Dünyanın bilinen en güçlü antioksidan ve antiviral maddesi olan zeytin yaprağı, Kovid-19’un da bulaşmasını önlüyor ve tedaviyi kolaylaştırıyor. İki özel şirket ve İstanbul’daki üç hastanede düzenli içilen zeytin yaprağı çayı çok şaşırtıcı sonuçlar verdi.
Modern tıbbın koronavirüs salgını konusunda acziyeti ve tek kurtuluş olarak etkileri ve yan etkileri tam olarak bilinmeyen aşılara yönlendirmesi insanlığı yeni arayışlara itti. Araştırmalar dünyanın bilinen en güçlü antioksidan ve antiviral maddesi olan zeytin yaprağının Kovid-19’a çâre olduğunu ortaya koyuyor. Zeytin yaprağı ve yeşil zeytinde bol miktarda bulunan olyuropein (oleuropein) maddesi, koronanın bulaşmasını önlediği gibi tedavi edilmesini de sağlıyor.
Her bitki düşmanlarına karşı savunma amaçlı çeşitli maddeler salgılar.
Zeytin ağacı ise kurt, kuş ve börtü böceğe karşı kendini korumak için olyuropein (oleuropein) salgılıyor. Salgılanan ve tıpta olyuropein olarak adlandırılan bu madde hem bir antioksidan, hem de antiviral.
Bir savunma silahı olarak tanımlanan olyuropeinin koronanın bulaşmasını önlediği, bulaştığında da tedavi ettiği tespit edildi.
TÜMOSAN’DA VAKA SIFIRLANDI
Zeytin yaprağı ve taze yeşil zeytinde bol miktarda bulunan olyuropein, koronanın bulaşmasını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda tedavisini de kolaylaştırıyor.
Binlerce kişide yapılan denemeler, zeytin yaprağı çayının koronanın bulaşmasını engellediğini ortaya koydu. 500 çalışanı olan TÜMOSAN Traktör fabrikası işçilerinin 94’ü koronaya yakalanmıştı.
Yaklaşık 2 aydır her gün sabah akşam zeytin yaprağı çayı içirilen 500 TÜMOSAN çalışanı ve ailelerinde korona vakası sıfırlandı.
VARAKA VE 3 HASTANEDE BAŞARILI OLDU
Aynı deneme, Balıkesir’deki eski SEKA yeni Varaka Kâğıt Fabrikasında da yapıldı.
Fabrikada çalışan 460 kişiye günde 3 defa zeytin yaprağı çayı ikram edildi. Sonuç yine şaşırtıcı oldu, vakalar sıfırlandı. Sadece 1 kişi kovid 19’a yakalandı, o personelin de zeytin yaprağı çayı içmediği belirlendi. İstanbul’daki 3 hastane de zeytin yaprağının etkisi ölçüldü.
Denemeler zeytin yaprağının kovide karşı önemli bir koruyucu olduğunu ortaya koydu. Tat ve koku alma duygusunu kaybeden hastaların 3 günün sonunda bu hislerinin geri kazandığı tespit edildi.
KORONA’DAN KANSERE HERŞEYİ TEDAVİ EDİYOR
Özellikle tazesi etkili bir virüs öldürücü olan zeytin yaprağındaki olyuropeinin koronanın bulaşmasını önlemekle kalmadığı, aynı zamanda diyabet hastalığı ile kanseri de yendiği, ülkemizde ve Amerika’da yapılan ilmî çalışmalarla ortaya konuldu.
Kanseri tedavi ettiği tespit edilen olyuropeine (zeytin yaprağına) yönelik Amerika’da patent de alındı. Yapılan bilimsel araştırmalar, olyuropein maddesinin zeytinyağında değil, daha çok zeytin yaprağı ve yeşil zeytinin tazelerinde olduğunu gösterdi.
Bu netice, zeytinyağının şifasız olduğu mânâsına gelmez. Çünkü zeytinyağında da başka onlarca hatta yüzlerce antioksidan madde ve besin bulunuyor.
ACI TADI VEREN MADDE KORONANIN DÜŞMANI
Zeytin ve zeytin yaprağındaki acılığı veren madde, ağacın savunma silahı olan olyuropein. En etkili fenolik madde olan olyuropein aynı zamanda vücudun oksijene karşı hassasiyetini artırıyor.
Olyuropein ailesinden antioksidanların okside olmuş E vitaminini (?-tokoferolü) tekrar harekete geçirerek antioksidan sisteminin ömrünü uzattığı da tespit edildi.
Bu maddeler yağın ve diğer besinlerin de okside olmasını engelliyor.
İnsanlık tarihinin en çok bilinen ve kullanılan maddesi olan zeytin ağacı ürünleri, kadim tıp ve modern tıbbın da vazgeçilmezi.
Kur’an-ı Kerim’in de övdüğü zeytin ağacının yaprağından kabuğuna, gövdesinden meyvesine, çekirdeğinden yağına her bir parçası hem gıda, hem de ilaç olarak kullanıla geldi. Kadim tıbbî uygulamaların yanı sıra modern tıpta da her bir parçası üzerinden binlerce çalışma yapıldı, pek çok unsuru patentlendi.
Zeytin yaprağının koronaya etkisine yönelik çalışma örnekleri, kullanım biçimine yönelik tüm detayları 30 Kasım pazartesi yayınlanacak olan Gerçek Hayat dergisinde.
Olyuropeinden en yüksek düzeyde istifade etmek için demleme usulüne riayet şart.
Önce klorsuz zengin mineralli suyu kaynatın, sonra çelik, porselen, toprak veya cam demliğinize yıkayarak koyduğunuz bir tutam zeytin yaprağının üzerine kaynamış suyu ekleyiniz. En az 7 dakika demlenmesi için bekleyiniz. Demleme süresi uzadıkça yapraktaki olyuropein maddesinin suya geçişi daha da artacaktır. Demleme kabının ağzını açık tutmayınız.
Kuru ve yeşil çay yaprakları kullanılabilir. Yapraklar taze filizlerden elde edilmiş olmalıdır. Tarım zehirleri ihtiva etmediğine dikkat ediniz.
Zeytin yaprağının faydalarını araştıran ilaç firmalarının çarpıcı sonuçlara ulaştı.
Ancak kimyevi maddelerle karıştırıldığı zaman tüm özelliklerini kaybettiği için bir türlü endüstriyel ilaç haline getiremedi.
İlaç firmalarının kendi ürettiği ilaçları gölgede bırakacağı endişesi ile zeytin yaprağı ile ilgili araştırma sonuçlarını kamuoyundan gizlediği ifade ediliyor.
Ya çayını için ya da yaprağını çiğneyin
Türkiye’deki tıbbi ve aromatik bitkilerin tanıtılmasına önemli katkı sunan ‘bitkilerin isim anası’ Prof. Dr. Gülendam Tümen, 4 bin seneye yakın yaşayabilen zeytin ağaçlarının insanlığa şifa kaynağı olduğunu söyledi. Bitkiler konusunda 46 yıl araştırmalar yapan ve Balıkesir Üniversitesi’nden emekli olan Tümen şunları söyledi:
İNGİLİZLER KOVİD’E KARŞI ÖNERDİ
“Zeytin yaprağı üst solunum yolu enfeksiyonlarında çok başarılı sonuç veriyor. Kovid-19 çıktıktan sonra oleropin maddesinin, salgına karşı etkisi araştırılmaya başlandı.
Gerçekten iyi sonuçlar alındı ki, İngiltere hükümeti Kovid-19 için alınacak tedbirler kapsamında hazırladığı sayfaya “zeytin ekstresini kullanın” diye de eklemiş. Bu sayfada maskeden tutun, sosyal mesafeye kadar her detay var. Zeytin yaprağını eğer çay olarak günde 3 defa sabah, öğlen, akşam içerseniz Kovid-19’un viral aktivitesini azalttığı bulundu. Bu da bizim için çok sevindirici bir sonuç. Çünkü biz bir Akdeniz ülkesiyiz, zeytin çok rahatlıkla yetişiyor. Her yerde zeytin ağacı bulunuyor. Eğer evinizin bahçesinde ya da evinizde yetiştirdiğiniz ya da doğada zeytine yakınsanız alın yaprağını çiğneyin.
Yani günde 2 kere yapsanız çaydan alacağınız oranlardan daha fazlasını çiğneyerek alabilirsiniz. Bizler de zeytin yaprağını koruyucu tedbirler kapsamında kullanacağız.”
“Zeytin yaprağı üzerinde 1960’lardan bu yana çalışmalar sürüyor. Yapılan çalışmalarda önce zeytinin bileşenini buldular.
Sonra ise yaprakta bulunan bu bileşenlerin şifa etkilerini araştırmaya başladılar. Sonuçlara göre, koroner damarlarda kan akışını arttırdığı, kan pıhtılaşmasını ve kan dolaşımını düzenlediği, bundan dolayı da kalp rahatsızlıklarını ve myokard infarktüsünü önleyici etkiye sahip olduğu belirlendi.
Tüm bu çalışmalar sonucunda, zeytin yaprağı ekstresinin akciğer epitelyum hücrelerinde meydana gelen inflamatuvar (Yangı) hastalıklar sonucu oluşan serbest radikalleri önleyici etkisi tespit edildi ve tedavide önerildi.”
VİRÜSLERE KARŞI MUCİZEVİ ETKİSİ
Son yıllarda SARS’ın sebep olduğu salgınla birlikte zeytin yaprağının antiviral aktivitesi üzerinde çalışılmalar yoğunlaştı.
Zeytin yaprağı içeriğindeki Oleuropein maddesinin çeşitli virüslere karşı antiviral aktivite gösterdiği kanıtlandı. Bunun üzerine Amerika 10 sene önce zeytin yaprağının antiviral aktivitesinin patentini de aldı. Zeytinde yer alan Oleuropein umut vericidir.
Bu nedenle, bu ilaçlar hastalığın virülansını azaltmaya yardımcı olduğu, virüs ve COVID -19 için tedavi edilen hastalar için kullanılabilir sonucuna varılmıştır.”
Şekerden tansiyona her derde deva
Balıkesir Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Satıl, zeytin yaprağındaki şifanın acı tadında gizli olduğunu ifade etti. “Zeytin dayanıklı bir gövdesi olan 10 metreye kadar boylanabilen ve oldukça uzun yıllar zeytin dayanıklı bir gövdesi olan 10 metreye kadar boylanabilen ve oldukça uzun yıllar yaşayabilen bu coğrafyanın yerli türlerinden birisi” diyen Satıl şunları kaydetti:
“Tüm kutsal kitaplarda zeytin üzerine bilgilerin olduğunu görüyoruz. Anadolu’da da kadim medeniyetler boyunca zeytin halk tarafından çeşitli amaçlarla kullanılmış.
Bu coğrafyada yaşayan ve tıbbın babası sayılan Hipokrat ve Galen’in kitaplarından da zeytin ve zeytinyağından bahsediliyor. Halkın yaprakları çiğneyerek ağızlarındaki yaralara aftlara uçuklara karşı kullandığını biliyoruz. Aslında doğada hangi bitki çok yaygınsa insanlığa bir mesajdır.
Ben de bir şifa var, bende bir özellik var, bunu keşfedin bunu araştırın anlamındadır. Kilis’ten başlıyorsunuz, Akdeniz Ege Marmara hatta Mardin bölgesi ne kadar zeytin ağacının yaygın olduğunu görüyoruz.
“Halkımız daha çok zeytin meyvesini aşırı tatlandırarak kullanıyor. Zeytinde şifa olan madde zeytindeki o acı madde.
O nedenle fazla tatlandırmadan mümkünse ağızda acı tadı kalacak şekilde zeytin tüketmemiz lazım. Yaprağını kullanacaksak da çay olarak filan mümkün mertebe ilaçlama zamanı dışında olsun. İlaç kalıntısı olmasın. Buna dikkat etmemiz lazım şifa alacağız derken hastalığı kendimize bulaştırmayalım. Halkımız şimdi bu zeytinleri hasat ederken yaprakları ile ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmuyorlar. Bunlar yakacak olarak kullanılıyor ya da öylesine atılıyor.
İşte bunlar çay olarak değerlendirebilir. Hem sıfır atık projesi kapsamında bu atık olarak attığımız ürünleri değerlendirmiş olacağız, hem de şifa anlamında yararlanmış olacağız. Zeytin konusunda ülkemizin bir seferberliği ihtiyacı var. Herkes bahçesine balkonda veya saksı içerisinde zeytin yetiştirebilir.”
“Zeytin yaprağı çayı şifalıdır diye gidip tüm ağaçların yapraklarını koparıp zeytinlere de zarar vermeyelim.
Ağaç budama döneminde budanmış dallardaki yaprakların toplanması ya da hasat dönemi sonunda toplanması daha doğru olur. Böylece ağaçlara da zarar verilmemiş olur. Ayrıca, çay olarak değerlendireceğimiz yapraklar ilaçlama döneminde ve yol kenarlarından toplanmamalı, yapraklar toplandıktan sonra da iyice yıkamalıdır. Zeytinyağı gibi zeytin yaprağı da mucizevi şifa özelliklerine sahiptir.
Bu nedenledir ki Anadolu’da asırlardır halk arasında zeytin ağaçlarının yaprakları, mikrop öldürücü, ateş düşürücü, kan şekerini ve yüksek tansiyonu düşürücü, idrar söktürücü özelliklerinden dolayı yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Hatta bazı bölgelerde ağız içindeki aft ve yaralara karşı zeytin yaprağı çiğnenerek kullanıldığı bilinmektedir.”
#Koronavirüs
#zeytin yaprağı