Salgının başından bu yana vaka sayıları ve ölüm oranları ile tüm dünyada en ciddi kayıpları veren ülkelerin başında gelen Amerika’ya giden Çetiner, buradaki gözlemlerini Yeni Şafak’a anlattı. Amerika’da aşılamanın en yüksek olduğu eyaletin New York olduğunu belirten Çetiner, “Burada neredeyse adım başı Kovid-19 test odası ve aşı alanları var. Halkın aşıya karşı yoğun ilgi ve desteği sonucu toplum bağışıklığı yüzde 70’e ulaştı. Bu sayede eyalette sosyal hayat normale döndü” dedi.
Bağışıklığın sağlanmasıyla New York’un salgındaymış gibi yaşamadığını kaydeden Çetiner, “Sosyal mesafe kuralına uyanı görmedim. Maske kullanımı yok denecek kadar az. Restoranlarda ve mağazalara girişte iki doz aşı olanlar için de maske şartı yok. Halk New York’ta aşıya sıcak bakarken Mississippi’de oran hala düşük. Ocak ayında günlük can kayıpları ortalama 4 -5 bin civarındayken aşılamayla birlikte bu sayı 200-300’lere kadar düştü. ABD’de yeni vakaların ve ölümlerin yüzde 90’ını da aşısız olanlar oluşturuyor. Buradan uşının hayat kurtarıcı olduğunu anlıyoruz” dedi. Prof Çetiner, aşı karşıtlığının yükseldiği bugünlerde “Bilim Bizi Kandırıyor mu?” adıyla raflarda yerini alan kitabıyla ilgili de konuştu. Prof. Çetiner, “Bazen insanlara doğrunun doğruluğunu anlatmaya çalışmak, bir yalana inandırmaktan daha zor. Bu kitapta bilimselliğin ve bilimdışılığın ayrımını anlattım. Bilim toplumu olmak için bilimden başka çıkar yol yok” diye konuştu.