|

İbrahim Kalın ve Yavuz Bingöl birlikte türkü söyledi

İBB tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen Yavuz Bingöl ile Bin Yılın Ozanları konseriyle sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da gece de Yavuz Bingöl ve müzisyenler ile birlikte türkü söyledi.

Yeni Şafak
15:17 - 6/12/2018 Perşembe
Güncelleme: 15:34 - 6/12/2018 Perşembe
AA
İbrahim Kalın, İstanbul 1. Uluslararası Halk Müzikleri Festivali'nde türkü söyledi.
İbrahim Kalın, İstanbul 1. Uluslararası Halk Müzikleri Festivali'nde türkü söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen Uluslararası Halk Müzikleri Festivali "Yavuz Bingöl-Bin Yılın Ozanları" konseri ile sona erdi.

5 Kasım'da başlayan ve toplam 35 konserin gerçekleştiği festivalde son konser Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirildi. 'İrfani Türküler' isimli konserde Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, Yavuz Bingöl, İsmail Altunsaray, Mete Artun, Ümit Yılmaz, Ertan Tekin ve Erdinç Aksaç Anadolu kültürünü ifade eden ezgilerle sahne aldı. Kalın ve Bingöl’ün sahne performansı dinleyicilerden tam not aldı.

İrfan bilmek demektir, derinlemesine bilmek

Konser öncesinde konuşan Kalın, festivalin sadece Anadolu Halk Müziği'nden oluşmadığını, etkilenmiş ve etki alıp oluşturulmuş müziklerden de oluştuğunu belirtti. Kalın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Niye İrfan Türküleri diyoruz? Bizim geleneğimizde malumat ile bilgi, bilgi ile hikmet, hikmet ile irfan arasında hiyerarşik bir ilişki vardır. Bugün genellikle bilgiyi enformasyon ile karıştırıyoruz. Hikmeti zaten çoktan kaybettik. Enformasyon çağını bilgi çağı diye tercüme ediyoruz. Ama aslında enformasyon malumat demektir. Bilgi yani ilim sizin zatınızda sizin parçanız olmuş, sizin onunla hemhal olduğunuz ilim demektir. Dolayısıyla internette bulduğunuz, gördüğünüz şeyler bilgi değil malumattır. Kıymetlidir tabii ki malumat olmadan ilim olmaz.

İlim onun bir üst mertebesidir. Ama orada da kalmamış bizim kadim gelenek. Bunu da hikmet mertebesine taşımış. Yani bir şeyin neden öyle olduğunu izah eden bilgi anlamında hikmeti aramış bilgeler, şairler, filozoflar, din alimleri, sanatçılar, sanatkarlar. Ama bununla da yetinmemişler. Hikmetin ötesinde bir de irfan boyutunu aramışlar.
İrfan da bilmek demek. Arif olan bilen kişi demek. Ama özel bir anlamı var bu bilmenin. Derinlemesine bilmek demek. Aynı Hadis-i Kutsi de ifade edildiği gibi 'Kendi nefsini bilen Rabb'ini bilir' ifadesinde geçen arefedir. Marifettir, irfandır.

#ibrahim kalın
#yavuz bingöl
5 yıl önce