Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası alınan yeni kararlarla ilgili ulusa seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, normal hayata dönüşün kademe kademe başlatılacağını belirterek, bir normalleşme planının hazırlandığını belirtti.
Salgınla mücadelede önemli bir noktaya geldik. Yeni hasta sayımız artık binli rakamlarla ifade edilir hale geldi. İyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor.
Tüm sektörlerde evden çalışma modeline gelişmesini sağladık. Ülke içindeki insan hareketliliğini ciddi oranda azalttık. Hizmete sunduğumuz finansman ve sosyal destek paketlerinin tutarı 200 milyar lirayı aştı. Sosyal yardımlardan yararlanma hakkı olanlara ilave nakdi yardım yaptık. 4 milyon 400 bin vatandaşımıza 1000'er lira nakdi yardımda bulunduk.
Başlattığımız 'Biz Bize Yeteriz' kampanyasına yapılan yardımlar 1 milyar 910 milyon lirayı buldu, kampanyamız devam etmektedir.
Yurt dışından 65 bin vatandaşımızı getirdik. Bu vatandaşlarımızı yurtlarda 14 gün karantinada tuttuktan sonra, evlerine gönderilmek suretiyle sınırlarımızın ötesinden hastalık taşınma riskinin önüne geçtik. 57 ayrı ülkeye destek verdik. Son olarak Somali'ye tıbbi yardımın yanında kendi üretimimiz solunum cihazlarını hibe ettik.
İlaç ve aşı geliştirme çalışmalarını uluslararası toplumla işbirliği halinde sürdürüyoruz. Bugün bu konudaki görüşlerimizi ve destek beyanımızı dünya ile paylaştık.
65 yaş üstü ile 20 yaş altı için belirlediğimiz sokağa çıkma kısıtlaması hastanın yaygınlaşmasını ciddi oranda etkiledi. 31 şehirde sokağa çıkma sınırlandırmasının da salgınla mücadelede büyük faydasının olduğunu biliyoruz. Hepsi Bilim Kurulu ile yakın işbirliği halinde aldığımız tedbirler sayesinde bugünlere geldik. 83 milyon vatandaşımızın her birine destek ve sabır içine şahsım ve kabinem adına şükranlarımı sunuyorum.
Evet normale döneceğiz ama bu yeni normal olacaktır. Sınırlamalar azaltılarak da olsa sürecektir. Fiziki mesafeye riayet, maske kullanımı devam edecektir. Salgının tamamen bitmediği ülkeler sebebiyle uluslararası seyahatlerin ne zaman açılacağı belirsizdir.
Küresel ekonominin karşımıza nasıl bir tablo çıkaracağı meçhuldür. Salgının yurt içi ve yurt dışı seyrine bağlı olarak mücadelemizi yürüteceğiz. Cumhurbaşkanı yardımcımızın koordinasyonunda bakan ve kurumlarımızın katılımıyla normalleşme planı hazırladık. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum; bu takvim bir anda Mart ayının ilk günlerindeki hayatımıza geri dönüş anlamına gelmiyor.
Normalleşme planıyla sadece vatandaşlarımızın günlük hayatlarını salgın şartlarında olabilecek en iyi seviyeye getirmeyi planlıyoruz. Bu mücadeleyi sonuna kadar yürütecek ve inşallah başaracağız.
Mayıs- Haziran ve Temmuz ayına yayarak yapıyoruz. Fiziki mesafenin korunması, maske kullanımına devam edilmesinin, temizlik kurallarına sıkı şekilde riayetin bu sürecin vazgeçilmezi olduğunu tekrar çiziyorum.
Mayıs ayı normalleşme planında Sağlık Bakanlığımız ülkemizdeki tüm sektörlerde normalleşme sürecinde uygulanacak rehber dökümanlar hazırlayarak ilgili kurumlara göndermeye başladı.
İlk müjdemiz 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üstü gruba ilk etapta sokağa çıkma sınırlandırılması günlerinin birinde ve 4 saat süreyle yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getiriyoruz. İlk uygulamayı bu hafta sonu Pazar günü saat 11.00 ile 15.00 arası gerçekleştiriyoruz.
20 yaş altında iki grup halinde uygulayacağız. 0-14 yaş grubu 13 Mayıs çarşamba günü 11.00 ile 15 arasında tahditli olarak dışarı çıkabilecek.
Kurallara riayet düzeyine bakarak sonraki haftalarda aynı uygulamayı devam ettireceğiz. Bu hafta sonu sokağa çıkma sınırlamasını sürdürüyoruz. 31 ilde şehirlerarası giriş çıkış sınırlandırılmasını bu geceden itibaren 7 ilimiz için bitiriyoruz. Antalya, Aydın, Erzurum, Hatay, Malatya, Mersin ve Muğla'dır. Her hafta illerimizle ilgili değerlendirme yapacağız. Diğer illerimizde giriş çıkış sınırlaması 15 gün süreyle uzatılmıştır.
Tek çift ticari plakalı taksi uygulamasını 15 Mayıs'ta kaldırıyoruz. Berber, kuaför, güzellik salonu 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek.
Bugüne kadar piyasada satışına izin vermediğimiz cerrahi maske, bez maske satışına halkımızın kolayca ulaşabileceği yerlerde izin vermeyi planlıyoruz.
Maske türlerine göre üst fiyat belirleyerek halkımızı mağdur edecek girişimlerin önünü keseceğiz. Hac farizasının yerine getirilip, getirilmeyeceğine ilişkin olarak Diyanet İşleri Başkanlığımız kendi içinde ve diğer ülkelerle görüşerek kararını verecek.
Askerlik terhis işlemleri 31 Mayıs'ta başlayacak. Milli Savunma Bakanlığı'nın atama, görevlendirme 1 Haziran'da, bedelli askerlik 20 Haziran'da yeniden başlayacak.
Belediye ve İller Bankası ihaleleri 27 Mayıs'ta yeniden açılacak.
Yüksek Öğretim Kurumları sınavı 27-28 Haziran'da, LGS 20 Haziran'da, askeri öğrenci sınavı 14 Haziran'da yapılacaktır.
Üniversiteler 15 Haziran'da akademik takvime dönecekler. Adliyeler ara verilen duruşma, keşif, yargı süreci, icra iflas takipleri 15 Haziran'da başlayacak.
Hazırlamış olduğumuz normalleşme planını daha önceden de belirttiğim gibi dinamik şekilde uygulayacağız. Gelişmelere göre bazı tarihlerin öne alınması bazılarının geriye bırakılması mümkündür.
Sağlık Bakanlığının hazırladığı rehberlerdeki kurallara en üst düzeyde tutarsak bu süreç daha uzun olacaktır. Kurallara uyulmaması ve Allah göstermesin salgının yeniden yayılması halinde çok daha sert tedbirlere başvurabiliriz.
Dünyanın özellikle salgın sonrası hiçbir bakımdan asla yeniden eskisi gibi olamayacağı bir dönemden geçtiğimizi unutmamalıyız. Bu sürecin siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel alanda yeni bir uyanışa vesile olmasını diliyorum. Ülkemizde maalesef tek parti döneminden beri bu millete maddi manevi zulmeden bir anlayışın örnekleri ile karşılaşıyoruz. Milli irade, demokrasi, hak, hukuk adaleti, sandığı hazmedemeyen bu faşist zihniyet hala vesayet, darbe, cunta özlemiyle yanıp tutuşuyor.
CHP'li yöneticilerin son bir haftadaki beyanlarını alt alta koyduğumuzda ortaya çıkan tablo bize bunları söylüyor.
Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine darbeyle ülkenin yönetimini gasp etme hevesiyle hareket edenler 15 Temmuz'da milletten aldıkları derse rağmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyor. Sürekli yalan söyleyerek siyaset yapılmaz. Sürekli iftira atılarak insanların mahremiyetine girilerek siyaset yapılmaz.
Gerçi bunların kasetle göreve gelmiş genel başkanları da yıllardır aynı yöntemleri kullanıyor. Yardımcılarına, il başkanlarına hal böyle olunca diyecek söz bulamıyoruz. Biz kadınları, gençleri siyasi karar alma mekanizmalarında etkin şekilde yer almaya davet ederken bu tür kötü örneklerin gayretimizi sekteye uğratmasına asla izin veremeyiz.
CHP yöneticileriyle aynı zihniyetin medyadaki ve diğer mahfillerindeki mensuplarını buradan bir kez daha ikaz ediyorum. Beyhude yere uğraşmayın, Türk Milleti sizi ne o sandıktan çıkartır ne de sırtınızı yaslamaya çalıştığınız darbecilere fırsat tanır.
Siz bu milletin tarihine, kültürüne, gönül dünyadaki sızılara saygılı değilsiniz. Bu ülkede ne kadar bozguncu, sapkın ve azgın varsa onlarla bir oldunuz, asla milletin safında yer aldınız. Sizin tarihi, ahlaki nirengi noktanız, omurganız, davanız, kavganız var. Siz mitolojideki düşmanlıktan, nefretten, acıdan beslenen yaratıklar gibisiniz. Ne bu millete en küçük faydanız olmadığı gibi verdiğiniz zararların haddi hesabı yok.
Deprem olur bina yıkıntılarının altında kalan insan sayısını çok göstermek için canhıraş bir şekilde uğraşırsınız. Ekonomimize saldırı olur siz oradan siyasi rant devşirme peşinde koşarsınız. Darbe girişimi olur, milletimiz elinde bayrak, dilinde tekbiriyle tankların karşısına dikilirken siz televizyon karşısında kahvenizi yudumlarsanız. Şehit sayısını yüksek göstermek için binbir yalan uydurursunuz. Harekatlar düzenleriz siz eli kanlı diktatörlerin ve teröristlerin yanında yer alırsınız. Salgın olur, siz hasta sayısının, vefat sayısının gizlendiğini, malzeme ve ilaç bulunamadığı yalanıyla ortada gezersiniz. Ülkemizin ve özellikle milletimizin hayrına olan hiçbir meselede işin ucundan tuttuğunuz, ne de hakkı söylemek babında tek kelime söylemediniz.
Marmaray, şehir hastanelerinden kadar her hizmeti tepe tepe kullanır ama zehirli dilinize bunları söylemekten geri durmazsınız.
45 gün içinde kurmayı başardığımız hastaneyi dahi 14 milyar lira uçtu diye karalamaya kalkan bu zihniyetin artık sonu gelmiştir. Şehir hastanelerini yıllarca kara delik olarak yaftalayanlar son iki hafta yaşananlardan beri en küçük pişmanlık alameti göstermedi, gösteremezler, o kişilik meselesidir. İstanbul Havalimanı'nı hala hazmedemediklerini görüyoruz.
Polemik malzemesi yapmak uğruna insanların haysiyetlerine ve ailelerine saldırarak girdikleri vebalinde olmadıklarını biliyoruz. İnsanlık nasıl Kovid-19'u eninde sonunda yenecekse inşallah bu bağnaz zihniyeti milletimiz tarihe gömecektir.
Türkiye olarak bir yandan salgınla ve salgının yol açtığı sıkıntılarla mücadele ederken, ülkemizin, milletimizin güvenliği ile ilgili konularını yakından takip ediyoruz. Terör örgütü Türkiye'nin salgınla mücadeleye yoğunlaşmasını sınır içi ve dışında saldırılarını arttırarak fırsata çevirmeye çalışıyor. Ülkemiz içinde sayıları çok azalmış olmakla birlikte hala varlıklarını sürdüren kılıç artığı teröristlerin eylem arayışlarına izin vermiyoruz. Güvenlik güçlerimiz 365 gün ve 24 saat teröristleri takip ediyor bulduklarında tepelerine biniyor.
Kuzey Irak'ta ve yurt dışında teröristlerin her adımını takip ediyoruz. Suriye'de güvenli hale getirdiğimiz bölgelere sızmaya çalışan terör örgütü mensuplarına göz açtırmıyor anında müdahale ediyoruz.
Bu konuda hiçbir ülkenin sözünü tam manasıyla yerine getiremediğini görüyoruz. Güvenli bölgelerimizin sürekli taciz edilmesine, saldırıların anlaşmalar hilafına artarak sürdürülmesine daha fazla sabretmeyeceğiz. Terör örgütünün ve rejimi onların hamiliğine soyunanlar kontrol edemeyecekse kendi gücümüzle hepsini yola getirmesini biliriz.
Hafter gerileme sürecine girmiştir. Hafter'i kurtarmaya sınırsız maddi destek ve silah destek sağlayan ülkelerin çabaları yetmeyecektir. Libya için yeni ve güzel haberler alacağız.