Gazze’de modern çağın en vahşi katliamları devam ederken dünyaya gerçekleri anlatma noktasında elini çabuk tutması gerekenlerde hareket yok. Sinema, etki gücü itibarıyla birçok araca göre öne çıkıyor. Ancak 105 gündür yaşanan soykırımı geniş kitlelere anlatmak için üreticilerden bir haber gelmiyor.
Dünya çapında önemli sinema figürleri İsrail’in uyguladığı soykırıma karşı sesini yükseltirken, ülkemizde yönetmen, yapımcı ve oyuncuların bir kısmının sessizliği tepki görmeye devam ediyor.
Esasında kulakları sağır eden sessizlik sinemamızda hep vardı. Türkiye, Filistin konusundaki hassasiyeti en yüksek toplumlardan biri olmasına rağmen bu konudaki film sayısı ile en cılız seslerden birini oluşturuyor. Ülkemizde bugüne kadar Filistin ile alakalı çekilmiş film sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Türkiye’de sinema için hazırlanan ilk animasyon film olma hüviyetine de sahip olan (2009’da vizyona girdi) Zeytin’in Hayali, Türk yapımcı damgası olmasına rağmen ekibin tamamına yakının yabancılardan oluşuyor. Nihayetinde Filistinle alakalı bir Türk filmi…
Kurtlar Vadisi: Filistin, Filistin davasını doğrudan ele alan tamamen Türk yapımı olan ilk film. Fenomen dizinin gündemde olduğu zamanlar yapılan filmde Polat Alemdar, bölgesel sorunlara çözüm ararken, bölgenin en ciddi tehlikesi niteliğindeki İsrail ile ilgili bazı sorunları halletmek için devreye girer.
2016 yapımı Muna da 6 yaşındaki Gazzeli Muna’nın izinde İsrail mezalimini anlatıyor.
Ve bu kadar…
Asırlık Türk sinema sektörünün Filistin ile alakalı yaptığı bu kadar. Kısa filmler ve televizyon için hazırlanan belgeseller kendi alanlarında kıymet arz etse de sinema perdesine çıkmayan çalışmaları bu kategoride değerlendiremeyeceğimiz için elimiz boş kalıyor.
‘Dünyanın 5’ten büyük‘ olduğunu yıllardır haykıran Türkiye, belki de sadece İsrail’İ koruyup kollamak için kurulmuş olan uluslararası organizasyonların adaletsizliğine vurgu yaparak Filistin davasına atıfta bulunacak bir film neden yapmaz?
Mazlumların umudu olan, dünyanın dört bir yanında ne söyleyeceği ve yapacağı merak edilen ülke olan Türkiye, belki de yeryüzünün en ortak derdi olan Filistin ile alakalı filmler neden yapmaz?
Uzaya çıktık, insansız araç üretiminde öncü olduk, savunma sanayii ve teknoloji noktasında atılımlar yapıyoruz. Peki, neden Filistin ile ilgili film yapmıyoruz?
Türk dizileri ABD’den sonra en çok ihracat yapan sektör iken Filistinle ilgili filmler neden yapılmıyor?
Dijital için yapılan dizi üretimlerini de sinema kategorisine yaklaştırabiliriz. Bu alanda neden hâlâ hareket yok?
Cevabını bildiğimiz soruları bir kenara bıraktıktan sonra önümüze bakmalıyız. Bugün de Filistin davasının dünyadaki gür seslerinden biri olan Türkiye’de, toplumun geniş kesiminin hassasiyeti olan bu konuda filmler yapılmalı. Festival ya da gişe için hayata geçirilecek projeler ile küresel adaletsizliğe dikkat çekilmeli. Filistin’in Filistin ile sınırlı olmadığını vurgulayacak yapımlar beyaz perdeye çıkmalı. İsrail’de bile Filistin davasını sağduyulu anlatan filmler yapılırken Türkiye’de olmamasını gelecek nesillere anlatamayız. Bir daha bu soruları kendimize sormamak için sinema sektörü, devlet ve izleyici üzerine düşeni yapmalı.