KOAH’ın ilk belirtisi kronik öksürüktür. KOAH, kronik öksürük ve balgam çıkarma, nefes darlığı gibi yakınmalara neden olur. Hastalığın ilk aşamalarında ortaya çıkan öksürük yakınması aslında hastalığın ilk belirtisi olmasına rağmen genellikle hasta doktora daha geç başvurur. Oysa ki hastalık ilk aşamada saptanabilirse, hastalığın ilerlemesi durdurulabilir.
KOAH, havayı akciğerlerdeki gaz değişim ünitelerine taşıyan nefes yollarında özellikle sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ve parçacıklara uzun süren temas sonucu oluşan, bir iltihaplanmaya bağlı gelişen ilerleyici bir akciğer hastalığıdır.
KOAH ile ilgili merak edilen soruları cevaplayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, hastalıkla ilgili farkındalığın arttırılması gerektiğini ifade ederek, erken tanının önemine dikkat çekti.
Amfizem ve kronik bronşit KOAH belirtisi
Hastalığın genelde 40 yaş üzeri bireylerde ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Füsun Yıldız, “Bu Amfizem ve kronik bronşit KOAH tanımı içinde birlikte yer alır. Hava yollarında daralma ve akciğerin en küçük birimi olan hava keseciklerindeki (alveol) harabiyet sonucu normalde balon gibi esnek olan genişleyip-daralabilen havayolları bu özelliğini yitirir. Genişlemiş hava keseciklerine giren havanın çıkması zorlaşır, daha da şişmeye başlar. Hava keseciklerindeki bu değişiklikler anormaldir ve kalıcı olur. Bu bulgular 'Amfizem' olarak adlandırılır. KOAH'ta ayrıca küçük havayolları mikrobik olmayan iltihap nedeniyle şişer, balgam üreten bezlerin aşırı çalışması sonucu balgam miktarında artış olur. Daralan havayollarından havanın geçişi güçleşir. Bu bulgular ise 'Kronik bronşit" olarak tanımlanmıştır” dedi.
KOAH'ın belirtileri nelerdir?
Hastalığın belirtilerinin neler olduğunu aktaran Prof. Dr. Yıldız, “KOAH kronik öksürük ve balgam çıkarma, nefes darlığı gibi yakınmalara neden olur. Hastalığın ilk aşamalarında ortaya çıkan öksürük yakınması aslında hastalığın ilk belirtisi olmasına rağmen genellikle bu şikâyet sigara içimine bağlanır ve hasta daha geç doktora başvurur. Erken tanı her hastalıkta olduğu gibi çok önemlidir. Hastalık ilk aşamada saptanabilirse, hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. KOAH alevlenmeler/ ataklarla seyreden bir hastalıktır. Atak dönemlerinde semptomlarda hastaneye yatışı gerektirecek kadar artış olabilir” diye konuştu.
KOAH tedavisi
“Hastanın öyküsü ve muayenesi sonrasında KOAH'ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan ‘nefes ölçüm testi' ile kolayca konabilir” diyen Yıldız, KOAH'ın ilerleyici bir hastalık olmasına rağmen önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
- “KOAH tedavisinin ilaçlarla olan ve de ilaçlar dışında olmak üzere iki tamamlayıcı kolu vardır. İlaçlı tedavide solunum yoluyla kullanılan değişik inhaler ilaçlar havayollarını açarak yakınmaların azalmasını sağlamaktadır. Bu tedavide dikkat edilmesi gereken bir konu inhalasyon yoluyla ilacı hastaya ulaştıracak cihazın hastaya uygun seçilmesi ve doğru kullanımının hastaya öğretilmesidir."
Sigaradan uzak durun
İlaç dışı ve koruyucu tedavi yaklaşımlarının başında KOAH'lı bir hastanın sigarayı bırakması, kendi başaramıyorsa bir hekim başvurması gerektiğinin altını çizen Yıldız, “Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve yürüyüş gibi fiziksel aktivitelerin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hastalığın gelişimi, ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesi için önemli bir adım. Fiziksel aktivitenin haftanın en az beş günü, günde en az 30 dakika süre ile orta yoğunlukta yapılması öneriliyor" dedi.
KOAH tedavi edilmediğinde ne olur
KOAH hastalığının tanısı konulup, tedavisinin başlanmaması durumunda hastayı hangi sürecin beklediğine de değinen Yıldız, “Kişi zamanla nefes darlığı nedeni ile günlük aktivitelerini yapamayacak hale gelir. Bu durumda hastanın hareket kabiliyeti iyice azalır, yaşamını devam ettirebilmek için yakınlarına veya başkalarının yardımına ihtiyaç duyar. Ağır ve çok ağır KOAH'lı olgularda kan oksijen düzeyi iyice azaldığından bu kişilerin özelikle geceleri, uyku ve efor sırasında en az 15-18 saat süre ile oksijen almaları ve ev tipi solunum cihazları kullanmaları gerekebilir” şeklinde konuştu.