Bursa'da kavgaya müdahale ederken silahla açılan ateş sonucu şehit olan polis memuru Erman Özcan'ın cenazesi toprağa verildi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de uzun bir süredir mücadele ediken koronavirüs ile başarı sağlanmasında sağlıkçılar kadar büyük paya sahip olan polislerimiz, karantinadan kaçanlar tarafından yüzlerine tükürülmeyi, yol kontrolünde üzelerine araba sürülmeyi, kimlik sordu diye ateş edilmeyi mi hak ediyor? Pandemi sürecinin görünmeyen kahramları olan polislerimize böyle mi teşekkür ediyoruz. Vatan savunmasında şehit olan şehit polislerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Koronavirüs ile mücadele en büyük pay hiç şüphesiz sağlık çalışanlarımıza ait. Ailelerini uzun süre görmemeyi göze alıp kendi canlarını tehlikeye atarak göstermiş oldukları çaba ancak ‘kahramanlık’ olarak adlandandırılabilir. Pandemi sürecinde sergilenen mücadelede bir de görünmeyen kahramanlarımız var.
Tıp ki sağlık çalışanlarımız gibi onlarda canlarını tehlikeye atarak, ailelerine hasret bir şekilde görevlerini eda ettiler. Kim mi onlar? Tabii ki şehit polislerimiz.
Pandeminin başladığı ve ülkemizde tedbirlerin alınmaya başladığı ilk günden itibaren birçok kısıtlama yaşandı. Herkesin evine kapandığı dönemde bu kısıtlamaları kontrol altında tutan ve toplum sağlığının korunmasında önemli rol alan
polislerimiz, yeri geldi karantinadan kaçan vatandaşların peşine düştü yeri geldi Vefa Sosyal Destek Grubu ile birlikte ihtiyaç sahipleri için kapı kapı gezdiler.
Hiç bir görevden geri durmadılar
Maske, kolonya, dezenfektan dağıtımını da yaptılar. Ülkenin aşayişi için sokağa çıkma kısıtlaması olan günlerde sokaklarda canlarını tehlikeye nöbet tuttular. Kimi zaman cenaze işlemlerine yardım ettiler, kimi zaman da virüs taşıyan birinin kimlerle nerede temasa geçtiğini öğrenip daha fazla kişiye temas etmesin diye çalıştılar.
Yol kontrolü yapılırken üzerlerine arabada süren de oldu, kimlik sorduğu için ateş eden de… Tüm bunlarla beraber kavga, hırsızlık ve terörle mücadeleden de geri durmadılar.
Her ne görev verilirse verilsin her zaman ön saflarda yer aldılar. Halkın huzurunu kendi güvenliklerinin önünde gördüler.
Deprem, pandemi, darbe… Nasıl bir kriz döneminde olursak olalım ailelerini unuttular, sağlıklarını unuttular, gece uykusunu unuttular ama görevlerini ifa ettiler. Ödül isteyemeyen yada dile getirmekten imtina eden bu yiğitlere taltif ve takdir edilmelerinin hakkı olduğunu kabul etmeliyiz. Çünkü onlar koronavirüs olan hastaların kaldığı yurt binalarında nöbet tutarken kimse onları görmedi.
Yüzlerine öfke ile tükürenler dahi oldu. Saatlerce yol kontrolleri yaptılar. Amaçlarının ceza kesmek olmadığını sadece evde kalmanın önemini hatırlatıp vicdanları ile yasaları esnettiler.
Bu kadar hengamede virüse yakalandılar. Jandarma ile el ele, sırt sırta iç güvenliği ve asayişi temin ettiler. Bir diğer gururumuz olan TSK hasta yakınlarını, çocuklarını ve eşlerini emniyete ve jandarmaya emanet ederek dağlarda terörle mücadele ettiler. Saldırıya uğradılar alçakça ama acılarını yüreklerine gömerek görevlerinden bir an olsun geri durmadılar. Türkiye olarak minnet duyduğumuz Mehmetçiği alkışlıyoruz. Gönül gönüle, el ele hep birlikte her zorluğu aşarak bugüne gelen güvenlik güçlerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
#Kahrman Türk polisi
#Şehit polis memuru