Koronavirüsün 4 yeni belirtisi ve en yaygın semptomlar

Koronavirüse 4 yeni semptom eklendi.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyaya yayılarak 10 milyondan fazla kişiyi etkileyen koronavirüs pandemiye dönüştü. Hastalığın aşısı hala bulunamadı. Son olarak bilim insanları virüse dair dört yeni belirtiyi resmi olarak duyurdu. Böylece ABD'de faaliyet gösteren Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) listesindeki koronavirüs semptom sayısı 11 yükseldi.

Aralık 2019'dan beri yaklaşık 10 milyon insan Covid-19'a yakalandı. Araştırmacıların eline daha fazla veri geçtikçe semptomlarına yenileri eklendi. Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) kurumu son olarak resmi Covid-19 semptomları listesini güncelledi.

Salgın ilk ortaya çıktığında ateş, kuru öksürük ve nefes darlığı temel belirtiler arasındaydı. Bilim insanları son olarak; halsizlik, ishal, tıkanıklık ya da burun akıntısı, mide bulantısı veya kusmayı yeni semptomlara ekledi.

EN YAYGIN 11 BELİRTİ

Ateş

Öksürük

Nefes darlığı

Halsizlik

Kas ya da beden ağrısı

Baş ağrısı

Tat ve koku kaybı

Boğaz ağrısı

Tıkanıklık veya burun akıntısı

Mide bulantısı veya kusma

İshal

Vaka sayılarında dikkat çeken artış

Türkiye'de koronavirüsle sürdürülen başarılı mücadele sonrası 1 Haziran'daki normalleşme adımlarından sonra maske ve mesafe kuralının ihlal edilmesi, park, bahçe, pazar yerleri ve caddelerde yaşanan yığılmalar, koronavirüs vakalarının artmasına sebep oldu. İstanbul başta olmak üzere,büyükşehirlerden memleketlerine gidenlerin dikkatsizliği de virüsü Anadolu illerine yaydı. Sadece bu değil, vatandaşların uyarılara rağmen yaptıkları ziyaretler de vakalarda artışa neden oldu.

İkinci pik yaşanabilir

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan yaptığı açıklamasında, birinci dalganın pikinin yaşandığını, ikinci bir pik yaşanmaması için koruma önlemlerinin uygulanması gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Özkan, "

Koruma önlemleri de maske, mesafe ve el hijyenidir. Maske için 52 ilde 'maske takma zorunluluğu' geldi. Bu durum hakikaten etkili oldu. Çevreme bakıyorum insanlar maske takıyor. Sıkıntı şu; burun ya da çenenin altında taşıma şeklinde oluyor. Bu maskeyi doğru takmamız gerekiyor. Eğer doğru takmazsak, vaka sayılarımız artabilir, kronik hastalıklı kişilerde ölümler görebiliriz. Kontrollü sosyal yaşama alışmamız gerekiyor

" diye konuştu.

'Tedbirleri yaşantımıza yansıtmamız gerekiyor'

Prof. Dr. Özkan, maskenin hasta bir kişi ile konuşurken virüsü taşıyan damlacıkların ulaşmasını engellediğini kaydederek, "

Ancak virüsler maskenin dış yüzeyinde durabilir. Bu yüzden maske dış yüzeyine dokunmamak gerekiyor. Bizim için açık hava biraz daha güvenli. İnsanlarla daha mesafeli duruyoruz. Dolaylı olarak virüsle savaşımız biraz daha kolaylaştı. Önümüzdeki günlerde eğer aşı ve tam bir tedavi olmazsa ve virüs tamamen yok olmazsa, kış mevsimine de geleceğiz. Kış mevsimine de gireceğimiz için bizim bu tedbirleri tamamen yaşantımıza yansıtmamız gerekiyor

" ifadelerini kullandı.