Şiddetli larenjitten reflüye, ses telleri üzerinde gelişen nodül, kist ve polip gibi oluşumlardan Humman Papilloma Virüsü’ne, alerjiden tiroit problemlerine kadar pek çok etken ses kısıklığı yapabiliyor. Ancak ses kısıklığına en çok da sıklıkla yaptığımız hatalı alışkanlıklarımız neden oluyor. İşte sesimizi korumak için vazgeçmemiz gereken 8 hatalı alışkanlık.
Sesin incelmesi, kalınlaşması, çatallanması, yorulması ve titremesi, hatta kimi zaman hiç çıkmaması… Özellikle sonbahar ve kış aylarında sıkça görülen ses kısılmasının pek çok nedeni olabiliyor. Şiddetli larenjitten reflüye, ses telleri üzerinde gelişen nodül, kist ve polip gibi oluşumlardan Humman Papilloma Virüsü’ne, alerjiden tiroit problemlerine kadar pek çok etken ses kısıklığı yapabiliyor. Bunların yanı sıra gırtlak kanseri de ses kısıklığıyla kendini gösterebiliyor. Ancak ses kısıklığına en çok da sıklıkla yaptığımız hatalı alışkanlıklarımız neden oluyor. Örneğin; yeterince su içmemek gibi. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, sesimizi korumamız için vazgeçmemiz gereken 8 hatalı alışkanlığımızı anlattı, önemli uyarılarda bulundu.
Yüksek sesle konuşmak, bağırmak
Konserlerde şarkılara yüksek sesle eşlik etmek, maç gibi ortamlarda sürekli bağırmak, topluluk önünde sesini duyurabilmek için ses tonunu yükseltmek, bir başka deyişle “sesi yanlış kullanmak” ses tellerini yıpratarak kanama yapabiliyor. Bunun sonucunda da ses tellerinde geçici veya kalıcı hasar oluşabiliyor. Bu nedenle yüksek sesle konuşmayın, bağırmayın. Ayrıca ara vermeden uzun süre konuşmamaya da özen gösterin.
Yeterince su içmemek
Sesin en önemli düşmanlarından biri, susuzluk. Yeterince su içtiğimizde ses tellerimiz ıslak bir ortamda, kaygan bir zeminde, göğüs boşluğundan gelen havayla daha iyi titreşiyorlar. Tam aksine yeteri kadar su içmezsek ses tellerimizde oluşan kuru ortam sesimizin kısılmasına neden oluyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, ses tellerini nemli tutmak için günde en az 8-10 bardak su içmeye özen göstermemiz gerektiğine dikkat çekiyor.
Ağır yağlı ve baharatlı yemekler tüketmek
Yemek borusunun alt ve üst kapakları sürekli kasılı halde duruyor ve mide içeriğinin geriye kaçışını engelliyorlar. Mide içeriğinin herhangi bir nedenle boğaza, genize ve ses tellerine kaçışına larengofarengeal reflü deniyor. Midedeki asit salgısının ses telleri üzerinde zehirleyici (toksik) bir etki yapması ses kısıklığına yol açabiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz bu nedenle reflü yapabilen ağır yağlı, baharatlı yemekler ve çilek ile domates gibi asitli besinlerden kaçınmanın çok önemli olduğunu söylüyor.
Çay ve kahve tüketimini abartmak
Toplumdaki yaygın inanışın aksine çay ve kahve gibi içecekler su ihtiyacımızı karşılamadığı gibi, vücuttan sıvı atılımını artırarak sıvı ihtiyacımızı daha da artırıyor. Çay ve kahve gibi içeceklerin tüketimini günlük 1-2 fincanla sınırlamaya özen gösterin. Bu içeceklerin yanında günlük su tüketiminize ek olarak bir bardak su içmeyi de ihmal etmeyin.
Strese 'dur' diyememek
Çağımızın önemli bir problemi olan stres de ses kısıklığına neden olan bir başka önemli etken. Stres, boyun ve ses tellerimizin hareketlerini kontrol eden kaslarda oluşan gerginlik sonucu sesin kısılmasına yol açabiliyor. Heyecanlandığımızda veya çok sinirlendiğimizde ellerimizde oluşan titremenin bir benzeri ses tellerimizde oluşuyor. Sinirli, heyecanlı ve korku içinde olunan ortamlarda sesimizi her zamanki durumlardan farklı kullanıyoruz. Kontrol dışı bu kullanım sırasında oluşan ses kısıklığı geçici oluyor, ancak süre uzadığı zaman ve bu tarz ses kullanımı alışkanlık haline geldiğinde ise ses kısıklığı kalıcı hale dönüşüyor.
Sık sık boğaz temizlemek
Geniz akıntısı ve reflü gibi etkenler nedeniyle boğazda gelişen gıcık hissi yüzünden boğazı sık sık temizlemek de risk oluşturuyor. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları ve alerji sonucunda oluşan geniz akıntısı ve reflüye bağlı tahrişler sonucunda sık boğaz temizleme ihtiyacı duyuluyor. Bunun sonucunda da her iki ses teli karşılıklı travmaya uğruyorlar. Ses tellerinde oluşan travmalar nedeniyle gelişen ödem de ses kısıklığını oluşturuyor. Bu nedenle boğazda gıcık hissi geliştiğinde altta yatan etkenin belirlenmesi ve tedaviyle ortadan kaldırılması için mutlaka bir hekime başvurun.
Yatmadan önce yemek yemek
Yatmadan önce yemek yemek de larengofarengeal reflüye, buna bağlı olarak da ses kısıklığına yol açan bir başka önemli etken. Çünkü gece boyunca artmış olan mide asidi ses tellerine zarar verebiliyor. Dolayısıyla yatmadan 3 saat önce yemek yemeyi bırakın, su dışında herhangi bir şey tüketmeyin.
Sigara içmek
Sigaranın dudaktan başlayarak tüm ses yollarını kurutması sonucunda ses kalınlaşıyor, çatallanıyor veya kısılıyor. Sigara aynı zamanda sesin kısılmasına yol açan gırtlak kanserinin de bir numaralı nedeni. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, ses kısıklığında zaman kaybetmeden bir hekime başvurulması gerektiğine işaret ederek, “Gırtlak kanseri çok erken bir dönemde yakalandığında tedavi başarısı yüzde 100’e yakın oluyor. Ancak ihmal edildiği takdirde tedavi başarısı çok düşük düzeylerde kalıyor” dedi.
Ses kısıklığında bu belirtiler tehlikeli
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, ses kısıklığında aşağıdaki belirtilerden biri bile varsa mutlaka bir hekime başvurmak gerektiğine dikkat çekiyor:
- Ses kısıklığı 2 haftadan uzun süredir devam ediyorsa,
- Öksürürken ağızdan kan geliyorsa,
- Yutma ve yutkunma güçlüğü varsa,
- Boyunda şişlik gelişmişse,
- Ses birkaç gün boyunca tamamen kaybolmuşsa veya kalitesinde ciddi bir değişiklik varsa asla ihmal edilmemeli.