Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ardından hastalığın yayılımını durduracak aşıyı bulmak için zamana karşı yarış sürerken, tarihte milyonlarca kişinin ölümüne neden olan hastalıkların aşılarını bulan bilim insanlarının kıymeti, bu süreçte bir kez daha anlaşıldı.
Nisan ayının son haftası kutlanan ‘Aşı Haftası’, sadece koronavirüs günlerinde değil, tarihte de pek çok cana mal olmuş hastalıkların aşılarını bulan bilim insanlarının saygıyla hatırlanması için bir vesile oluyor. Şimdi bunlardan birkaçını hatırlayalım.
Çiçek aşısını buldu
Tarihte aşıya ilişkin bilinen ilk çalışmalar, çiçek hastalığıyla başlıyor. Bazı kaynaklar çiçek aşısının milattan önce 4. yüzyılda Çinliler tarafından geliştirildiğini söylerken, bazı kaynaklar ise aşının kökeni olarak Orta Asya’da yaşayan Türkleri gösteriyor. Bugünkü çiçek aşısının bilimsel olarak ilk çalışmalarını yapan kişi ise 1749 doğumlu İngiliz cerrah Edward Jenner. Londra’da tıp eğitimi alan Jenner, büyük çaplı ölümlere yol açan çiçek hastalığına karşı 1775’te geliştirdiği aşıyı ilk olarak köyündeki çocuklar üzerinde denedi. Aşı o kadar başarılı oldu ki bugün bile tüm dünyada aynı aşı kullanılıyor. Jenner’in bilimsel olarak tıpta bir çığır açtığı ve modern immünolojinin (bağışıklık bilimi) temellerini attığı da belirtiliyor.
Kızamığı halletti
Aşı tarihinin en önemli isimlerinden birisi de 1919 doğumlu Amerikalı mikrobiyolog Maurice Ralph Hilleman. Bugün KKK olarak bilinen kızamık, kızamıkçık ve kabakulak da dahil olmak üzere, dünyada en sık yapılan 14 aşıdan 8’ini bulan Hilleman’ın toplam geliştirdiği ya da geliştirilmesine öncülük ettiği aşı sayısı 40’a yakın. Buluşlarıyla tıp dünyasında ‘en çok hayat kurtaran bilimadamı’ olarak kabul edilen Hilleman, aşıyı geliştirmeye 5 yaşındaki kızı Jeryl Lynn’in hasta olmasıyla başladı.
Kolera-vebayı yendi
Tarihin en ölümcül salgınları kolera ve vebaya karşı aşıyı geliştiren kişi, 1890’da Ukrayna’nın Odessa bölgesinde dünyaya gelen Waldemar Haffkine’di. Hocalarından biri tarafından Paris’teki Pasteur Enstitüsüne gönderilen Haffkine, ilk olarak kolera, sonrasında da veba aşısını geliştirmeyi başardı. Haffkine, geliştirdiği aşıları ilk olarak kendi üzerinde denemesiyle biliniyor.
Hepatit-B ile Nobel aldı
- Dünyanın en yaygın bulaşıcı hastalıklarından olan Hepatit-B’ye karşı geliştirdiği aşıyla Nobel Ödülü’ne layık görülen Dr. Baruch Blumberg, aşı tarihine ismini altın harflerle yazdıran bilim insanlarından biri. Blumberg’in bulduğu aşı 1976 yılında, Amerikan Sağlık Bakanlığı’ndan onay aldı. O günden beri de dünyada yaygın olarak kullanılıyor. Aşı sayesinde artık Hepatit B’li bir hasta düzenli ilaç kullanarak, karaciğerinin zarar görmesini ömür boyu engelleyebiliyor.