|

Kalbe tesir eden bir sanatımız var

Albayrak Takvim Koleksiyonu’nda yer alan sanatçılardan Hattat İbrahim Şengül, hüsn-i hat gibi köklü, gelenekli bir sanatın evlerimizi ve ofislerimizi süslemesinin yetişecek nesiller için önemli olduğunu ifade ediyor. Şengül, “Göz ucuyla görülen bir sanat eserinin kalpte ve zihinde çok büyük tesirleri vardır ki bu durum ileride o kişinin ciddi anlamda bir sanat yeteneğini taşıyorsa gün yüzüne çıkartmasında bir vesile kaynağıdır” diyor.

Latife Beyza Turgut
04:00 - 24/12/2023 Pazar
Güncelleme: 04:06 - 24/12/2023 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i en güzel şekilde yazma gayesiyle icra edilen, on dört asırdır İslam sanatlarının en kıymetli dallarından biri hüsn-i hat. İslam dünyası da bu kıymetli sanata gereken değeri göstermeye, mabetlerinin, evlerinin ve iş yerlerinin en güzel köşelerini hüsn-i hat eserleri ile bezemeye devam ediyor. Orijinal tablolarının yanı sıra, tıpkıbasımları ile de günlük hayatımızı güzelleştiren hüsn-i hat, uzun yıllardır Albayrak Grubu tarafından hazırlanan takvimler ile zamanımızı da süslüyor. Hattatları desteklemek, hat sanatının en güzel örneklerini mekânlarımızda sergilemek ve Kur’an’ın bereketinin bizi kuşatması için hat eserleri takvimi projesine başlayan Albayrak Grubu, bu yıl geleneksel hâle getirdiği Hat Eserleri Sergisi’ni 10. kez düzenleniyor. Her yıl belirlenen bir tema üzerine usta hattatların elinden çıkan hat eserleri hem yurtiçinde hem yurtdışında birçok mekânda sanatseverlere sunulurken aynı zamanda tıpkıbasımları ile de takvimlerimize taşınıyor. Takvimler için yazdırılan eserlerde tamamen klasik anlayışla yazılan eserler ağırlıkta olmakla birlikte yeni anlayış ve arayışlarla tarz-ı cedidin en güzel örnekleri yer alıyor.

Besmele-i Şerif ile yıla başlıyoruz

Geçtiğimiz yıl, 12 ayrı hattatın geleneksel ve moderni harmanlayarak hazırladığı eserlerde, Kur’an-ı Kerim’deki “Ey iman edenler!” hitabıyla başlayan ayetler yer almıştı. Her yıl farklı bir temanın usta hattatlar tarafından sanat eserine dönüştürüldüğü serginin bu yılki teması ise “Besmele-i Şerif” oldu. Hattat Osman Özçay, Serkan Selalmaz, Macid el-Yusuf, Abdurrahman Depeler, Seyit Ahmet Depeler, Davut Bektaş, Mehmed Özçay, Muhammed Yaman, Yusuf Mazı, Aydın Kızılyar, İbrahim Şengül, Sami Naddah ve Menaf Nam, bu yıl “Besmele-i Şerif”in güzel örneklerini sanatseverlere sundular. Serginin hazırlanmasında desteklerini eksik etmeyen bir diğer değerli isim ise Prof. Dr. Uğur Derman.

“Kur’an-ı Kerîm inmeye başladığı andan itibaren esasında sanat başladı” diyen serginin küratörü ve Hattat İbrahim Şengül, ayeti kerimelerin yazıya geçirilmesiyle birlikte hat, tezhip, ebru ve cilt gibi İslam sanatlarının ortaya çıktığını ve zaman içerisinde çok kıymetli üstadların geldiğinin altını çiziyor. Bu denli köklü, gelenekli bir sanatın evlerimizi ve ofislerimizi süslemesinin yetişecek nesiller için önemli olduğunu da ifade eden Şengül, “Göz ucuyla görülen bir sanat eserinin kalpte ve zihinde çok büyük tesirleri vardır ki bu durum ileride o kişinin ciddi anlamda bir sanat yeteneğini taşıyorsa gün yüzüne çıkartmasında bir vesile kaynağıdır” diyor.

En kıymetli sermayemiz zaman

Sergide yer alan hattatlardan Yusuf Mazı, “Sanat toplumların özüdür. İnsanlık tarihinin ilk evresinden son evresine kadar sanat toplumlarda var olacaktır. Tabi bu varoluş seviye seviye. Sanatın sadece bir zümre tarafından icra edilmesi sanatı dar bir alanda hapsetmek demektir” ifadelerini kullanıyor. Mazı, icra ettiği bu sanatı tabana yaymanın ve toplumunun her kesimiyle buluşturmanın sanata ve haliyle de ülkemize en büyük hizmetlerden biri olduğunu söylüyor. “Ecdadımıza baktığımızda toplumsal hayatta bunun karşılığı görüyoruz. Albayrak Grubu bu manada ecdadın gittiği yoldan gitmektedir. Hem sanatkârlara hem de sanata ilgisi olmayanlara aynı zaviyeden yaklaşmaktadır” diyen Mazı, “Sadece bir takvim deyip geçmemek gerekiyor o takvimin içinde yer alan her şey aslında bizim kimliğimiz. Bu devam eden proje ileride sahip olacağımıza inandığımız Türkiye Yüzyılının tohumları arasında yerini alacaktır” diyor.


Hüsn-i Hat Takvim Projesi’nin 2014 yılından itibaren en kıymetli sermayemiz olan zamana, birbirinden kıymetli hattatların kalemiyle imzasını atmaya devam ettiğini ifade eden Hattat Serkan Selalmaz ise hazırlanan takvimin dünyanın farklı yerlerinden mahir hattatların eserleri ile günümüz hüsn-i hat sanatının estetik zevkini yansıttığını söylüyor. Kaliteli ofset ya da inkjet baskının orjinal esere sahip olamayanlar için kesinlikle seyir zevki açısından önemli bir alternatif olduğunu söyleyen Hattat Muhammed Yaman da “Ev ve iş yerlerimizin ayet-i kerime, hadis-i şerif veya kelamı kibar ile bezenmesi de hem manevi açıdan bir zırh, hem de bana göre sıradan bir objeden kat be kat daha güzel bir görsel şölen niteliği taşır” diyor.

Estetiğin gelişmesine vesile oluyor

Her yıl Ramazan ayının bereketinden nasiplenmek niyetiyle eserler bu ay içerisinde kaleme alınıyor. Her bir ay için bir eser ve kapak yazısıyla birlikte 13 hattat, 13 eser hazırlanıyor. Büyük bir memnuniyetle, son on yıldır Albayrak Hat Takvim Projesi’nin sanat yönetmenliğini üstlendiğini söyleyen Seyit Ahmet Depeler, “Her biri birbirinden kıymetli olan eserlerin kapalı kapılar ardında saklanmasından ziyade, yıl boyu farklı şehir ve ülkelerde sergilenmesi ve aynı zamanda duvar-masa takvimi olarak da hat sanatının daha geniş kitlelere ulaşması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Takvimin asılı olduğu yerlerdeki insanların görsel hafızalarında hat sanatının oluşması ve estetik zevkin gelişmesine vesile olacağı kanaatindeyim” diyor.

“Evlerimizde milli ve manevi kimliğimiz nişanesi olacak kitaplar, objeler ve sanat eserlerinin bulunması hem kendimizin hem de çocuklarımızın şahsiyetlerinin oluşmasına katkı sağlar. Bir eve girdiğimizde bu ev müslüman evi diyebilmeliyiz” diyen proje direktörü ve Hattat Abdurrahman Depeler, tersi bir durumun da aynı şekilde zararlı olabileceğinin altını çiziyor.

10. yılını dolduran Albayrak Hat Eserleri takviminde şimdiye kadar 50 farklı hattata, 130 adet eser yazdırıldı. Son 3 yılda Türkiye’de 8 farklı şehir, 21 ayrı mekânda sergilenen hat eserleri, yurt dışında 4 farklı ülkeye konuk olup 3 yılda 3 milyondan fazla insana ulaştı. Geride bırakılan 10 yılda; gönül coğrafyamızın pek çok köşesine yüzlerce hat eserini taşımanın gururunu yaşayan Albayrak Grubu, 2014 yılından bu yana kesintisiz olarak devam ettirdiği Hat Eserleri Sergisi’ni bu yıl da, İstanbul’dan sonra farklı illere taşıyacak. “Besmele-i Şerif” sergisi, 6 Ocak 2024 tarihine kadar Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi’nde ziyaret edebilirsiniz.

Besmele-i Şerif hatırası

Albayrak Hat Eserleri Sergisi’nin 10. yılına özel olarak hazırlanan bir uygulama ile sergi artırılmış gerçeklik (AR) uygulamasıyla sanal olarak da deneyimlenebiliyor. Sergi afişlerinde yer alan karekodu cep telefonunuzdan okutarak mobil uygulamayı indirebilirsiniz. Aynı uygulama ile adınıza özel “Besmele-i Şerif Sergisi Hatırası” kartpostalı hazırlayabiliyor ve bunu sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabiliyorsunuz.

İslam sanatlarının çevrimiçi kaynağı

Albayrak Grubu’nun öne çıkan kültür sanat çalışmalarından biri olarak ketebe.org, bu sergide de önemli bir yere sahip. Dünyanın en detaylı İslam sanatları portallarından biri olan ketebe.org adresi üzerinden “Besmele-i Şerif” sergisinde yer alan tüm eserleri dijital olarak inceleyebiliyor, hattat ve çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşabiliyorsunuz.Site ayrıca başta Albayrak Koleksiyonu olmak üzere pek çok koleksiyonda yer alan 2 bin 8 yüzün üzerinde esere ve 3 bine yakın sanatkâra çevrimiçi olarak ev sahipliği yapıyor. Hem hüsn-i hat hem de diğer İslam sanatları için bir başvuru kaynağı olan ketebe.org, Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç dilde yayında.


Klasik sanatları gençlerimize öğretmeli

“Hat Sanatı ile 10 Yıl” sergisinin açılışında kurdeleyi kesen isimlerden biri de Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’tı. Kurdele kesimi öncesi gerçekleştirdiği konuşmasında, “Medeniyetimizin geliştirdiği sanatları gençlerimize öğretmemiz lazım” sözleriyle dikkat çeken Erbaş, bu anlamda serginin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne bağlı bir merkez olan Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılmasının önemine değindi. Necmeddin Okyay, Süheyl Ünver, Rikkat Kunt, Kerim Silivrili ve Emin Barın gibi geleneksel sanatların değerli hocalarına ev sahipliği yapan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin kapılarını açtığı “Hat Sanatı ile 10 Yıl” sergisine pek çok genç hattat ve güzel sanatlar öğrencisinin de gelerek eserleri ilgiyle incelediğini söyleyelim.



#Sergi
#Sanat
#Aktüel
5 ay önce