Koronavirüsle mücadelenin kahramanları anlatıyor: En az o hasta kadar acı çekiyoruz

Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Kovid-19 Genel Koordinatörü Op. Dr. Mehmet Kadir Bartın, daha önce ne eğitim sürecinde ne de aktif iş hayatında koronavirüs gibi zorlu bir süreçten geçmediklerini söyledi.

Salgını ağır geçirmedik ama yine de çok zorlu süreçlerden geçtik

Bartın, "Ülkemizde salgının etkileri görülmeye başlandığında şükürler olsun dünyadaki diğer ülkeler kadar ağır ve yıkıcı seyretmedi. Hastane potansiyelleri, yoğun bakım yatak sayılarımız ve sağlık çalışanı ordumuzun yeterli olması nedeniyle dünyadaki diğer ülkeler kadar bu salgını ağır geçirmedik ama yine de çok zorlu süreçlerden geçtik" dedi.

"Özellikle yoğun bakımda çok çalışıyordum. Yoğun bakım servislerinde solunum açlığı çeken hastanın o hava açlığını sona erdirememek, ona verdiği ıstırabı izlemek, elimizden bir şey gelmemesi, bir hekim için inanılmaz travmatik bir süreç. En az o hasta kadar acı çekiyoruz. Bu durum, sadece bir hastayla sınırlı değil, her gün devam eden bir süreç. Bu, insanı inanılmaz yıpratan bir durum. Saatlerce o hastanın başında beklemek, hava açlığını giderememek bizleri de çok üzüyor."

Sevdikleriyle vedalaşmak sağlık çalışanları için çok zor

Evden her ayrıldıklarında çocuklarıyla vedalaşmak zorunda kaldıklarını ifade eden Bartın, sevdikleriyle vedalaşmanın sağlık çalışanları için çok zor bir durum olduğunu belirtti.

"O zincirin halkalarından biriyiz ve orada olmazsak kopacak. Bu nedenle kişisel önceliklerimizi ertelemek zorunda kalıyoruz. Birçok sağlık çalışanı hasta çocuğu ya da hasta anne ve babasıyla ilgilenemedi. Bu salgının etkisini azaltmak için çok efor sarf ettik. Gençlerin tüm bu anlattıklarımızı düşünerek hareket etmesini istiyoruz. Maske takmaya, sosyal mesafeye riayet etmeye ve temizlik kurallarına uymalarını istiyoruz."

Eşim ve ben 4 ay çocuklarımızı göremedik

Acil Tıp Uzmanı Doktor Fatma Topbaş Subak ise mesleki olarak en zor sürece tanıklık ettiğini dile getirdi.

Hastalara yardımcı olmak için yoğun çaba sarf ettiklerini belirten Subak, "Salgın ilk başladığında ailem, çocuklarımı daha güvenli bir yere götürdü. Eşim de pandemi hastanesinde çalıştığı için 4 ay ben ve eşim çocuklarımızı göremedik. Bizim açımızdan çok zor bir süreç oldu. Ailemiz parçalandı. Belki çocuklarımızı bir daha göremeyeceğiz diye endişe ediyorduk. Çünkü biz de hastalanıp iyileşemeyebiliriz, hep böyle düşündük. Çocuklarımla sürekli telefondan görüntülü görüşmek zorunda kaldım. Onların iyi olduğunu bilmek ve eşimin sesini duymak beni daha çok motive ediyordu" ifadelerini kullandı.

Kovid-19'a yakalanan birçok yaşlı hastanın gözleri önünde hayatını kaybettiğini aktaran Subak, sözlerini şöyle bitirdi:
"Birçok mesai arkadaşım bu süreçte hastalandı. Onların yerine nöbet tutarak bu süreci atlatmaya çalıştık. Çok yorucu bir süreç yaşadık. O anları yaşamayan insanlar bu durumu anlamıyor. Gençler maske takmayarak bu hastalığı sevdiklerine taşıyor. Belki yaşlı anne ve babalarının ölümüne sebep olacaklar. Lütfen herkes sevdiklerini düşünerek hareket etsin."