Obezite ve Metabolik Cerrahi Op. Dr. Özgün Akgül, mide kanserinin görülme sıklığının arttığını belirterek, "Eğer ülser şüphesi varsa, kaburga kemiklerinin ortasında, alt bölgesinde olan bir ağrı varsa bunu hafife almayın" dedi.
Yıllardır mide ülseri sebebiyle ilaç kullanan 52 yaşındaki ameliyat personeli İbrahim Yöndem, bir gün midesinde şiddetli ağrı hissetti. Hemen doktora başvuran Yöndem, endoskopi ve biyopsi süreçlerinin ardından kanser olduğunu öğrendi. Hastalığını duyduğu anda ilk olarak ne yapacağını düşünen Yöndem, "Bu hastalıkla tanıştığımda ilk önce ne yapmam gerektiğini düşündüm. Bunu bir boks maçı gibi düşünün. İlk önce rakibinizin avantaj ve tekniğini öğrenmeye çalışırsınız. Öğrendikten sonra zaten avantajlısınızdır. Daha karşılaşma öncesi rakibinizin gardı düşer. Ben bunları öğrendim ve mücadeleye böyle başladım. Kendimi aynı zamanda değişik hobilere yönlendirdim. Bu zaman zarfında yaklaşık 8-9 ay boyunca hem radyoterapi hem kemoterapi sürecinde doktorumun, mesai arkadaşlarımın, ailemin ve kızımın çok büyük desteğini gördüm” ifadelerini kullandı.
Hastalığını yenmesinde en önemli etkenin moral olduğunu vurgulayan Yöndem şöyle konuştu:
İbrahim Yöndem’e uyguladıkları tedavi hakkında bilgi veren Obezite ve Metabolik Cerrahi Op. Dr. Özgün Akgül, "Hastamız karın ağrısı ve daha önce tanımlanmış mide ülseri şikayeti ile başvurdu. Şikayetlerin uzun süre olması ve kısa sürede şiddetlenmesi nedeniyle önce endoskopi ve biyopsisini yaptırdık. Endoskopide büyük bir kitle gördük, biyopside de mide kanseri ön tanısı alınca hızlı bir şekilde operasyona aldık. Operasyonda midesinin büyük bir kısmını çıkarttık, o bölgedeki lenf bezi dediğimiz bezeleri de çıkarttık. Sonrasında onkolojiye yönlendirdik. Kemoterapi ve radyoterapi süreçlerini de tamamladıktan sonra takibe aldık. Takipte de herhangi bir nüks ile karşılaşmadığımız için ve hastamız da bilinçli bir şekilde hastalıkla mücadele ettiği için hızlı bir şekilde tekrar normal hayatına döndü. Şu anda sağlıklı şekilde işinin başına döndü ve her şey iyiye gidiyor" dedi.
Mide kanserinin de görülme sıklığının artığını dile getiren Op. Dr. Akgül, "Artık çağımızın hastalıklarından olan stres, en çok midede sıkıntılara neden oluyor. Eğer kişi sigarada içiyorsa, bu durum midedeki asit salgısını çok artırıyor ve midede gıdaların sindirilmesini sağlayan asit bu sefer mideye zarar vermeye başlıyor. Hücre yapısı bozulduktan sonra da kontrolsüz şekilde hücre büyümesi, çoğalması ile maalesef kansere dönüşebiliyor. Pek çok kanser türünde olduğu gibi mide kanserinin de görülme sıklığı arttı. Bunda beslenme tarzımız, sigara kullanımı, stres en başta gelen faktörlerdir. Yine hastanın ailesinde böyle bir öykünün olması bizim için çok önemli. Bu tür faktörler bir araya geldiği zaman, hastanın vakit kaybetmeden hızlıca değerlendirilmesi ve uygun ellerde ameliyat olması gerekiyor" diye konuştu.
Mide ağrısının hafife alınmaması gerektiğini belirterek uyarılarda bulunan Op. Dr. Akgül, “Kişinin ülser şüphesi varsa, mide ağrısı özellikle kaburga kemiklerinin ortasında alt bölgesinde olan bir ağrı varsa, bunu hafife almaması gerekiyor. Çünkü kanser yaşı artık giderek düşüyor. Bu nedenle en ufacık ağrıyı bile önemsemeli ve gerekli önlemleri almalıyız. Hızlıca öncelikle aile hekimimize başvurmalıyız. Aile hekiminin yönlendirmesiyle eğer gerekliyse ikinci basamak tedavilere genel cerrahiye ya da gastroentoloji bölümüne başvurabiliriz. Bu şekilde hızlıca endoskopi ya da gerekli ilaç tedavileri yapılmalıdır. Hafife almamamız gereken bir hastalıktır. Erken teşhis hastamızda da olduğu gibi hayat kurtarır” ifadelerini kullandı.