Emine Erdoğan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca çevrim içi olarak düzenlenen “Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin Rolü” konulu programa video mesajla katıldı. Programa katılan herkesin “kadına yönelik şiddet” denilen insanlık suçu ile mücadelede tek yürek olduğunu belirten Emine Erdoğan, “Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde karşımıza çıkan büyük bir yaradır. Aslında bir anlamda küresel bir pandemidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca çevrim içi olarak düzenlenen
“Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin Rolü”
konulu programa video mesajla katıldı. Programa katılan herkesin “kadına yönelik şiddet” denilen insanlık suçu ile mücadelede tek yürek olduğunu belirten Emine Erdoğan,
“Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde karşımıza çıkan büyük bir yaradır. Aslında bir anlamda küresel bir pandemidir”
diye konuştu.
Türkiye’de günlük ortalama 3 saat 34 dakika izlenen ve tüm dünyada en etkili iletişim aracı olan televizyonun,
çıktığı ilk dönemlerde hayattan kareler ve haberler paylaşan bir araçken şimdi toplumun düşünüş ve yaşayış biçimini belirleyen hakim bir güç
haline geldiğine işaret eden Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
DİZİLERİN ŞİDDETİ BESLEYEN BİR YANI VAR
DİZİLERİN ŞİDDETİ BESLEYEN BİR YANI VAR
“Araştırmalar, televizyon yayınlarında sergilenen şiddetin, davranış bozukluğuna yol açtığını ve şiddeti özendirdiğini açıkça ortaya koyuyor.
Haber başlıklarında kullanılan, ‘öfkelenen koca, cinnet geçiren eş’ gibi ifadeler, aslında işlenen suça peşinen bahane sunuyor. Daha çok ilgi çekiyor diye şiddet ve korku ön plana çıkartılıyor.
Ne olur insanlık onurunu reytinge kurban etmeyelim. Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin.”
- Emine Erdoğan, hayatın içinde bunların da var olduğunu ve görmezden gelip, steril bir kurgu dünyası oluşturulamayacağını da kaydederek“Zaten, her şey zıddıyla kaimdir. Hikayelerimizde kötü olanı da işleyebilir ama kötü olanı süsleyip bunlara popüler anlamlar yüklemekten vazgeçebiliriz. Kadına şiddetin komedisini yapmak, uygulanan şiddeti kahkaha efektleriyle vermek, insanları şiddete güler hale getiriyor. Eğlendirmek adına şiddeti normal kılan ve evcilleştiren yaklaşımlar, insanların ruh dünyalarını daha da çoraklaştırıyor”değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
“İlham veren, evini terk eden isyankar gencin şöhret yolculuğu değil, ücra bir köyün çocuklarına ilim taşımak için yola çıkan genç öğretmenin yolculuğudur. Güçlü erkek, gücü kadına yeten değil, sevgisiyle ailesine güç olandır.”
#Kadına şiddet
#Emine Erdoğan