Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, yaz aylarında çokça tüketilen kayısı, badem, zerdali, kiraz, şeftali ve elma çekirdeklerinde siyanür bileşiği açığa çıkaran ‘amigdalin’ maddesi olabileceğini söyledi.
Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, bazı meyve çekirdeklerinde bulunan ‘amigdalin’in, bağırsaklarda çözünerek; bir siyanür bileşiği olan ‘siyanid’ maddesini ortaya çıkardığını ifade etti. Söz konusu maddenin vücutta çok çabuk toksik etkiye neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kurtoğlu, bu durumun ani çocuk ölümleri nedeni olduğuna dikkat çekti.
Siyanid zehirlenmelerinin ağır klinik tablolarla ortaya çıktığını ve önemli sağlık sorunlarına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Kurtoğlu, "Yaşamı tehdit eden siyanid zehirlenmeleri ise ağır klinik tablolarla ortaya çıkarak önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Ortaya çıkan siyanid hızlıca bağırsaklarda emildikten sonra; kan hücreleri, dalak, beyin, akciğer ve kalp başta olmak üzere tüm dokulara yayılır ve hücrelerin oksijen kullanmasını engelleyerek ağır klinik tabloya yol açar" diye konuştu.
Zehirlenmenin başlangıç evresinde; yüzde kızarma, terleme, çarpıntı, hızlı nefes alma, ağızda aşırı salgı (sekresyon), baş ağrısı ve dönmesi ile kusma gibi belirtiler ortaya çıkar. Zehirlenmenin ortaya çıkmasıyla birlikte; hızlı bir şekilde gelişen solunum düzensizliği, tansiyon düşmesi, baygınlık, ateş, havale, felç, morarma ve sonuç olarak solunum durması kaçınılmaz hale gelir. Solunum duruncaya kadar cildin rengi kırmızıya dönüşür, göz bebeklerinde genişleme ve ışık tepkisinde kaybolma gözlenir.
Özellikle çocuklar ve anne adaylarını, meyve çekirdekleri konusunda dikkatli olmaya davet eden Prof. Dr. Kurtoğlu, "Çocuklarda zehirlenmeye bağlı ani önemlere yol açabilen bu durum, anne adaylarının gebeliğin ilk aylarında bu çekirdekleri tüketmesiyle birlikte, bebekte hidrosefali ve doğuştan böbrek anomalilerine zemin hazırlar. Özellikle bazı kayısı türlerinin acı çekirdeğinden 5-25 adet tüketilmesi bile zehirlenmeye neden olur” ifadelerini kullandı.
Zehirlenen kişinin vakit kaybetmeden hastaneye ulaştırılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kurtoğlu, “Burada ailenin doktora vereceği bilgi çok önemlidir. Ayrıca ani klinik bozulmalar da zehirlenmeyi düşündürür. Özellikle hastanın nefesindeki acı badem kokusu, alınan kan örneğinin parlak kırmızı olması, kan şekerinin yükselmesi, EKG’de hücresel hipoksi (oksijen azalması) nedeniyle ST yükselmelerinin ortaya çıkması da zehirlenme tablosuna işaret eder” dedi.
Prof. Dr. Kurtoğlu, “Ağız yoluyla oluşan zehirlenmelerde kişi kesinlikle kusturulmamalıdır. Zehirleyen yiyeceğin ne olduğu bulunmaya çalışılmalıdır. Özellikle çocukların, aile bireylerinin haberi olmadan meyve çekirdeklerini çıkarma ve yeme riski göz önüne alınmalı, gerekli önlemler ile engellenmelidir. Çekirdek zehirlenmelerinin müdahalesinde yapılan ilk işlem midenin boşaltılmasıdır. Mide yıkama işlemi gerçekleştirilir ve siyanür kokusu geçinceye kadar bu işleme devam edilir. Hastada ortaya çıkan klinik tablo için özel tedaviler de uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.