YediHilal Derneği tarafından hayata geçirilen “7 Güzel Okuma” projesi, edebiyat ve fikir dünyasının isimlerinin eserleriyle gençleri buluşturuyor. Ayberk Güçlü, “Hoca ve medrese usulü okuma tarzı sayesinde kitaptaki birçok ayrıntıyı öğrendim” diyor. Yaşar Taha Baltacı ise, “Hem sosyal hem de fikri mânada çok yararlı bir program” ifadelerini kullanıyor.
YediHilal Derneği tarafından 2015 yılında Sakarya Üniversitesi’nde hayata geçirilen “7 Güzel Okuma” projesi, edebiyat ve fikir dünyasının önemli isimlerinin eserleriyle gençleri buluşturuyor. Türkiye’nin tüm üniversitelerinde kapsamlı bir şekilde hayata geçirilen proje, bugüne kadar Aliya İzzetbegoviç’ten Necip Fazıl Kısakürek’e, Yunus Emre’den Franz Kafka’ya kadar pek çok önemli yazarın kitaplarnı, üniversite öğrencileriyle buluşturdu. Proje, medrese usulü okuma kültürünü gençlere aşılamak için yapılan derinlemesine kitap tahlilleriyle dikkat çekiyor. Öğrenciler, uzman okutmanlar eşliğinde gruplar halinde belirli kitapları tartışarak, yazarların düşünsel dünyasına dair önemli keşifler yapıyor. Bu kapsamda kurulan okuma grupları, sadece okuma alışkanlığını kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal etkileşimi ve kültürel birikimi artırıyor. Kitap tahlillerine katılan gençler, ilim ve irfan ehlini tanıma fırsatı bulurken, sosyal medyada geçirecekleri zamanı daha verimli hale getiriyorlar. Ayrıca, proje kapsamında düzenlenen tematik geziler ve ziyaretler, öğrencilerin kitapların yazıldığı dönemlere dair derinlemesine bir anlayış geliştirmelerine olanak sağlıyor.
Gönülllülük esasına dayanan proje, üniversite kampüslerinde kurulan stantlarla, Türkiye genelindeki binlerce öğrenciye ulaşıyor. Katılım formuna yedihilal.org üzerinden ya da YediHilal ve YediHilal Üniversite sosyal medya hesaplarından online olarak da erişilebilir.
Her geçen sene projemize olan rağbet artıyor
YediHillal Derneği Genel Başkanı Samet Paçacı, “Projemiz ilk olarak Sakarya Üniversitesi teşkilatımızın öncülüğünde 9 yıl önce başladı. Sakarya Üniversitesi teşkilatındaki kardeşlerimizin istişareleri ve emekleriyle ilk defa 2015 yılında kendi üniversitelerinde gerçekleşen projemiz ‘Okuduğun Yerde Başla’ sloganını kendine düstur olarak benimsedi. Bir ekip vesilesi ile başlayan bu yolculuk onuncu yılına doğru ilerlerken şimdi ülkemizin her yerindeki fakültelerde duyulabilir ve muhatap durumda” diyor. 2015’ten bu yana yani yaklaşık 9 senede 35 bin üniversite öğrencisinin projeye katıldığını dile getiren Paçacı, “Her geçen sene projemize olan rağbet artıyor” ifadelerini kullanıyor. “Projemizde her sene yedi yazar belirleniyor” diyen Paçacı, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Bu yazarlarımızdan tek ya da alternatifli şekilde bakış açılarını yansıttıkları eserlerini seçiyoruz. Aynı yazardan alternatifli eserlerden tahlil edilecek eseri okuma grupları kendileri seçiyor. Belirlenen yazarlarımızdan üçü her sene devamlı listemizde bulunan yazarlarımız oluyor. Bu üç isim Aliya İzzetbegoviç, Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç. Özellikle üniversiteli kardeşlerimizin bu üç kıymetli kalemle hep hemhal olsun istiyoruz. Kalan dört yazar ise komisyonumuzca belirleniyor. Şimdiye kadar Hasan El Benna, Anton Çehov, Cemil Meriç, Rasim Özdenören, Dostoyevski, Cahit Zarifoğlu, İsmet Özel, Antonie de Saint-Exupery, Zeynep Gazali, Savaş Barkçin ve nice yazar projemizde yer aldı. Bu sene üniversite teşkilatımız edebiyat dünyamızın değerli ismi Ahmet Hamdi Tanpınar, Filistin davasının kahramanı şehit Yahya Sinvar, halen tedrisatında olduğumuz kıymetli hocamız İhsan Süreyya Sırma, dünya edebiyatının önemli isimlerinden Amin Maalouf’u belirledi.”
Bu topraklarda neler söylendiğini önemsiyoruz
“İnsanoğlunun öğrendiği müddetçe soruları da artıyor” ifadelerini kullanan Paçacı, “Üniversite gibi akımların ve hezeyanların kol gezdiği bir hayat döneminde gençlerimizin pergel ucunu istikamet üzerine yerleştirmelerini amaçlıyoruz. Saymış olduğum isimlerden de anlaşılabileceği gibi özellikle yazar kadrolarımızdaki çeşitlilik itibarıyla ‘Bu topraklarda neler söylenmiş?’ mevzusuna ağırlık verdiğimiz kadar ‘Başka kültürler ve coğrafyalar neler söylemiş’ mevzusunu da önemsiyoruz. Kültürlerin ve söylemlerin muhasebesinin insan müktesebatı için kıymetli olduğuna inanıyoruz. En az 10 kişiden oluşan bir genç grubun, seçtikleri bir kitabı 6 hafta boyunca, kitabın yazarı hakkında uzman bir okutman eşliğinde medrese usulüyle, interaktif şekilde tahliline dayanıyor. Amacımız okuma alışkanlığını, fikri alışkanlıklarımız ile değil farklı pencerelerden farklı dertlere hitap eden kalemler ile sağlamlaştırmak. Üniversite çağının ise bu manada kritik ve mühim olduğunun farkındayız” şeklinde konuşuyor.
Okuma projemiz sayesinde dostluklar kuruluyor
Okumanın insanın harcını belirlediğine inandığını söyleyen Paçacı, “Gelecek nesillerde insanlığa teklifte bulunacak gençlerin harçlarının bereket katmayı ve fikri donanımlarına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bunun yanında elbette medrese usulü tahlil vesilesi ile aynı eseri okuyan genç kardeşlerimizin halkalarında tanıştıkları kardeşler arasında koyu bir muhabbete hasıl oluyor. Okuma halkası 6 hafta sonunda sona erse bile, kardeşlerimiz kendi üniversitelerinde hakkı savunmak ve yaymak için el ele veriyor, güçlü bir kardeşlik bağı kuruyorlar. Hatta 7 Güzel Okuma projemiz sayesinde oluşan bu dostluklar, üniversite hayatının sonrasında da devam ediyor” sözleriyle anlatıyor.
Hem sosyal hem entelektüel hem de fikri mânada çok yararlı
7 Güzel Okuma projesine katılan Yaşar Taha Baltacı, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği 4. sınıf öğrencisi. Liseden beri edebiyatla, şiirle, okumayla, yazmayla yakından ilgilendiğini söyleyen Baltacı, 2022 yılında YediHilal ile tanışmış. “O sene 7 Güzel Okuma’ya katılmıştım ilk defa. 2022’den beri de her yıl projeye katılım sağlıyorum” diyor ve ekliyor: “İlk yıl Necip Fazıl Kısakürek’in ‘İman ve Aksiyon’ kitabını okumuştum ve öncesinde de birçok kitabını okumama rağmen medrese usülü okumanın kitabı 2 kere okumak olduğunu fark ettim, kitap hakkında çok daha derin bir okuma deneyimi tattım diyebilirim. Sonrasında Aliya İzzetbegoviç’in ‘İslam Deklarasyonu’ kitabını okumuştum, bu sene de inşallah Yahya Sinvar okuması yapacağım.”
“Okuma gruplarında bulunmak medrese usulü ve bir okutman hoca eşliğinde bir kitabı okumak, kendi başına bir kitabı okumaktan çok farklı” diyen Baltacı, “Kitapta atladığımız birçok anekdot olabiliyor, üstün körü geçtiğimiz çok derin düşünceler. Okuma grubu size bu konuda birçok avantaj sağlıyor. Öncelikle hocamızdan yazar ve kitap hakkında temel bilgiler alıyoruz, eğer bilmezsek kitaptaki birçok konunun anlaşılmasını zorlaştıracak kritik anekdotlar. Böylece kitabı okurken nasıl bir yazarla karşı karşıya olduğumuzu nasıl bir okuma yapmamız gerektiğini biliyoruz. Kitabı okuduktan sonra haftalık buluşmalarla tahlil ederken de gerek hocamız gerek gruptaki diğer arkadaşlarımızdan bizim dikkatimizden kaçan birçok önemli yeri tekrar duymuş oluyoruz. Böylece bir kitaptan alacağımız verim çok daha yüksek oluyor. Tüm bu entelektüel gelişimlerin yanı sıra okuma grubumuzdaki arkadaşlarımızla muhabbet kuruyor kampüsümüzdeki değerli insanlarla tanışmış oluyoruz. Hem sosyal hem entelektüel hem de fikri mânada çok yararlı ve verimli bir program” ifadelerini kullanıyor.
Okuma grubu sayesinde birçok ayrıntı öğrendim
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ayberk Güçlü okuma grubuna ilk olarak 2022 senesinde katılmış. “Bu sene üçüncü defa olacak inşallah” diyen Güçlü, “2022 yılında projeye katıldığım zaman Aliya İzzetbegoviç seçmiştim ve onun ‘İslam Deklerasyonu’ kitabını okuduk. Geçen sene de Sezai Karakoç’u seçtim ‘Yitik Cennet’ kitabının tahlillerine katıldım. Bu sene de şehit komutan Yahya Sinvar’ı seçtim onun ‘Diken ve Karanfil’ kitabını okuyacağım inşallah” diyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Tahlillerden okutman hoca sayesinde oldukça istifade ettim. Hoca ve medrese usulü okuma tarzı sayesinde kitapta yakalayamadığım birçok ayrıntıyı öğrendim. Yitik Cennet kitabını daha önce de okumuştum ama tahlil grubu ile okumak benim için daha etkili oldu. Kitapta bazı kısımlarda çok fazla gönderme, kapalı anlam, metafor yapılıyor bireysel okuduğum zaman bir kısmını anlamış bir kısmına da soru işareti koymuştum. Tahlil grubu ile okuyunca o bütün soru işaretlerine tek tek cevap bulmuş oldum. Kimi zaman gruptaki arkadaşlarımın yorumları ile kimi zaman da hocamızın şerhleri ile eksik yerleri tamamladım. Okumaya katılan arkadaşlarla da kaynaştık çok samimi bir ortamda güzel ikramlar eşliğinde tahlilleri yapmıştık. Üniversitede öğrencilerin yol arkadaşı bulmakta zorlandığı bir dönemde okuyan düşünen üreten kişilerle böyle bir okuma halkasında tanışıp arkadaşlık kurmak bu okuma grubunun bana kattığı en önemli şeydi.”