Başkentte, farklı branşlardan uzmanlar, dünyada önemli merkezlerde çok az sayıda yapılan operasyon ile tamamen vücut dışına çıkararak tümörden temizledikleri ve ana damarı kanserli dokudan arındırarak tamir ettikleri karaciğeri, ultrasonografi ile görüntüleyip kontrol ettikten sonra tekrar hastaya naklederek önemli bir başarıya imza attı.
Farklı branşlardan hekimlerin katıldığı ameliyat ile onkoloji tedavisi gördükten 10 yıl sonra karaciğerinde metastaz gelişen hastanın, hem karaciğeri tamamen dışarıya çıkarılarak temizlendi hem de ana damarı kanserli dokudan arındırılarak tamir edildi. Ameliyat sırasında yapılan radyolojik inceleme ile geride kalan dokuda tümör olup olmadığı ultrasonografi ile görüntülenen karaciğer, daha sonra hastaya tekrar nakledildi.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Genel Cerrahi ve Organ Nakli Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Balcı, 37 yaşındaki Eren Erdoğan'a uyguladıkları zorlu ameliyatı anlattı.
Eren Erdoğan'ın karaciğerinde, kanser tedavisi gördükten 10 yıl sonra metastaz tespit edildiğini aktaran Prof. Dr. Balcı, önce kanserli dokuyu küçültmek için kemoterapi uygulandığını ve ilik nakli yapıldığını söyledi.
Bu aşamadan sonra hastanın karaciğerinde çok kritik bir noktada kalan yaklaşık 14 santimetrelik tümörün çıkartılmasına karar verildiğini bildiren Balcı, "Tümör, yeri itibarıyla hem karaciğerin damarlarını hem de kalbe giden ana damarları tutuyordu. Hastamıza, başvurdukları başka merkezlerde, 'bu durumdan ötürü karaciğer ameliyatının yapılamayacağı' belirtilmişti" diye konuştu.
Ankara Üniversitesinde, tümörün karaciğer ve ana damarlarla olan ilişkisinin, ekibiyle geliştirdikleri "Livervision" adı verilen yazılımla üç boyutlu olarak değerlendirildiğini ifade eden Balcı, özel bir teknikle vücut dışına alınarak tümörden temizlendikten sonra karaciğerin tekrar naklinin mümkün olabileceğine karar verdiklerini anlattı.
Prof. Dr. Balcı, başarıyla sonuçlanan 13 saat süren operasyonu söz şu sözlerle aktardı:
Söz konusu ameliyat tekniğinin dünyada çok az yapılabildiğinin altını çizen Balcı, "Bu ameliyat, özellikle birkaç gelişmiş ülkedeki çok deneyimli merkezde yapılabilmektedir. Ülkemizde de bizim yaptığımız ikinci ameliyat özelliğini taşıyor" dedi.
Genel sağlık durumu iyi olan hastanın birkaç gün içinde taburcu edilmesinin öngörüldüğünü bildiren Prof. Dr. Balcı, "Bu ameliyat tekniği, karaciğerden kaynaklanan tümörü olan ve başka organlardan karaciğere sıçrama yapmış hastalara kullanılabilir" bilgisini paylaştı.
AÜ Tıp Fakültesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serkan Durdu da ameliyatta, kirli kanı taşıyan ana damara yapışan tümörün, damarla birlikte çıkarıldıktan sonra hasarın tamir edildiğini söyledi.
Tümörlü damar çıkarıldıktan sonra bu boşluğun, damar nakli ile kapatıldığını anlatan Durdu, "Taze damar dokusuyla boşluk tamamlandı. Bu çok sağlıklı bir uygulama" diye konuştu.
Doç. Dr. Durdu, ameliyatın başarısında, farklı bilim dalları arasındaki iş birliği ve uyumun, tecrübe paylaşımının çok büyük önem taşıdığını vurguladı.
AÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Evren Üstüner ise ameliyat sırasında tümörün boyutu, tutulumu ve geride kalan dokuda tümör olup olmadığının ultrasonografi ile görüntülendiğini söyledi.
Ameliyatla sağlığına kavuşan ekonomi uzmanı Eren Erdoğan, zor bir süreç geçirdiğini ancak sağlığına kavuşacak olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
İnsanın bir umutla yaşama tutunmaya çalışmasının çok zor olduğunu ifade eden Erdoğan, duygularını şu cümleler ile aktardı: