Ekonomik istikrar, küresel refah ve çatışmasız bir dünya parolalarıyla kurulan çok sayıda büyük uluslararası örgüt, krizler karşısında çözüm üretemeyen, çatışmaları önleyemeyen ve sonlandıramayan yapılarıyla hüsrana yol açtı. Birleşmiş Milletler (BM), uzantısı organizasyonlar, G7, G20 vb. oluşumlar, bürokratik girft yapıları nedeniyle insanlığa katkı yeterli sağlamazken, uluslararası aktörler, bu yapıların başarısızlığı nedeniyle çözüm üretebilen yeni oluşumlarda bir araya geldi. Kıtaya istikrar ve refah getirmesi beklenen Avrupa Birliği’nin (AB), kendi yapısını ülkeler üstü görmesi ve otokratik dayatmalarda bulunması, kıta aktörleri arasında hüsrana ve fikir ayrılıklarına sebep oldu. Küresel çatışmaları önelemesi gereken BM Güvenlik Konseyi, karar alıcı 5 devletin çıkar çatışmalarıyla felç oldu. Küresel finans düzenini takip etme ve ülkelerin ekonomik gelişimlerine katkıda bulunma mottosuyla kurulan IMF ve Dünya Bankası, dünyanın en büyük tefecilik organizasyonuna dönüştü. Bu minval neticesinde Shangay İşbirlişği Örgütü, ASEAN, BRICS, Türk Devletler Topluluğu, Afrika Birliği ve buna benzer uluslararası kuruluşların hayat bulması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” çıkışının haklılığını gün yüzüne çıkardı.
2009 yılında kurulan Türk Devletleri Teşkilatı (Topluluğu) ya da diğer adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi), Türk Devletleri arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak faaliyet yürütüyor. Teşkilatın kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’den oluşuyor. Ekim 2019’da Bakü’de gerçekleştirilen 7. Zirve sırasında Özbekistan Teşkilata tam üye olarak katıldı. Macaristan, Eylül 2018’de Kırgızistan’ın Cholpon-Ata şehrinde düzenlenen 6. Zirve sırasında ve Türkmenistan Kasım 2021’de İstanbul’da düzenlenen 8. Zirve sırasında gözlemci statüsü kazandı. Türk Konseyi, Türk devletleri arasında güven ikliminin tahsis edilmesi, bölge ve bölge dışında barışın korunması, dış politika konularında ortak tutumlar benimsenmesi, her alanda etkili bölgesel ve ikili işbirliğinin geliştirilmesi, ticaret ve yatırım için uygun koşulların yaratılması, birlik olarak ekonomik ve askeri büyüme hedefleniyor
Vietnam Savaşı’ndan kaynaklanan komünist genişlemeye karşı Filipinler, Malezya, Tayland, Endonezya ve Singapur arasında 1967’de kurulan Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN), bölgede dikkat çeken bir uluslararası örgüt. 1984’te Brunei, 1995’te Vietnam, 1997’de Laos ile Birmanya ve 1999’da Kamboçya örgüte dahil oldu. Sonraki yıllarda da Myanmar ve Doğu Timur, örgüte kabul edildi. 4,5 milyon kilometre kareye yayılan ASEAN bölgesinin toplam nüfusu 660 milyon civarında. Örgütünün öncelikli hedefleri arasında bölge ülkelerinin ekonomik büyümesine ivme kazandırılması, toplumsal ve kültürel gelişim, bölgede barış ve istikrarın sağlanması yer alıyor. Örgütün güvenlik, ekonomik ve kültürel alanda işbirlikleri ve ortak hedefleri bulunuyor. Birlik ülkelerinin gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) 9,73 trilyon doları buluyor.
BRICS, Çin önderliğinde kurulan ve dünyanın en önemli yükselen 5 büyük ekonomisi Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’ni kapsayan uluslararası bir örgüt olarak dikkat çekiyor. Birlik, 2006 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in aralarında olduğu dört ülkenin bir araya gelmesiyle kuruldu ve BRIC ismini aldı. 2010 yılında Güney Afrika’nın katılımıyla birliğin adı, BRICS olarak değişti. Oy birliği ile karar alan grubun bütün üyeleri dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden oluşan G20 grubunun da üyesi. Örgüt, hem IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans kurumlarındaki yerleşmiş yapıyı geliştirmeyi, hem de gelişmekte olan ekonomilere daha fazla ‘temsil ve söz hakkı verilmesini’ sağlamayı amaçlıyor. Son yıllarda dolar merkezli para politikasına savaş açan BRICS ülkeleri, kendi para birimlerini üretmeyi ve dolarsızlaşmayı misyon edindi. Birliğin halihazırdaki 6 üyesinin toplam nüfusu 3 milyar 240 milyon kişiye yakın. Ekonomik büyüklüklerinin toplamı da G7 ülkelerini geride bırakarak 26 trilyon dolara tekabül ediyor. Bu da dünya ekonomisinin yüzde 26’sını oluşturuyor. Atlantik Konseyi isimli ABD’li düşünce kuruluşuna göre, BRICS ülkelerinin Uluslararası Para Fonu’nda (IMF) yüzde 15’lik bir oy hakkı bulunuyor. Son olarak Arjantin, Mısır, İran, Etiyopya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri BRICSS’e davet edildi.
Afrika Birliği Teşkilâtı (OAU) Mayıs 1963 sonunda bağımsız otuz Afrika ülkesi tarafından kuruldu. Birlik Afrikalılar arasında dayanışmayı ve birliği güçlendirmek, iş birliğini geliştirmek, ülkelerin bağımsızlıklarını, toprak bütünlüklerini ve hâkimiyetlerini savunmak, sömürgeciliğin her çeşidini yok etmeyi amaçlıyor. Afrika Birliği Teşkilâtı, üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için yaptığı ara buluculuk çalışmalarının bir kısmında başarılı oldu. Bilhassa Gine-Yukarı Volta, Gana-Fildişi Sahili ve Fas-Cezayir sınır anlaşmazlıklarının çözüme bağlanmasında, ayrıca Kenya-Somali ve Somali-Habeşistan sınır çatışmalarının durdurulmasında önemli rol oynadı. Bunlardan başka sömürgecilikle mücadele ve Güney Afrika, Rodezya, Portekiz yönetimleriyle ilişkiler üzerine ülke politikalarının koordine edilmesinde başarı sağladı. Afrika Birliği Teşkilâtı’nın kuruluşunda en aktif rolü Afrika’daki İslâm ülkeleri oynadı. Teşkilâta üye olan Afrikalı İslâm ülkelerinin hepsi, aynı zamanda İslâm Konferansı Teşkilâtı’nın, ayrıca Kuzey Afrika’daki İslâm ülkeleri Arap Birliği’nin üyesi.
Bünyesinde iki BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ve nükleer güce sahip dört üyenin bulunduğu dünyanın en büyük bölgesel işbirliği ve güvenlik örgütüdür. Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) kuruluş belgesinde “sınır güvenliği ve terörle mücadele alanında işbirliği” vurgusu öne çıksa da, örgüt, yıllar içerisinde; tek kutuplu dünya düzenine alternatif bir blok olduğunu farklı vesilelerle ilan etti. Orta Asya’da nüfuz mücadelesine girişen Çin ve Rusya, ABD karşısında ŞİÖ vasıtasıyla birleşti. Örgütün “Ortaklık Beyannamesi”nde; terörizm, ayrılıkçılık ve köktencilikle mücadele öne çıkan başlıklar. 2015’te Hindistan ve Pakistan’ın sınır anlaşmazlıklarını ve aralarındaki ihtilafları barışçıl yollarla çözecekleri konusunda garanti vermeleri halinde tam üye olarak kabul edileceklerini ilan eden Örgüt, bu sözünü 2017’de yerine getirdi. İranı da 2021 yılında tam üye olarak bünyesine kabul edeceğini açıklayan ŞİÖ, bugün dünya nüfusunun, ekonomisinin ve büyüme potansiyelinin en yüksek olduğu coğrafyada dev bir şemsiye örgüt olarak karşımızda duruyor. Çin, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan, Hindistan, Pakistan ve İran bu şemsiye altında bulunuyor.
Orta Doğu'nun petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 25’ine sahip olan İran, 160 milyar varil ham petrol ve 34 trilyon metreküp doğal gaz rezervlerine ev sahipliği yapıyor. Dünyada da Kanada'nın ardından en büyük petrol rezervine sahip dördüncü ülke konumunda. İran, doğal gaz rezervleri açısından ise Rusya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Günlük yaklaşık 10 milyon varil ham petrol üreten Suudi Arabistan, bunun 7 milyon varilini ihraç ederek dünyanın en büyük petrol ihracatçısı konumunda bulunuyor. Suudi Arabistan 1,13 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe sahip.
Orta Doğu’nun en büyük ikinci petrol üreticisi olan BAE’nin 441 milyar dolara yaklaşan ekonomisi, BRICS’e büyük bir güç katacak. Üyelik başvurusu kabul edilen BAE, kısa zamanda birliğe entegre olacak.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın kesişim noktasında bulunan Mısır, 476 milyar 747 milyon dolar GSYİH değeriyle bölgesinin en büyük ekonomileri arasında yer alıyor. Yaklaşık 1 milyon 100 kilometrekare yüzölçümü ve 110 milyonu aşkın nüfusa sahip Mısır, Akdeniz'den Kızıldeniz'e geçişi sağlayan stratejik Süveyş Kanalı’nın da kontrolünü elinde bulunduruyor.
Afrika'nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden Etiyopya da grubun başvurusu kabul edilen bir diğer yeni üyesi. Toplam 1,12 milyon kilometre kare olan ülke topraklarının % 45'i tarıma elverişli durumda.
Temmuz 2022'de Çin'in resmi desteğini alan Arjantin’in de üyelik başvurusu kabul edildi. Güney Amerika’nın yükselen yıldızı, sanayiileşme alanında ciddi atılımlarda bulundu.