|

Herkes için sanat ilkesiyle buradayız

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, İş Sanat çatısı altındaki üçüncü müze olarak kapılarını açtı. Müzenin Kurucu Küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’ni “Herkes için sanat” ilkesiyle hazırladıklarını söylüyor.

Latife Beyza Turgut
04:00 - 5/11/2023 Pazar
Güncelleme: 06:49 - 4/11/2023 Cumartesi
Yeni Şafak
Türk resminin gelişimini ileten kalıcı sergi ve “İstanbul’un Resmi” adlı geçici sergiye paralel olarak Kurucu Küratör Prof. Dr. Gül İrepoğlu, “Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’nun Işığında Türk Resmini İzlemek” isminde bir kitap da kaleme aldı.
Türk resminin gelişimini ileten kalıcı sergi ve “İstanbul’un Resmi” adlı geçici sergiye paralel olarak Kurucu Küratör Prof. Dr. Gül İrepoğlu, “Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’nun Işığında Türk Resmini İzlemek” isminde bir kitap da kaleme aldı.

Müzikten plastik sanatlara, müzecilikten kültür mirası korunması çalışmalarına pek çok alanda faaliyet gösteren İş Sanat, çatısı altında yeni bir müzeyi hayata geçirdi. Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara Ulus’taki Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin ardından İş Sanat’ın üçüncü müzesi olan Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi ile ülkemizin kültür sanat rotasına önemli bir kilometre taşı daha eklenmiş oldu.

Mimari yapıların kent belleğinin korunmasında ve geleceğe aktarılmasında önemli bir yeri olduğunun bilinciyle İş Sanat tarafından uzun soluklu, yoğun ve titizlikle yürütülen bir hazırlık döneminden geçen Resim Heykel Müzesi, 1907 yılında inşa edilen bir Beyoğlu apartmanından müzeye dönüştürüldü. Zemin katı ticari amaçlı, diğer katları konut olarak inşa edilen tarihi bina, bodrum ve zemin katların yanı sıra biri teras 6 kattan oluşuyor. 1950 yılında İş Bankası mülkiyetine geçen bina, 63 yıl Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şubesi olarak hizmet verdikten sonra şimdi de Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’nu sanatseverlerle buluşmasına sahipliği yapıyor.

Müzede Cumhuriyet dönemi sanatçıları ve çağdaş sanatçıların eserleri bir arada bulunuyor. Müze eserlerindeki kronolojik akışın içerisine bir de konsept odalar ilave edilmiş. Örneğin “Deniz Coşkusu” bu konsept odalardan biri. Burada bütün deniz resimleri bir arada sergileniyor. Aynı şekilde “Anadolu Esinlenmeleri” odasında ise sanatçıların Anadolu yaşamından, motiflerinden esinlenerek ortaya koydukları eserler yer alıyor. Cumhuriyet’in 100. yaşında Türkiye İş Bankası’nın ülkemize armağanı olarak 29 Ekim’de kapılarını sanatseverlere açan Resim Heykel Müzesi’ni, İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten ve Kurucu Küratör Prof. Dr. Gül İrepoğlu ile konuştuk.


Müzeyi herkes için sanat ilkesiyle hazırladık

* Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi ile Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu ilk kez görücüye çıkıyor. Kurucu küratör olarak müzenin kuruluş hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?

İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten tarafından 2021 yılının Mart ayında bana Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin kurucu küratörlüğü görevi önerildiğinde, akademik kariyerimin ve yazma kariyerimin birikimlerini kullanacağım bu görevi heyecanla kabul ettim. O günden bugüne çok uyumlu bir iş birliği süreci yaşadık, özverili biçimde işlere yoğunlaşan harika bir ekiple çalışmış olmak sonucu böylesine verimli kıldı. İstiklal Caddesi’nde, restore edilmiş olan bir eski Beyoğlu apartmanında yer alan müzeyi “Herkes için sanat” ilkemizin doğrultusunda, sanatseverlerin yanı sıra sanat eğitimi almamış ilgili kişilere de hitap eden konseptte hazırladık. Bu arada bir yandan da “Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’nun Işığında Türk Resmini İzlemek” isminde bir kitap yazdım. Kitapta 19. yüzyıldan bu yana Çağdaş Türk Resim Sanatı’nın tarihsel gelişimini, dönüm noktalarını ve onları hazırlayan etmenleri görseller ve ayrıntılar eşliğinde işledim. Kitabın ikinci cildinde de tüm koleksiyon eserleri künyeleriyle yer alıyor. Kitabın görsellerini yalnızca Koleksiyon’daki eserlerden seçtim, bu durum biriktirilen eserlerin nasıl bilinçle bir araya getirilmiş olduğunu gösterir.


* 1940’tan bu yana büyük bir bilinçle bir araya getirilmiş bir koleksiyonun içinde dikkat çeken birçok eser var. Müzede sanatseverleri karşılayan eserlerden örnekler verebilir misiniz?

Yaklaşık 2 bin 7 yüz eser içeren Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan yaklaşık 600 adedi müzemizdeki Türk Resminin gelişimini ileten kalıcı sergimizde ve İstanbul’un Resmi adlı geçici sergimizde yer almaktadır. Koleksiyon müzede ilk kez bir arada tüm bir seçki halinde, farklı konseptler çerçevesinde sergilenecektir.

Koleksiyonun zenginliğinin yanı sıra dikkat çekici çeşitliliğinin, birbirinden farklı başlıklar içeren, görsel sanatların renklerini hakkıyla yansıtan sergilemelere olanak tanıdığını vurgulamalıyım. Birkaç örnek verirsek, sergilemelerde Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Süleyman Seyyid Bey, Halil Paşa, Abdülmecid Efendi, Hüseyin Zekai Paşa, Hoca Ali Rıza, Fausto Zonaro, Mıgırdiç Civanyan, Diyarbakırlı Tahsin, Sami Yetik, İbrahim Çallı, Ruhi Arel, Namık İsmail, Avni Lifij, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Hikmet Onat ile Fikret Mualla gibi sanatçıların eserleri dikkat çekiyor, birçok başka eserin yanı sıra.


* İlerleyen tarihlerde sanatseverlerin koleksiyonun diğer eserlerini de görme şansı olacak mı?

Müzenin bu iki sergisinde yer alacak eserlerin seçimi, geniş kapsamlı koleksiyonun belirlenen sunum tasarımına göre yapılmış. İlk sergilemede yerleştirilmeyen bazı eserler daha sonraki sergilemelere ayrılmıştır. Yani evet, planladığımız ileriki sergilerde müzede koleksiyondan farklı eserler de sergilenecek.


Koleksiyon ilk defa bu boyutta görüldü

* Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara Ulus’taki Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin ardından üçüncü müzeniz Resim Heykel Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdiniz. Uzun yıllar Beyoğlu Şubesi olarak hizmet veren bu yapının bir müzeye dönüşümü nasıl gerçekleşti?

Sizin de belirttiğiniz gibi, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara’da Ulus’taki İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin ardından bünyemizdeki 3. müze olarak kapılarını açtı. Önceki müzelerimizin sağladığı güçlü deneyimle yeni müzemizin programını oluşturduk. İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ilk adımlarının 1940 yılında eser alımına başlanmasıyla atıldığını söyleyebiliriz. Yıllar içerisinde bir taraftan koleksiyon büyüyüp, gelişirken bir taraftan galericilik ve sergi çalışmaları sürdürülüyor. O yıllardan bugünlere çok insanın emeği bizi bugün müzeye taşıdı. Restorasyon projesi Teğet Mimarlık tarafından hazırlanan bina, mimari yapıların kent belleğinin korunmasında ve geleceğe aktarılmasında önemli bir yeri olduğunun bilinciyle hareket edilerek apartman yapısı başta olmak üzere, içindeki eski merdiven, eski asansör ve merdiven kovasındaki duvar sıvaları başta olmak üzere tarihi tüm unsurları muhafaza edilerek titizlikle restore edildi. Tescilli bir bina olması nedeniyle restorasyon projelerinin hazırlanması, onaylanması ve inşaatın tamamlanması düşünülenden çok daha uzun yıllara yayılmış olsa da, bugün Cumhuriyet’in 100. yılına bir armağan olarak açılmasına giden bu sürecin de bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Binanın hazırlıkları devam ederken, diğer taraftan koleksiyonla ilgili kapsamlı çalışmalar da hayata geçirildi. Sanat eserlerinin restorasyon ve konservasyonu konusundaki akademik araştırmaları desteklemek ve nitelikli iş gücü yetiştirilmesine katkı sağlamak maksadıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi iş birliğinde 2012 yılında kurulan Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Laboratuvarı’nda İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’nun da bakım ve onarım çalışmaları yapılıyor. Ayrıca üniversite bünyesinde 2013-2014 eğitim döneminde kurulan Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu lisans programında eğitim devam ediyor.


* Kalıcı bir müze için sergileme teknikleri de hayati önem taşıyor. Nasıl bir sergileme yöntemi izlediniz?

Müzemizin ilk kalıcı ve süreli sergilerinde 600 dolayında eser yer alıyor. Koleksiyonumuz ilk defa bu boyutta gezilip, görülebilir hale geldi. Zaman içinde dönüşümlü olarak farklı eserler sergilenmeye başlanacak. Olabildiğince çok kişi gelsin, müzemizin kapısından girsin, resimleri incelesin, böylece Türk resmine ve sanatına ilişkin ilgi ve farkındalığı artırmaya bir katkımız olsun. Bu en büyük dileğimizdir. Sergileme tekniklerini seçerken ve konseptleri oluştururken bu amaca hizmet etmesine ve müzemizin her yaştan izleyicinin beğenebileceği şekilde olmasına gayret ettik.


* Kalıcı serginin yanında Resim Heykel Müzesi çatısı altında farklı kültür faaliyetleri de gerçekleştirilecek mi?

Bir süre ziyaretçi deneyimini zenginleştirecek rehberli turlarımıza yoğunlaşacağız. Kurucu Küratörümüz Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun koleksiyonumuzdan yaptığı seçkilerle oluşan kalıcı ve süreli iki sergimizle bağlantılı hazırlanan atölyelerimiz yakın zamanda çeşitli yaş gruplarından öğrencileri ağırlamaya başlayacak. Çok amaçlı salonumuz Blackbox’da konferanslar, söyleşiler, yetişkin atölyeleri ve konserlere ev sahipliği yapacak.


#sanat
#müze
#resim
6 ay önce