Diyarbakır Orman Fidanlık Müdürlüğü AR-GE biriminde görevli orman mühendisleri ve çalışanlar, 600 dönüm arazi üzerine kurulu alanda çok sayıda türde fidan ve bitkinin yetiştirilmesini sağlıyor. Kentte hava sıcaklığının son günlerde 40 derecenin üstünde seyretmesi nedeniyle, müdürlükte tür koruma ve geliştirmeye yönelik çalışmalarda aksaklık yaşanmaması için ek tedbirler uygulanmaya başlandı. Müdürlük, fidan ve bitki çeliklerini (kök salması için dikilen dal) korumak amacıyla sıcaklığın etkisinin minimize etmek ve buharlaşmaya bağlı su kaybının önüne geçmek için siperlik (gölgelik) yaptı. Aşırı sıcaklardan fidan ve bitki çeliklerinin etkilenmemesi için sık çapalama, sulama saatlerinde ve yöntemlerinde değişiklik yapan müdürlükte, bu nedenle 7 gün 24 saat boyunca fidan ve bitki çeliklerini korumak için 120 personelle vardiyalı çalışma sistemine geçildi.
Diyarbakır Orman Fidanlık Müdürlüğü Fidanlık Üretim Şefi orman mühendisi Mehmet Akış, müdürlük bünyesinde bölgenin ihtiyacını karşılamak için yıllık ortalama 5 milyon fidan üretimi gerçekleştirdiklerini ve bu yıl geçen senelere göre aşırı sıcaklarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Sıcaklığın 45 dereceyi aştığını ifade eden Akış, "Bu sıcakların etkisini bitkilerin üzerinde minimize edebilmek için 120 personelle 7 gün 24 saat vardiyalı bir şekilde çalışıyoruz. Bütün bitkilerimizi gözlemleyerek en az zayiatla yıl sonunda toprakla buluşturmaya çalışacağız." dedi.
Tedbirler kapsamında bazı çalışma yöntemlerinde değişikliğe gittiklerini anlatan Akış, toprak kırıntı sayısını arttırıp buharlaşmanın önüne geçmek için çapalamayı önceki yıllarda 2 defa yaparken bu yıl sıcaklardan dolayı 4'e çıkardıklarını bildirdi. Sulamayı da 3 şekilde yaptıklarını ifade eden Akış, şöyle konuştu: "Damlama, yağmurlama ve mikro serpme sulama şeklinde. Gece ve güneş batmadan önce sulama yöntemine geçtik. Toprak sıcak olunca kök sistemini zedelediği için sulama saatini de değiştirdik. Geçen dönemlerde sulama süremiz 2 saatken 3 saate yeri geldiğinde sıcaklar çok yüksek olduğunda 4 saate çıkartmak durumunda kaldık."