Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'na (TÜSEB) bağlı Aşı Enstitüsü Başkanlığı'na getirilen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, enstitünün başta Türkiye'nin ihtiyacı olmak üzere çevre ülkelere de ihraç edilebilecek düzeyde aşı geliştirilmesi ve üretilmesine yönelik, yerli imkanlarla çalışacak bir kurum olacağını belirtti.
Prof. Dr. Kara, Aşı Enstitüsü'nün hedeflerini özetleyerek "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nın alt birimlerinden bir tanesi de Aşı Enstitüsü. Türkiye'deki özellikle bulaşıcı hastalıkların nasıl bulaştıkları, bu hastalıkların yükü, ülkemizin ihtiyacı, bu ihtiyaçların neler olabileceğinin belirlenmesi (hem belki hastalıkların öldürücülüğü yönünden, hem de hastalığın yaygınlığı ve toplum üzerindeki etkileri yönünden) ve ona yönelik belki dünyada geliştirilmemiş yeni aşıların geliştirilmesi de amaçlanıyor. Örneğin Kırım Kongo aşısı gibi. Ya da dünyada geliştirilmiş ama ülkemizde üretilmesi ya da daha gelişmiş bir aşı olarak üretilmesi de amaçlarımızdan bir tanesi. Aşı Enstitüsü olarak Türkiye'nin aşı ihtiyacının hem belirlenmesi hem de bunun mümkün olduğu kadar yerli imkanlarla gerçekleştirilmesi, yabancı ülkelerdeki aşı üreticileri ile de ortaklıklar ve birlikteliklerin yönlendirilmesi, çevremize ve çevre ülkelere yönelik olarak da aşı ihtiyacının en uygun şekilde karşılanması da hedeflerimiz arasında yer alıyor'' dedi.
Türkiye'nin ilk yerli Kovid aşısı olarak piyasaya çıkmak üzere olan Turkovac aşısı ile ilgili çalışmalarda gelinen son noktayı da anlatan Prof. Dr. Kara, şu önemli bilgileri verdi:
Turkovac aşısının çocuklardaki çalışmasının da planlandığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kara, "Sonuç olarak dünya genelinde 12 yaş üzerindeki çocuklarda aşı uygulamaları var. Amerika Birleşik Devletleri 6-11 yaş arasındaki çocuklarda da aşı uygulamasını getirdi. Bizim bir aşımızın da her şeyi ile tam olabilmesi için, çocuk çalışmalarının ve çocuklardaki etkinliğine yönelik verilerinin olması gerekiyor. O yönden planlamalar yapılmaya başlandı. Yakın bir dönem içerisinde Turkovac'ın çocuk çalışmaları da gündeme gelecek. Bunun için de gönüllülerimizden, vatandaşlarımızdan destek isteyeceğiz" dedi.
Türkiye'de yeni bir aşının aşı geliştirilme ve uygulanma kurallarının dünya standartlarının da üzerinde çok net ve çok sıkı bir şekilde yürütüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Kara, "Türkiye'de bir aşının uygulanabilir olması için dünya ortalamalarının da üzerinde olması gerekiyor. Bu Turkovac için de, Turkovac'tan sonra Türkiye'de geliştirilecek diğer tüm aşılar için de geçerli. Belki bunlar Koronavirüs aşısı olacak, belki grip aşısı, belki kuduz aşısı ya da bir başka aşı. Bu da aşılarımızın dünyada da kullanılabilir bir şekilde ortaya çıkacağı anlamına geliyor. Aşı çalışmaları ve sayılarımızın planları da bu yönde yapılıyor. Biz, kendi vatandaşımıza aşıyı sunmadan önce de dünya otoritelerinin istediği şartların çok üzerinde koşullarda bunu yapıyoruz. kendi ülke kurallarımız zaten çok sıkı. Toplumumuzun, bu çalışmalara destek vermesi bu yüzden çok önemli. Çünkü bizim gönüllü çalışmalarında yeterli sayılara ulaşmamız gerekiyor bu verileri dünyaya sunabilmek için. Şu an bir çalışmamızda 1000-1500 kişi ile bunu gösterdik ama ne yazık ki yeterli değil. Bu rakamın 3 bin, 4 bin, 5 bin civarında olması gerekiyor. Böylece Dünya Sağlık Örgütü, FDA veya Avrupa İlaç Ajansı EMA onaylarını da alabilelim.
Sinovac aşısının DSÖ onayının daha çok Türkiye'de yürütülen faz çalışmaları sayesinde alınabildiğine de işaret eden Prof. Dr. Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DSÖ kullanım onayını verdi ama EMA firmadan birkaç belge daha istedi. Ama firma bu konuda belki çok istekli davranmadı. Açıkçası Türkiye'den giden verilerle DSÖ bu aşı için onay verdi. Çünkü Türkiye'deki klinik araştırmayı gerçekleştiren ekiplerimiz, hocalarımız, gerçekten çok titiz davrandılar. O veriler zaten DSÖ tarafından uygun ve yeterli görüldü. Benzer şekilde şimdi bizim Turkovac aşı çalışmalarını yapan ve bundan sonraki gelecek aşıların da araştırma ve çalışmalarını yürüten hocalarımız da çok kıymetli ve verilerine dünyanın güvendiği isimler. O nedenle halkımızdan bizim ricamız, lütfen aşı çalışmalarımıza gönüllü olarak destek versinler. Gönüllü olarak hem Turkovac hem de bundan sonraki diğer aşı çalışmaları için tereddüt etmeden gönüllü olsunlar.