İkindi namazının vakti, öğle namazının vakti bittikten sonra başlar ve güneşin batmasına kadar devam eder. Bu vakit, öğle namazının kılındığı gölgenin iki katı olduğunda başlar ve güneşin batmasına yaklaşık bir saat kalaya kadar devam eder. İkindi namazı, dört rekat farz, dört rekat sünnet olmak üzere toplam sekiz rekat namaz kılınır.
İkindi namazı, İslam dininde beş vakit namazdan üçüncüsüdür ve öğle namazından sonra, akşam namazından önce kılınır. İkindi namazı, Müslümanlar için önemli bir ibadettir.
Namaz, İslam'ın beş şartından biridir ve ikindi namazı da bu beş vakit namazdan biridir. Müslümanlar için Allah'ın emri olan namazı kılmak, imanlarının bir göstergesidir. İkindi Namazının Önemi Ebu Musa radıyallahu anh’dan rivayet edilen bir hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem 2 serinlik namazını sabah ve ikindiyi kılan kimse Cennet’e girer buyurmuştur. İkindi namazının orta namaz olduğu rivayet olunmuştur yani ikindi namazını kılmazsanız tüm o günkü amelleriniz boşa çıkar. Nitekim bu konuda Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem İkindiyi kılmayan kimsenin amelleri boşa gider buyurmuştur.
İkindi namazı 4 rekat sünnet, 4 rekat farz olarak toplamda 8 rekattır.
İkindi namazı 8 rekattır. İlk olarak 4 rekat sünnetti kılınır ardından kamet getirilir ve 4 rekat farz kılınır.
- Euzü besmele çekilir.
- Niyet ettim Allah rızası için bugün ki İkindi namazının 4 rekatlık sünnet namazını kılmaya.
Farz namazı sırası ile şu şekildedir;
- Euzü besmele çekilir.
- Niyet ettim Allah rızası için bugün ki İkindi namazının 4 rekatlık farz namazını kılmaya
- Kıyam- Fatiha
- Zammı Sure ( Kur'an-ı Kerim'den en az 3 ayet okunur )
- Rüku ( Subhane Rabbiyel Azim 3 kere söylenir ) ve ( Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd ) denir.
- Secde ( Subhane Rabbiyel Ala 3 kez söylenir. ) doğrulurken Allah'u Ekber denir
- Et – Tahiyyatu
Ardından Tesbihat yapılır bunlarda sırası ile şu şekilde ilerlemektedir;
- Tesbihat Duası
- Ayetü'l - Kürsi
- 33 kere Sübhanallah çekilir.
- 33 kere Elhamdüllillah çekilir.
- 33 kere Allahu Ekber çekilir.
- Dua şeklinde sırasıyla yapıldıktan sonra ikindi namazı son bulur.
İkindi namazı hakkında Peygamber efendimizin birçok hadisi bulunmaktadır. En çok bilinenleri şunlardır;
İkindi namazını terk eden kişinin amelleri boşa gider.
İkindi namazını kaçıran kimse sanki ailesini ve malını yitirmiş kimse gibidir.
İki serinlik namazını sabah ve ikindiyi kılan cennete girer.
Güneş doğmadan ve batmadan önce namaz kılan kişi cehenneme gitmeyecektir.
İkindi namazının farzında önce dört rekat kılan kimseye Allah rahmet ihsan etsin.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v) şöyle buyurdu; hiçbiriniz güneşin doğması ve batması esnasında namaz kılmaya kalkmasın.
Sabah namazını kıldıktan sonra güneş yükselinceye kadar artık namaz yoktur. İkindi namazı kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar namaz yoktur.
Hazreti peygamber ikindi namazını kıldıktan sonra bu münafıkların ayırt edildiği namazdır. Bu münafıkların namazıdır oturur oturur şeytanın iki boynuz arasına girinceye kadar güneşi bekler sonra kalkıp dört rekat gagalar. Namazda Allah'ı pek az zikreder. Buyurmuştur.
Müslümanın namaz kılması farz-ı ayındır. Buna göre namazın kişiye farz olmasının şartları, müslüman olmak, bulûğ çağına ulaşmak ve akıllı olmak üzere üç tanedir. Bu şartlara namazın vücûb şartları yani kişinin namaz kılmakla yükümlü olmasının şartları denir. Sahih ve eksiksiz bir şekilde kılınabilmesi için namazın birtakım farzları ve vâcipleri (sıhhat şartları), sünnetleri ve âdâbı bulunmaktadır. Farzlara riayetsizlik, namazın bozulmasına yol açar. Vâcip, kesin olmayan bir delille sabit olduğu için, vâcibi inkâr eden kişi, kâfir olmaz.
Ancak bir açıklama getirmeksizin ve te'vil etmeksizin vâcibi terkeden kimse fâsık kabul edilir. Namazın vâciplerinden herhangi birinin terkedilmesi namazı bozmaz. Namazın vâciplerinden biri sehven terkedilmişse sehiv secdesi yapmak gerekir. Namazın sünnetleri, namazın vâciplerini tamamlar, onlardaki kusurları telâ- fiye ve fazla sevaba vesile olur. Sünnetlere riayet etmek ve devam etmek Peygamber'i sevmenin bir nişanesi sayılır. Bununla birlikte sünnetin terkedilmesi, ne farzın terkedilmesi gibi namazın bozulmasını ve yeniden kılınmasını, ne vâcibin kasten terkedilmesi gibi tahrîmen mekruhluğu ne de vâ- cibin sehven terkedilmesi gibi sehiv secdesi yapmayı gerektirir.
İsâet, Hanefîler'in tanımlamasına göre tenzîhen mekruhun üstünde, tahrîmen mekruhun altında yer alır. Edep (çoğulu âdâb), Hz. Peygamber'in devamlı olmaksızın zaman zaman yaptığı şeylerdir. Rükû ve secdede üçten fazla tesbih yapmak gibi. Mendup anlamına da gelir. Bunları terketmek, her ne kadar isâet sayılmaz ve kınamayı gerektirmez ise de bunlara riayet edilmesi daha faziletlidir (efdal). Esasen namazın âdâbı, yüce yaratıcının huzurunda durulduğunun farkında olunarak, zâhiren mütevazi bir halde bulunmaktır.
Farz namazlar için müstehap vakitler olduğu gibi, genel olarak namaz kılmak için uygun olmayan, yani namaz kılmanın mekruh olduğu vakitler de vardır. Mekruh vakitler iki kısımdır. Bir kısmında hiçbir namaz kılınmaz, bir kısmında ise özellikle nâfile namaz kılınmaz, kazâ namazı kılınabilir.
Güneşin doğmasından yükselmesine kadar olan zaman (şürûk zamanı ki bu yaklaşık 40-45 dakika civarındadır).
Fecrin doğmasından sonra sabah namazının sünneti dışında nâfile namaz kılınmaz.
İkindi namazı vaktinin başlangıcı, öğle namazı vaktinin sona ermesine bağlı olduğu için öğle namazının sona ermesi konusundaki görüş ayrılığı ikindi vaktinin başlamasına da yansımıştır. Dolayısıyla İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed ve diğer mezhep imamlarına göre öğle vakti, her şeyin gölgesi ‘fey-i zevâl’ hariç kendisinin bir mislî olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı evvel (ikindi namazının ilk vakti) denir. İmam Ebû Hanîfe’ye göre ise öğle vaktinin bitişi, her şeyin gölgesi “fey-i zevâl” hariç kendisinin iki mislî olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı sânî (ikindi namazının ikinci vakti) denir. Diyanet İşleri Başkanlığı takviminde asr-ı evvel uygulaması esas alınmaktadır.
İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncedir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirip sonra da baştan savma bir şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelemiştir (bkz. Müslim, Mesâcid, 195 [622]; Ebû Dâvûd, Salât, 5 [413]). Fakat daha önce kılınamamışsa, güneş batmak üzere de olsa kılınır (Kâsânî, Bedâî’, 1/127; Merğinânî, el-Hidâye, 1/40; Zeylaî, Tebyîn, 1/80; İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/273). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Güneş batmadan önce ikindi namazından bir rek'ata yetişen, namazın tamamına yetişmiş sayılır.” (Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 28 [579]; Müslim, Mesâcid, 163-165 [608]).
Şâfiî mezhebine göre ikindi namazının vakti, kendi içinde “fâziletli”, “ihtiyârî”, “kerâhetsiz cevâz”, “kerâhetli cevâz” ve “özür” olmak üzere beşe ayrılır. Özür vakti, sefer veya yağmur gerekçesinden dolayı ikindi namazı ile öğle namazının cem edilmek suretiyle öğle namazı vaktinde kılınmasıdır. Diğerleri ise her şeyin gölgesinin bir buçuk katına çıktığı zamana kadar fazilet, iki misline çıktığı zamana kadar ihtiyarî, ihtiyarî vakitten güneşin sararmasına kadar kerâhetsiz cevaz ve güneşin sararmasından batışına kadar olan zaman aralığını kapsayan kerahetli cevaz vakitleridir. Bir özür yok iken ikindi namazını kerahetli cevaz vaktine kadar ertelemek caiz değildir. Bununla birlikte güneşin batışından önce bir rek'at da olsa kılabilen kimse ikindi namazını kılmış olur (Nevevî, el-Mecmû’, 3/27).