"Türkiye Hepatit C Eliminasyon Yol Haritası Raporu"nda, dünyada ve Türkiye'de hastalığı tamamen bitiren tedavilerin kullanıma sunulduğu ancak tedavilerin tek başına yeterli olmadığı, tedavilere erişimin önündeki bürokratik ve fiziksel tüm engellerin kalkmasının, halk sağlığı açısından çok önemli olumlu sonuçlar doğuracağı belirtildi.
Barselona Üniversitesi Küresel Sağlık Enstitüsü, Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) ve Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) önderliğinde, Gilead Sciences desteğiyle Türkiye'nin tüm bölgelerinden uzman hekimlerin katkılarıyla hazırlanan "Türkiye Hepatit C Eliminasyon Yol Haritası Raporu", basın toplantısıyla açıklandı.
Bu kapsamda 2030'a kadar yaklaşık 6 bin 320 karaciğer kaynaklı ölüm, 4 bin 400 karaciğer kanseri vakası ve 4 bin 60 dekompanse siroz vakasının engellenebileceğine ve yaklaşık 15 bin hayatın kurtarılabileceğine işaret edildi.
VHSD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, 2014'ten sonra ağız yoluyla kullanılan, yan etkileri olmayan, 2-3 aylık sürede tedavi başarı oranının yüzde 100'e yaklaştığını kaydederek, bulaştırıcılığı önlemek için tedavi çok önemli olduğuna işaret etti.
Türkiye'de tedavi geri ödemesi konusunda problem olmadığının altını çizen Tabak, "Geri ödenen ilaçlarla hastalarımızın yüzde 100'e yakınını tedavi ediyoruz. Bazı engeller var. Şehirlerin yarısında ancak hekimler ilaç yazabiliyor. Bunun bir an evvel tüm şehirlere yayılmasında fayda var. Kronik Hepatitli hastalar ortalama 50-55 yaşlarında oluyor. Bu yaştaki bir kimsenin en az 5 kez en yakınındaki bir şehre gidip, tanısını gözden geçirip yeniden tedavilerinin yapılması gibi zorlukların bırakılması lazım" diye konuştu.
Tabak, hastaların yüzde 20'sinin tanındığını kaydederek, hastaların ameliyat öncesi testlerde, evlilik öncesi taramalarda, genel sağlık kontrolü veya kan bağışı sonrası pozitif sonuç sonrası sağlık kuruluşlarına başvurduğunu anlattı.
Hepatit C'nin tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini belirten Tabak, "Riskli grupların taranması çok önemli. Yüzde 20'lik tanıdığımız hasta grubunu yüzde 80-90'larda tanınır hale gelmesi lazım. Tanıdığımız zaman tedavi edeceğiz, tedavi ettiğimiz zaman bulaşma engellenecek" dedi.
TKAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ramazan İdilman, Türkiye'de Hepatit C farkındalığının düşük düzeylerde olduğunu dile getirerek, şu bilgileri paylaştı:
VHSD Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Prof. Dr. Rahmet Güner ise hastalara ulaşmanın ilk adımının tarama çalışmalarından geçtiğini belirterek, "Risk grubu olan hastaların taranmasına öncelik verilmeli. Cerrahi öncesi yapılan taramalarda tanı konulmuş ama ulaşılmamış hasta grupları var. Onlara ulaşmanın yolları araştırılmalı. Kan, kan ürünü transfüzyonu yapılan hastalar, hemodiyaliz hastaları, organ nakli hastaları, HIV ile enfekte hastalar, Hepatit B ile enfekte olan hastalar bu bağlamda risk grubu olarak değerlendirilip, esas hedef popülasyon oluşturabilirler. Damar içi madde bağımlıları ve gebeler de tarama için öncelikli popülasyon olarak alınabilir. Bu grupları tarayıp, buradaki hastaları tedavi edersek, büyük oranda hastalığın eliminasyonunu sağlamış oluruz" diye konuştu.
Karaciğer biyopsi gerekliliğine değinen Güner, şu değerlendirmelerde bulundu:
Gilead Sciences Genel Müdürü Şebnem Girgin ise raporun içeriğindeki tavsiyelerin uygulanması halinde 2030'a kadar yaklaşık 15 bin hayatın kurtarılabileceğini kaydederken, "Hepatit C hastalığı elimine edilerek ülkemizin sağlık gündeminden tamamen çıkartılabilir" dedi.
Hepatit C'nin Türkiye'den yok edilmesi için bütün bilimsel platformları desteklemeyi hedeflediklerini ifade eden Girgin, "Devletimizin yenilikçi ilaçların ülkemizde yerli ilaç olarak üretilmesine yönelik önemli yatırım çağrısı var. Biz de bu çağrıyı ciddiye aldık. Ülkemizde, dünyada piyasaya sunduğumuz ilaçların yerli ilaç olarak Türkiye'de üretilmesi amacıyla yatırım hazırlıklarımıza hız verdik. Ülkemizde yerli Hepatit ilaçlarını üretmeye hazırız" diye konuştu.