde olduğu listelenmiş kişileri 48-49 saat zaman zarfında taramaktadır. Doğrudan bu kişilerin adreslerine ulaşılmaktadır. Merkez birimlerimiz onların sahadaki çalışmasını takip etmektedir. Erken tanılarla hem yayılma önlenmekte, hem de risk grubunda olan bazı kişilerin belki de hayatları kurtulmaktadır. Filyasyon çalışması 81 ilde yapılmaktadır. Yüzde 99 yapılan Zonguldak'ta filyasyon çalışması birinci ildir, en düşük Şanlıurfa'dır. İstanbulda 1200 filyasyon ekibi görev almaktadır.
Virüsü taşıyan kişilerle temaslı kişileri saptayan bu ekipler sahadaki en aktif kimselerdir. Filyasyon çalışmamızın ağırlıklı bir kısmı aile hekimlerimiz tarafından yürütülüyor. Bu kişiler de belirti ortaya çıkıp çıkmadığı bizzat aile hekimlerimiz tarafından araştırılmaktadır. Sahip olduğumuz büyük veri havuzun bir kaynağı aile hekimleriyle kurduğumuz sistemdir.
Koronavirüsle mücadelemiz mahalle bazına kadar inmiş vaziyettedir. Sokağa, apartmana, eve uzanmıştır. Her sağlam veri virüse karşı bir silahtır. Bakanlığımız sağlık teknolojisinde olduğu gibi bu verilerin oluşturduğu sistem konusunda insanımıza güven verecek üstünlüğe sahiptir. Türkiye'den anlık olan veriler tek bir sistemde toplanmaktadır.
Sağlık Bakanlığı küçük bir hastanede yatan bir kişinin ateşinin kaç derece çıktığı bilgisine sahiptir. Koronavirüsle mücadelenin çok iyi organize olmuş, işine hakim uzmanlar tarafından yürütüldüğünü bilin. Bütün bu çabanın size yüklediği sorumluluğu bir an bile unutmayın, tedbirlerden taviz vermeyin.
Bu sistemli mücadele gözle görünür sonuçlar veriliyor. Vaka tespitinde, hasta tedavisinde, yoğun bakımda başarılıyız. Yüksek motivasyona sahibiz. Bizi sonuca götürecek kural açık, hareketi azalt, izolasyonu arttır. 33 bin 70 bugünkü test sayımız. 30 bini aşmış olduk. 4062 pozitif vakamız olmuştur. Toplamda 65 bin 111'e ulaşmış olduk. Bugün vefat eden 107 vatandaşımız oldu.
Can kaybımız toplamda 1403'e yükselmiştir. Birbirine benzerliklerine göre üç farklı model göze çarpıyor. Nüfusa göre sınırlı vakaların görüldüğü, doğrulanmış vakaların az olduğu ülkeler en büyük kümeyi oluşturuyor. Fransa, İran, İngiltere ve Çin ortak özellikleriyle birbirine yaklaşmış durumdadır. Türkiye hastalıkla mücadele başarımıza göre yerimiz değişebilir. Hastalıkla mücadelemizi başarılı bir şekilde sürdürebilirsek daha az görülen ülkeler duruma kaymış olacağız.
Avrupa ülkelerinde İspanya ve İtalya ise kendilerine has ayrı bir konumdadır. Amerika hasta sayısı ve ölüm oranları bakımından kendi başına tüm dünyadan ayrılmaktadır.
Amerika, İngiltere, Fransa'nın seyrini nasıl olduğunu tablolarla gösterdim. Amerika 11. haftada ulaştığı düzeyi biz 4. haftada yakalamış olduk. Türkiye'de vaka artışı söz konusu ama artış hızının dördüncü haftada düştüğünü söyleyebiliriz. Ölüm artış hızının beşinci haftada başladığını çok net söyleyebiliriz.
Türkiye'nin durumu dünyadan farklı seyrediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde vaka sayısının artmasıyla birlikte sağlık kuruluşlarında, hastaneye, yatış, yoğun bakım, cihaza bağlanan hastaların sayısında bir azalış asla söz konusu değil. Vaka sayısı arttığı oranda hastaneye yatış oranı artık gösterir, hastanede bu yük giderek artar. İtalya'da, İspanya'da, Fransa'da, Amerika'da bunu gördük. Koridorlarda entübe edilir tabloları gördük.
Türkiye'de vaka artış hızı düşmekle birlikte yoğun bakım ve entübe edilen hasta sayısında artık bir duraklamaya girdiğini çok net görüyoruz. O nedenle sosyal medyada çok yayılan 0-21 oranından bahsediliyor. Türkiye artık artış hızının azaldığı, pik yapmaya doğru gittiği, vaka ve ölüm artış hızının duraklamaya girdiği önümüzdeki dönemde plato çizmeye geldiği için oran birbirine çok yakın. Önümüzdeki dönemde ölüm oranları düştüğünde bu tablonun farklılaştığını çok net görmüş oluruz. Artık burada bir duraklama dönemine, piki yakalama dönemine girdiğini görüyoruz. Bunu çok net söyleyebiliriz bir kayıtla, tedbirlere sıkı uymaya devam eder yeni bir dalga oluşmazsa seyrin nasıl oluşacağını biz biliyoruz.
Bilim Kurulumuzda cezaevinden çıkanlarla ilgili bir yaklaşım oldu. Sağlık taramalarında semptomu olan hastalık şüphesi olanları zaten hastaneye alıyoruz. İzolasyon anlamında da birtakım uyarılarımız var, onunla ilgili çalışmalarımız var, pratikte, sahada uygulamış olacağız.
Dünyada aşı noktasında çok çalışma var. Türkiye de yoğun bir çalışma içinde. Bütün üniversitelerimiz dahil olmak üzere bütün birimlerimizle destekliyoruz. Üç merkez virüsü izole etmiş oldular. Bu dönemde bundan sonraki çalışmalar hızla devam ediyor olacak.
İlaçla ilgili daha çok Çin yoğun bakımda entübe olan hastalara kullanımını önemsemişti, biz ise bu ilacı yoğun bakıma geçiş döneminde kullanılmasının faydalarını gördük. İlacın devamı da gelmiş oldu, dün dağıtımı yapılmış oldu. Bugün Bilim Kurulu'nda konuştuğumuz konulardan bir tanesi oldu. Dünyada hiçbir ülke vatandaşına pozitif olan, şüpheli olan vakaya bizde olduğu gibi başladığımız bir ilaç oldu. Bunun daha bizde görülmediği dönemden önce tedarikini sağlayan ve bu dönemde vatandaşına ücretsiz veren ve bu kadar da yaygın veren bir ikinci ülke yok. Biz bir milyona yakın ilacı stokladık. Çin'den getirilen ilacı da bu yoğunlukta kullanan yine bir ülke yok.
Aşıyla ilgili Türkiye'nin klinik araştırmalar merkezi olması yurt dışı için istemiyoruz. Bu anlamda yaklaşımlar oldu. Biz yaklaşımımızı çok net ifade etmiş olduk. Biz kendi aşı çalışmamızı klinik araştırma öncesi birçok ülke ile yapabiliriz ama klinik uygulamasında kendi çalışmalarımızı daha önemli olduğunu ifade ettik. Sayın Baş'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Virüsün herkese karşı tedbirli olmasını ifade ediyoruz. Tedbirlere uyulduğu ölçüde herhangi bir riskin olmadığını söylüyoruz.
Bilim Kurulu'nun her zaman üzerinde durduğu izolasyonun, hareketli ortamın minimalize edilmesi şeklinde oldu. Hareketliliği, teması azaltan, izolasyonu hedefleyen her türlü yaklaşım Bilim Kurulu'nun talep ettiği bir durum. Amaca bu anlamda hizmet eden bir durum. Sonuçlarıyla ilgili biz bütün rakamları şeffaf bir şekilde her gün sizlere aktarıyoruz. Kamuoyu biliyor. Önümüzdeki dönemde bu sonuçları birlikte görmüş olacağız.
Plazma tedavisiyle ilgili Kızılay ağırlıklı merkez olmak üzere bu fonksiyonu üstlenmiş durumda. Ayrıca birçok üniversitemizi de bu anlamda yetkilendirdik. Kendi hastalarına, kendi merkezlerinde bu plazmaları alıp, vakalarına uygulayabilme yetkisi verdik. Türkiye'nin birçok üniversitesinde, hastanesinde Kızılay merkezli plazma uygulamasına geçildi. İyileşen vakalarımızın sayısı giderek artıyor. Antikor oluşumunda plazma tedavisi edeceğimiz hasta sayısı artmış olacak. Faydası ile ilgili bilimsel çalışmayı arkadaşlarımız yayın haline getirmiş olacak.
Şu an bir tahminde bulunabiliriz ama kesin net bir ifade kullanmak doğru olmaz. Biz artık bu dönemde bir haftada görülen en yüksek vaka sayısı dönemine ulaştık. Artış hızının azaldığını biliyoruz, önümüzdeki dönemde pik ve plato çizme dönemini bekliyoruz. Araya bir yeni dalga girmezse bu anlamda önümüzdeki dönemi beklediğimiz şekilde dünyada geliştiği şekilde görmemiz mümkün olabilir. Bunun için önümüzdeki 1-2 haftanın önemli olduğunu, yeni bir dalgalanma olmadığı müddetçe önümüzdeki 1-2 hafta içinde yakalayabileceğimizi biliyoruz.
Özellikle burada salgınla mücadele izolasyon, temas ve mesafenin son derece önemli olduğudur. Hareketlilik ne kadar azaltılabilirse sonuca o kadar katkısı olacağını hepimiz biliyoruz. Hafta sonu sokağa çıkma yasağının olması tabii ki pozitif etkileri olacak. Sayın Cumhurbaşkanı da açıklamış oldular, bu hafta sonu sokağa çıkma yasağı devreye girecek.
Biz özellikle bu anlamda çok rahat yapabiliriz, hatta izolasyonlu sokağa çıkma yasağı kişiler için yapabiliriz. Bizz erken dönemde daha çok pozitif ve şüpheli olan, ailesiyle birlikte olanları temaslı görüyoruz onlar da dijital takipte olmuş oluyor.
Adana özelinde baktığımızda yoğun bakım yatak sayımızda Türkiye ortalamasının çok altında olduğunu biliyoruz. Kapasite olarak hem yoğun bakım hem de yatak doluluk oranı. Adana'da şu an böyle bir ihtiyacı görmüyoruz. Bu anlamda düşündüğümüz İstanbul'da iki yer oldu. Anadolu ve Avrupa yakası. İstanbul'da doluluk oranı yüzde 90'lara ulaştığı için bu hastaneleri açmıyoruz. Bu hastaneleri ben sahra hastanesi olarak da görmüyorum. Daha sonra kalıcı olarak planlayabileceğimiz hastaneler olarak görüyoruz.
Birçok amaçlı kullanabileceğimiz, hatta çok amaçlı hastane anlamında değerlendirebileceğimiz, daha sonraki süreçte bulundukları yer nedeniyle sağlık turizminde de çok önemli yer oluşturacağına inanıyorum. İstanbul'da yoğun bakım doluluk oranı 59,5. Yani yüzde 90'lara ulaşmış değil. İstanbul'da bazı hastanelerimizde yüzde 80-90 oranında yoğun bakım var mı var? Daha önce de bu oran vardı. Ama genelde bu oranın yüzde 59,5'i geçmediğini görüyoruz.
Açı çalışmalarında birçok merkezimizi devreye soktuk. Dünyadan farklı olarak farklı bir aşı yaklaşımından öte erken dönemde bu aşıyı geliştirmek gibi bir yaklaşım içindeyiz.
Biz vatandaşımıza test için şu merkeze gidin demiyoruz. Vatandaşımıza testi yaparken bulunduğu ortamda numuneyi alıyoruz. Bu hastanelerden o numuneleri çalışılan merkezlere sevk etmelerinde bir sorun yoktur. Bir kısıtlama söz konusu değildir.
Cuma günü yaşananlarla ilgili benim farklı bir şey söylemem gerekmiyor. Cuma günü alınan karar hükümetin bir kararı. Sayın İçişleri Bakanımız ile hem deprem hem korona mücadelesine, yani salgında bu dönemde birlikte mücadele arkadaşlığı yaptık. Ben Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar günü de görüştüm. Pazartesi bakanlar kurulunda görüştüm. Sayın Süleyman Bey zaten gerekli açıklamaları kamuoyuna şeffaf bir şekilde yaptı. Benim buna ilave edilecek herhangi bir sözümün olmadığını söylüyorum.
Mutasyonla ilgili virüs izole edildi. Mutasyona uğrayıp uğramadığı önümüzdeki dönem belli olmuş olur, onu açıklamış oluruz. Yüzde 60 oranında herkes bu virüsü taşıması genel bilgilenme. Bu dönemde salgınla mücadele yöntemimizi olması gereken şekliyle yapıyor olmamızdır. Vakaları erken teşhis eden, bulaşıcılığı önleyen, sağlık kuruluşlarında tedavi etme imkanı oluşturan, ilaç temininde eksikliği oluşturmadan, güçlü sağlık ordunuzla bu tedaviyi sürdürebilir olmanız Avrupa'nın düştüğü duruma düşmeme noktasında çaba sarf etmeniz.
Maske konusuyla ilgili kendileriyle görüşmemizde bakanlık olarak katkımızın olduğunu ifade etmiştik. Eczacı arkadaşlarımız bizim birinci basamak sağlık kuruluşu olarak gördüğümüz yapıdır. Eczacılar sağlık kuruluşları içinde görülmezdi. Bundan 7-8 ay önce eczaneleri birinci basamak sağlık kuruluşu olarak tanıdık. Bu ordumuzun çok önemli olduğunu söylemek istiyorum. Maskeyle ilgili 20-65 arası vatandaşlarımıza mesaj gönderildi. Perşembe gününe kadar 39 milyon kişiye gönderilmiş olacak. Vatandaşımız cep telefonlarına kod geldiğinde herhangi bir eczaneye gidip alabilir olacaklar.
Bu iddiaların doğru olmadığının altını özellikle çizmek istiyorum. Vatandaşımızın dünyanın bu kadar önemli gördüğü, Türkiye'yi de etkileyen bu salgında bizlerin salgınla mücadeleye odaklanmamızı bekliyor. Şu dönemde bütün kabine arkadaşlarımız dahil olmak üzere Cumhurbaşkanımızın liderliğinde salgınla mücadelede 1 milyon 100 bin kişiye yakın sağlık ordusuyla kendimizi adamış bulunuyoruz.