Teknolojik gelişmelerin tıp dünyasına en önemli kazanımlarından biri de robotik cerrahi oldu. Daha az kan, yara izi ve enfeksiyon parolasıyla ameliyat fobisi olan kişilere büyük kolaylık sağlayan bu yöntemde, cerrah titizliği robot kıvraklığıyla birleşerek sizi sağlığınıza kavuşturuyor.
Tıp dünyasında her geçen gün artan teknolojik gelişmeler, ameliyat ortamlarına da yeni soluk getirdi. En küçük kesi ile vücuda giriş yapılarak, dokulara zarar vermeden hastalığın olduğu bölgeye ilerleyen cerrahlar, gerekli müdahaleyi yaparak ameliyatı sonlandırıyor. Daha az kan, yara izi ve enfeksiyon anlamına gelen bu süreç, hastaların normal yaşama daha hızlı dönmesini sağlarken, en önemli esası ise ameliyat sonrası için‘daha az ağrılı’ bir süreç öngörüyor.
Minimal invaziv cerrahisi olarak bilinen bu yöntem, son yıllarda robot teknolojisiyle birleşti. Medicana Bahçelievler Hastanesi’nden Genel Cerrah Amil Hüseynov, ‘ameliyat travması olan’ kişilere büyük avantaj sağlayan bu sistemin detaylarını Yeni Şafak için yazdı.
Bir doktor size ameliyata ihtiyacınız olduğunu söylerse, kafanız karışabilir ve endişe duyabilirsiniz. Muhtemelen ameliyatın başarılı olup olmayacağı, ne kadar ağrınız olabileceği ve işten ne kadar zaman kaçıracağınız konusunda endişelenirsiniz. İyi haber şu ki, cerrahi teknolojideki gelişmelerle çok farklı bir ‘’Minimal İnvaziv’’ cerrahi deneyimi yaşayabilirsiniz.
Bu tür ameliyatlar, hastalar için daha kısa hastanede yatış ve daha hızlı iyileşme anlamına gelir. Diğer faydalar şunlar olabilir:
-Daha az kan ihtiyacı
-Daha az yara izi
-Düşük enfeksiyon riski
-Normal yaşama daha hızlı dönüş
-En esası daha az ağrı…
En esası cerrahınız daha fazla hareket ve el becerisine sahiptir ve ameliyat alanının yüksek oranda büyütülmüş, yüksek çözünürlüklü bir görüntüsünü görür, ameliyat edilen bölgeye daha iyi erişebilir. Günümüzde en sık kullanılan minimal inaziv cerrahi yöntemi laparaskopik cerrahinin ardından robotik cerrahidir.
21. yüzyılın devrimi uzaktan kontrollü robotlar her alanda olduğu gibi sağlık sektörünün de vazgeçilmezlerinden. Diğer birçok tıbbi teknoloji gibi, robotik cerrahinin de küresel teknolojide hızlı bir şekilde benimsendiği görülmektedir. Sağlık sektöründe en yaygın olarak kullanılan klinik robotlar, bir kamera kolu ve bunlara cerrahi aletlerin bağlı olduğu mekanik kollardır. Kovid-19 salgını patlak verdiğinde ve doktorların hastalara erişimden alıkoyduğunda, robotik cerrahi kavramı, özellikle de robotik cerrahinin sunduğu telecerrahi kavramı ön plana çıktı. İlk yaratılış amacı uzaktan erişimle uzada yörüngede olan astronatları gerektiğinde mesafeden cerrahi ameliyat yapmak olan robotik cerrahi günümüzde 5G teknolojinin gelişimiyle de birlikte bu hedeflere de yakın zamanda ulaşılacağının göstergesidir.
Hastaların ameliyat yapan robot fikrinden endişe duyduğu da aşikar. Bu sistemin gerçekten cerrahınızın makineyi kontrol ederken hassas hareketler yapmasını sağlayan bir sistem olduğunu bilmelisiniz. Robot asla, asla karar vermez ve kesme işlemi yapmaz. Bunun yerine cerrahınız robota ne yapması gerektiğini yansıtır ve robot kendi başına insan elinden daha fazla hassasiyet sağlar. Robotik sistem kendi başına düşünemez. Cerrahın ameliyathanede olup yönettiği bu süreçte hassas el ve parmak hareketlerine yanıt verir.
Robotik cerrahi doktorların geleneksel tekniklerle mümkün olandan daha fazla hassasiyet, esneklik ve kontrol ile birçok karmaşık prosedürü gerçekleştirmesini sağlar. Başlangıçta robotik cerrahi, küçük bir kesi ile gerçekleştirilen minimal invaziv prosedürleri ilişkilendirmek için kullanılıyordu. Teknoloji geliştikçe ve robotlar sağlık alanında belirli bir inovasyona ulaştıkça; robotik kollar, mikro robotlar gibi yükselen trendler, robotların sektördeki rolünü genişletiyor.
Sağlık çalışanlarını ve hastaları fiziksel olarak ayıran koruyucu bir katman olarak robotların entegrasyonu, her yerde var olan enfeksiyon bulaşma riski ve cerrahi hacimler korkusuyla mücadele etmek için güçlü bir araç olarak görülüyor.
Robotik cerrahi benimsendiği günden bu yana ameliyatlarda kullanımı ortalama yılda yüzde 1.3 oranında arttı. Bu artışla birlikte diğer minimal invaziv cerrahi yöntem Laparaskopik cerrahini yüzde 55 lik kullanımı yüzde40’lara kadar düştü. Günümüzde en karmaşık ve zorlu sayılabilecek kanser hastalarında kullanımı son yılda yüzde 4’e ulaştı. Günümüzde endustriyel olarak üretilen robotların olmasıyla ileride sağlık sektöründe de yazılım destekli cerrahi robotların her hasta için erişilebilir olacağını öngörüyoruz.