İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Topkapı Sarayı Konferans Salonu'nda Cumhuriyet'in kuruluşunun 95. yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen "İmparatorluktan Cumhuriyete" konferansına katılan tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Osmanlı döneminin son zamanlarını ve Cumhuriyetin ilk yılları arasında yaşanılan ve gün yüzüne çıkmamış olaylardan bahsetti.
Ortaylı ilk olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş becerilerinden bahsetti. Gelibolu’da harita kullanmadan savaşı yönettiğini açıklayan Ortaylı, “Bir memleketin sahibi kimse, komutanın da iyisi ondan çıkar. Çıkmazsa o iş yürümez. Mesela, o tarihte Mustafa Kemal Bey dedikleri adam haritasız Gelibolu’yu biliyordu. Balkan savaşı sırasında Gelibolu’da bulundu. Yutmuş araziyi. Araziyi yuttuğu için de haritaya bakmıyor. Çanakkale abartıldığı kadar büyük rakam 250 bin değil. Belki 50 belki 100 bin. Ölülerimizin sayılarını da iyi tutamamışız hala çıkıyor. Fakat şurası bir gerçek ki Türklerin ilk defa bütün şarkta, bütün Ortadoğu’da, bütün İslam dünyasında çok ağır kayıplar verdikleri ve vatan savundukları bir yer” dedi.
Britanyalı bir bürokratın Türkiye'nin genç bir diplomatına "Türkiye zenginliğinin farkında değil" dediğini aktaran Ortaylı, İstanbul'u 1918'de işgal eden İngiltere'nin durumuna ilişkin, şunları kaydetti: "İngiltere tükenmişti, 4 sene harp ediyorsun, para sistemi çökmüş, banka sistemi çökmüş, böyle bir dünyanın ortasında Türkiye çok akıllıca yeniden bir mücadelenin içine girdi ve devam etti. Bu hiç de kolay bir şey değil."
Atatürk'ün Samsun'a çıkışına dair yaptığı konuşmanın yanlış anlaşıldığı sonra çıktığı bir televizyon kanalında açıklayan Ortaylı, “Samsun doğrudur baş komutan orada çıktı. İlerinin baş komutanı, o zaman müfettiş paşadır. Şehir böyle bir direniş örgütlemeye hiç müsait değil. Haddinden fazla kozmopolit. Hepsi bir yerden gelmişler. Anadolu'nun iç tarafından gelen Hristiyan Türkler var oradan buradan gelen Pontuslar var zengini var fakiri var müthiş bir dengesizlik var. Stratejik olarak da uyumlu bir konu değil. Ne valiliyle ne garnizon komutanıyla fazla bir şeyi yok. Planlarını açıklamak istemiyor. Havza’da bir şeyler var. Liman o, Samsun içerilere çok bağlı. Hiçbir yerden içeriye o kadar kolay girilmiyor. Trabzon'a gidip nereye çıkacak. Samsun’dan Ankara’ya gidersin. Amasya çok ulaşılan bir yer. Zaten Pontus olayları üzerine gidiyor. Samsun istiklal savaşının, direnişin açıklanacağı bir yer değil. Bunu söyledim gazete bir şeyler yazıyor. Bence gazetecilerde böyle bir hastalık var. Türk basınında bu yaygın” ifadelerini kullandı.