Torununa bakmak için başka şehre giden 38 yıllık eşinin evi terk ettiğini öne sürerek mahkeme kararıyla terk ihtarı gönderen kocanın, baldızına evlilik teklifi ettiği ortaya çıktı. Yıllar süren boşanma davasına son noktayı koyan Yargıtay, baldızına evlilik teklif eden erkeğin kusurlu olduğuna hükmetti. Davalı-karşı davacı adam ise davacının evine ve kendisine karşı ilgisiz olduğunu, 1979 yılından beri yatağını ayırdığını, son olarak torununa bakma bahanesi ile evi terk ettiğini, bir daha dönmediğini öne sürdü.
Emsal nitelikte bir karara imza atan genel Kurul, erkek eşin kusurlu olduğuna hükmetti.
Kararda şöyle denildi: "Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin baldızına evlenme teklif ettiği hususunda yerel mahkeme ve Özel Daire arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Erkek eşin, gerek ortak çocuğuna azdığı mektubunda, gerekse kadına SMS olarak gönderilen mesajlarında eşini ilk nişanlısını unutamamakla ve bu nedenle kadın görevlerini yerine getirmemekle suçladığı, ayrıca hakaret içerikli sözler söylediği anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; baldızına evlenme teklif etmek suretiyle zaten kusurlu durumda olan erkeğin, bu haklı nedenle evine dönmeyen eşine terk ihtarında bulunduğu ortadadır.
Erkeğin; boşanmaya neden olan olaylara, baldızına evlenme teklif etmesi ve ayrıca eşine hakaret içeren mektup ve mesajlar yazması şeklinde gerçekleştirdiği kusurlu davranışlarıyla sebep olduğu, hal böyle olunca taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin var olduğu, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu ve bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün olmadığı açıktır. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar vermiştir."