Salgın 2020 yılının Ocak ve Şubat aylarında Avrupa, ABD ve İran’a da sıçramış olmakla beraber Çin merkezli gelişmiş, Çin yönetimi bu dönemde içeride ve dışarıda ciddi bir sınav ile karşı karşıya kalmıştır. Çin, özellikle Afrika gibi geri kalmış ülkelere çeşitli ilaç, koruyucu tıbbi malzeme gibi yardımları yaparak dünyada olumsuz etkilenen imajını düzeltme gayretine girmiştir.
ABD’de nisan ayı ile birlikte vaka sayılarında, özellikle ölümlü vakalarda hızlı bir artış görülmüş ve salgının merkez üssü haline gelmiştir. Zaman içinde bazı eyaletlerde normalleşme sürecine girilse de, günlük vaka sayıları itibari ile ülke genelinde yüksek riskli süreç devam etmektedir.
Dünyada Koronavirüs salgını ile mücadeleyi her anlamda iyi yöneten ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Bu süreçte, Türkiye iyi bir sınav vermiş, ortaya koyduğu başarılı politika ve uygulamalarıyla dünyada öne çıkan, model ülke konumunda olmuştur.
Son zamanlarda salgının Afrika ülkelerinde de artış eğiliminde olduğu görülmektedir. Afrika kıtasında vakaların ve ölüm oranlarının hemen hemen yarısı Güney Afrika Cumhuriyeti’nde görülmüştür. Güney Afrika Cumhuriyeti dışında Mısır, Tunus, Etiyopya, Nijerya, Cezayir, Gana, Kenya, Libya ve Kamerun gibi ülkelerde görülen artışlar da dikkat çekici boyutlardadır.
Dünyada ABD ve Hindistan’dan sonra en çok vaka görülen üçüncü ülke Brezilya olmuştur. Salgın maalesef Brezilya dışında Peru, Kolombiya, Arjantin, Şili, Bolivya ve Ekvador gibi ülkelerde de etkisini sürdürmektedir.