Türkiye Diyanet Vakfı’nın düzenlediği 5. Uluslararası İyilik Ödülleri sahiplerini buldu. 7 kahraman arasındaki Şengül Kazan 40 yıldır Darülaceze’ye gelip yaşlılarla ilgileniyor. Turgay Tanülkü, babası cezaevinde kalan çocuklara bakıyor. Filistinli Ayşe Masluhi, İsrail işgaline 25 metrekarelik evini gururla koruyarak direniyor. Beyoğlu’nda Selimiye Hatun Camii imamı Osman Görkem, evsizlere gönüllü berberlik yaparken, caminin alt katını banyo yaptı.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından düzenlenen “5. Uluslararası İyilik Ödülleri”, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki törenle sahiplerini buldu. “Dünyayı iyilik değiştirecek” sloganıyla bu yıl yurt içi ve dışından 7 kişiye verilen ödüllerin kahramanları hikayelerini Yeni Şafak’a anlattı.
FİLİSTİN’İ YALNIZ BIRAKMAYIN
- Ayşe Masluhi, Kudüs’ün Yahudi yerleşimi olan Megaribe Mahallesi’nde bir apartmanda yaşıyor. O, çevresini saran işgalci Yahudi yerleşimcilere, evinin girişinde kurulan barikatlara, 7/24 izlenen kameralara rağmen hayatını gururla ve inançla devam ettiriyor. 25 metrekarelik evini Yahudi yerleşimcilerin ısrarlarına ve yüksek fiyatlar teklif etmelerine rağmen satmıyor. Direnişi ve asaletiyle bütün Müslümanlara örnek olan Ayşe Teyze, Karun’un hazinelerini de verseler evini asla Yahudi işgalcilere satmayacağını söylüyor ve Türkiye’deki Müslümanlardan tek bir şey istiyor: Filistin’i yalnız bırakmayın. Karun’un hazinelerini de verseler evini asla Yahudi işgalcilere satmayacağını söyleyen Masluhi, vatan sevgisinin imandan olduğunun altını çizerek şunları söylüyor: “İşgalci İsrail, 20 metrekarelik evimi almak için trilyonlar ve hatta açık çek teklif etti fakat dünyayı önüme koyup verseler asla evimden çıkmam. Bu ev vatanın bir parçasıdır. Benim imanımın bir parçası bu evi muhafaza etmektir. Bu evde ben doğdum, büyüdüm. Babam doğdu ve büyüdü. Bu ev bana kutsal Kudüs’ü hatırlatıyor. Bu ev bu toprakların kime ait olduğunun bir belgesidir. İsraillere en büyük meydan okumak bu evde kalmaktır.”
Mutluluk golü
- Frederic Omar Kanaute, Mali asıllı bir futbolcu. 20’li yaşlarda İslamiyet’i seçen sporcu Mali sokaklarında dolaşırken gördüğü fakir çocuklardan etkilendi ve onlar için bir vakıf açtı. Bu vakıf sayesinde Mali’de yüzlerce çocuk için köy kurdu ve onların umudu oldu. Ayrıca İspanya’da bir caminin yıkılmasını engelledi. Hatta caminin bulunduğu binayı satın alarak Müslümanlara devretti. Kanaute, böyle bir ödüle layık görüldüğü için çok mutlu olduğunu söyleyerek, iyilik yapanların fark edilmesi çok mutlu ettiğini dile getirdi. Şimdilerde fon arayışında olan Kanaute, “İspanya’da 700 yıldan sonra Müslümanlara ait bir cami yapılması için çalışıyorum. İyilik aslında insanların gözüne girmek değil de daha çok Allah’a kendini kabul ettirmektir. İyilik yapmak insanlardan bir şey götürmez aksine kazandırır. İyilik yapmak bir ayrıcalıktır. Artık iyiliklere gol atalım” diye konuştu.
Engel tanımadı
- Doğuştan görme engelli 19 yaşındaki Huzeyfe Aydın, hukuk fakültesine tam burslu olarak girdi. O, üniversiteye başlar başlamaz görme engelli olan arkadaşları için 12. sınıf Arapça ders kitabını Braille alfabesine çevirdi. Huzeyfe, şimdi bu kitabı kendisine ulaşan görme engelli arkadaşlarına ücretsiz dağıtıyor. Aydın, “İyilik çok kapsamlıdır. Büyük küçük, güçlü güçsüz demeden iyilik yapılabilir. Küçük iyilikler birleşerek dünyada büyük değişimler olacaktır” dedi.
Kimsesizlerin babası
- Oyuncu Turgay Tanülkü, 20 yılı aşkın zamandır babası cezaevlerinde bulunan çocuklarla onların babası gibi ilgilendi. Tanülkü, “Benim bu ülkede tanımadığım birileri beni okuttu, vergileriyle beni yurtta büyüttüler. Benim ve ailemin kursağından tanımadığım kişilerin paraları geçmiştir. Cezaevinden çıktıktan sonra eşimle oradaki çocukları evlat edindik. 26 evladım var. Evlenenler oldu, torunlar oldu. Böylece 101 kişilik bir aile olduk” diye konuştu.
Hepimizin teyzesi
Zilha Şeta, Saraybosnalı bir iyilik gönüllüsü. Yıllar öncesinden kurduğu aşeviyle ihtiyaç sahiplerine yemek dağıtıyor. İlk zamanlar, ülkenin Doğu bölgesinden kaçan mülteciler için hizmet veren aşevi, şimdilerde günde binden fazla kişiye kapısını açıyor. Ramazan ayında ise bu sayı beş binlere kadar çıkıyor. O sadece Bosnalıların değil Sırpların, Hırvatların da Zilha teyzesi. Şeta, dünyayı iyiliğin değiştireceğini, iyiliğin karşılığının ancak iyilik olabileceğini ifade etti.
Darülaceze’nin meleği
- İyiliksever, gönlü güzel insan 69 yaşındaki Şengül Kazan, 40 yıldır Darülaceze gönüllüsü. Haftanın iki günü Darülaceze’ye gelip burada yaşayanların tırnak bakımını yapıyor. Yaşlıların el ve ayak tırnaklarını kesip onlarla ilgileniyor.
Camiyi evsizlere açtı
- Osman Görkem, İstanbul Beyoğlu’nda Selimiye Hatun Camii imam hatibi. O, evi olmayanların rahatça kullanabilmeleri için caminin alt katına banyo yaptırır. Onlara gönüllü berberlik hizmeti vererek traş eder. Her cumartesi sabahı cami önünde çay, çorba, simit ikramında bulunur.
Ökten’e Vefa Ödülü
- 1882’de hayata gözlerini açan Mahmut Celalettin Ökten, ömrü boyunca ilmin izini sürdü. 1951’de gençliğe inanan yüreği güzel bir avuç insan, Ökten’in öncülüğünde, imam hatip okullarını açtı. Mahmut Celalettin Ökten Hoca, 1961’de hayata gözlerini kapadığında biliyordu ki imam hatip okulları sayesinde iyiliklere öncü nesiller yetişecekti.