Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, yerli üretimin önemini bir kez daha ortaya koydu. ABD başta olmak üzere pek çok ülke bu süreci maske dahi bulamadan atlatmaya çalışırken Türkiye ise üniversite-sanayi işbirliğinin meyvelerini topladı. Yurt çapındaki teknokentler ve küçük-orta işletmeler solunum cihazından maskeye, hasta nakil sedyesinden biyosensöre kadar onlarca başlıkta sağlık gerecini yerli imkanlarla üreterek Türkiye’nin pandemi mücadelesine omuz verdi. 15 teknopark maske üretimine yoğunlaştı, 17’sinde ise siperlikle ilgili çalışmalar yapıldı. 5’e yakın şirket ise ventilatör cihazı üreterek koronavirüsle mücadeleye soluk getirdi. Türkiye virüsün görüldüğü 10 Mart tarihinden itibaren öğrencisinden öğretmenine, ev hanımından mühendisine güç birliği yaptı. Bu kapsamda elinde imkan olan her vatandaş, maske, tulum, önlük ve yüz koruyucu siperlik üreterek sağlık çalışanlarına destek oldu. İşte milli kalkınma hamlesinin meyveleri:
Koronavirüs salgını daha ortaya çıkmadan önce Bilkent CYBERPARK bünyesindeki BİOSYS firması kendi imkanlarıyla geliştirdiği 15 adet ventilatör cihazını 3 hastaneye bağışlamıştı. Salgınla birlikte tüm dünyada solunum cihazı sıkıntısı başgösterince Aselsan, Baykar, TÜBİTAK ve Arçelik personeli 100 mühendis, 2 hafta gibi kısa bir sürede yerli cihazı seri üretim bandında hazır etmeyi başardı. Sadece birkaç haftada 500’ü aşkın üretilen Biyovent adlı cihazlardan bir kısmı geçtiğimiz günlerde Somali’ye yönelik yardım kapsamında bu ülkeye ulaştırıldı.
Salgınla mücadelede kilit rol üstlenen tanı kitleri de millileşti. Bilkent CYBERPARK bünyesindeki Sentebiolab firması SARS-Cov-2 Tespit Kiti ile 60 dakikada sonuç alabilen Kovid-19 test kitini üretti. İTÜ Arı Teknokent’te faaliyet gösteren Bioeksen Bio-Speedy ve ODTÜ Teknokent’deki Nanobiz firması da 60 dakikada sonuç veren Kovid-19 moleküler tanı kitleri üretmeyi başardı. Öte yandan Hacettepe Teknokent’ten Desu Medikal, tükürük ve kandan kısa sürede analize olanak tanıyan biyonsensörün üretimini yaptı.
***
Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi teknik personeli, koronavirüs tanısı konulan hastaların taşınmasında önemli yeri olan negatif basınçlı hasta taşıma sedyesi üretti. Ekip ayrıca, hastaların entübesinde kullanılan video laparoskopi cihazı ve numune alma kabinini de hastanede üretti. İthal fiyatı ortalama 20 bin dolar olan negatif basınçlı hasta taşıma sedyesi, sadece 1550 TL’ye mâl oldu. Yoğun bakımdaki hastalarda kullanılan ve fiyatı 2 bin dolar ile 15 bin dolar arasında değişen video laparoskopi cihazı ise sadece 260 TL’ye imal edildi. Hastane ayrıca, koronavirüs şüphesiyle gelen hastalardan numune almak için bir de kabin yaptı. Üretim kervanına katılan Konya Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenleri de izole numune alma ünitesinin okul imkanlarıyla üretildiğini açıkladı. Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM) de solunum yetmezliği aşamasındaki hastalara entübasyon yapacak sağlık personelini korumak amacıyla ‘video laringoskop’ cihazı üretti. Üç boyutlu yazıcılarda üretilen bir video laringoskop cihazı 7 ile 8 saat arasında tamamlanıyor. Manisa, Kahramanmaraş, Bursa, Tokat, Kırşehir, Çankırı, Gaziantep, Balıkesir, Uşak, Kırklareli, Tunceli, Adana ve Sivas’ta bulunan BİLSEM’lerde üretilen laringoskop cihazı, il sağlık müdürlükleri koordinasyonunda ihtiyaç duyulan hastanelere ücretsiz dağıtıldı.
* Sağlık, temizlik, hastane gereçlerinin tasarım ve üretiminde teknopark/teknokentler büyük rol oynadı.
* İTÜ ARI Teknokent’teki ‘Money Shower’ firması, ATM cihazlarına takılıp günlük dolaşımdaki parayı dezenfekte eden çözüm geliştirdi.
* Benzer bir uygulamayı ‘CoroWarner’ adıyla hayata geçiren ODTÜ Teknokent’teki Geodo ve Denk şirketleri ise Kovid-19 için testi pozitif çıkmış bir kişiyle herhangi bir açık ortamda sosyal etkileşime girenleri anlık ve anonim olarak uyaran bir mobil uygulama geliştirdi.
* Teknopark İstanbul, salgın nedeniyle hastaneye gidemeyen ve kronik hastalığı/takibi olan kişilere uçtan uca bulundukları noktadan görüntülü olarak sağlık hizmeti sağlayan ve aynı zamanda karantinadaki hastaların da veri takibini yapabilen Medibook adından bir e-sağlık platformu kurdu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’de sağlık çalışanlarının maske ve koruyucu ekipman sorunu olmadığını belirterek, “Salgın döneminde yaklaşık 250 milyon maskeyi vatandaşlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza ücretsiz dağıttık” dedi. Akit TV’de katıldığı programda gelişmelere ilişkin son bilgileri paylaşan Varank, Türkiye’nin yaptığı yardımlarla ‘veren el’ konumuna geldiğine dikkat çekti, bugüne kadar 120 ülkenin Türkiye’den yardım istediğini, 55 ülkeye maske, tulum gibi koruyucu ekipman gönderildiğini bildirdi. Yardımların el verdiği ölçüde süreceğini dile getiren Varank, yüksek koruma sağlayan N95 ve N99 maskelerin yerli olarak üretilmesine karşın bunların içindeki filtrelerin ithal edildiğine işaret ederek “Şu anda İstanbul Teknik Üniversitesinden bir hocamız ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinden bir ekibimiz bu maskelerin içindeki filtreyi de yerli olarak üretmeyi başardı. Bunun da seri üretimi için altyapı kurulum ve yatırım çalışmalarını takip ediyoruz” dedi. AR-GE ekosisteminin başarılı bir örneği olan solunum cihazı konusuna da değinen Varank, “Milli seferberlik ruhuyla başardık” diye bahsettiği cihazların muadillerine göre çok başarılı bulunduğunu dile getirerek “İnşallah mayıs ayının sonuna kadar 5 bin yoğun bakım solunum cihazını üretmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Ticaret Bakanlığı, solunum cihazları ve bunların sarf malzemelerini ‘ihracı ön izne bağlı mallar’ listesinden çıkardı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğe göre, piyasaya arz edilen ventilatör (solunum cihazı), ecmo, oksijen konsantörü, ventilatör sarfları, hasta devreleri, kanül, entübasyon tüpleri ve yoğun bakım monitörleri ihracatında Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan ön izin alınması uygulamasına son verildi. Ayrıca etil alkol, kolonya, dezenfektan ve hidrojen peroksit de kayıt ve izin olmaksızın ihraç edilebilecek. Koronavirüs salgınına karşı halk sağlığının korunmasında ve sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde önemli ihtiyaç kalemleri olan solunum cihazları ve sarf malzemelerinin ihracatı ön iznine bağlanmıştı. Kovid-19’un Türkiye genelinde yayılması durumunda üretim kapasitesinin iç talebi karşılamaya yetmesi amacıyla virüs tehdidine karşı hazırlıksız kalınmamasını teminen, etil alkol, kolonya, dezenfektan ve hidrojen peroksitin ihracatı kayıt altına alınmış ve kayıt verilebilmesi için Ticaret Bakanlığının onayının alınması zorunlu kılınmıştı.