Fibromiyaljide beslenmenin önemine değinen Prof. Dr. Ketenci, "Özellikle ödemi çözen, bağırsak bakterileri için olumlu etki yapan kuruyemişleri öneriyoruz; ceviz, badem ve fındık gibi. Yiyecekler arasında kırmızı meyveleri; çilek, kiraz gibi gıdaları öneriyoruz. Beraberinde ıspanak ve lahana önerdiğimiz gıdalar arasında. Karpuz da olumlu etki yapan gıdaların arasında. Ama cips, katkı maddeli gıdalar, kızartmalar, sucuk ve salam gibi işlenmiş kırmızı etler, kızarmış tavuk ve patates gibi kızartılmış gıdalar bu hastalarımızda ağrıyı arttıran faktörler" şeklinde konuştu.
Fibromiyaljinin bağırsak ağrılarıyla olan ilişkisini değerlendiren Prof. Dr. Ketenci, "Bağırsaklarımız artık ikinci beynimiz olarak tanımlanıyor. Beyindeki hormonların özellikle serotonin hormonlarının büyük bir kısmı bağırsaklarda da salgılanıyor. Vücuttaki serotonin hormonunun yüzde 91’i bağırsaklarımız salgılıyor. Buna bağlı olarak bağırsaklarda bir sıkıntı olduğu zaman birçok sorunu da beraberinde getiriyor. İrritabl bağırsak dediğimiz; ishal, kabız ataklarıyla giden bir hastalık. Fibromiyalji hastalarımızın büyük çoğunluğunda var. Özellikle bağırsak bakterilerini bozulması bu hasta gruplarında şıkça rastladığımız bir problem" dedi.
Prof. Dr. Ketenci sözlerin şöyle tamamladı:
Hastalığın belirtileri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Deniz Evcik, "En önemli bulgulardan bir tanesi yaygın ağrının olması. Yaygın ağrıyla birlikte uyku bozukluklarına, bilişsel dalgalanmaların yer alması önemli. Bunlara eşlik eden bulgular da var; çarpıntı hissi, kollarda ve bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma ve yanma hissinin olması, İdrar yaparken yanma, baş ağrısı, çene ekleminde ağrı olması, bağırsak fonksiyonlarında değişimler, depresyon, anksiyete gibi bulgular eşlik etmekte" diye konuştu.
Fibromiyalji hastalığının tedavisinde en önemli basamaklardan bir tanesinin egzersiz yapmak olduğunun altını çizen Prof. Dr. Dilşad Sindel ise şöyle konuştu: