Uluslararası bir marka olan Türkiye Kültür Yolu Festivali, bilindiği üzere bu yıl 16 şehirde düzenleniyor. 8 aya yayılan ve 144 gün sürecek olan festival, hem katılımcı hem etkinlik sayısı hem de geniş bir alana yayılması bakımından dünyada en büyük festival olma ünvanını taşıyor. İlki 2021 yılında, AKM’nin ve Beyoğlu’ndaki birçok yapının restore edilip açılmasıyla “Beyoğlu Kültür Yolu” olarak planlanan festival, büyüyerek dünyanın bir numarası oldu. Bursa ayağında bir araya geldiğimiz Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü ve Kültür Yolu Festivali direktörü Selim Terzi’yle hem kültür yollarını hem de yaşayan mirasımızla ilgili yapılan çalışmaları konuştuk.
Bu sene Adana’yla başlayan Kültür Yolu Festivali’ne hafta sonları 5 yüz tur otobüsünün şehre giriş yaptığını belirten Terzi, 1.9 milyon kişinin festivale katılım sağladığını söyledi. Terzi, “Yerli veya yabancı turistler tatil programlarını festivallerimize göre planlayabilsinler diye her yıl aynı tarihlerde yapmak istiyoruz. Şehirlerdeki bu turizm hareketliliğinin esnafımıza büyük katkısı oluyor. Çanakkale’de bir esnafımız, festival yaklaştığında 15-20 üniversite öğrencisini 9 günlüğüne istihdam ettiğini ve iki üç aylık kazancını çıkardığını anlatmıştı. Benzer hikayeleri geçen sene şehirlerimizin tamamında yaşadık” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un vizyon projelerinden biri olduğunu vurgulayan Terzi, Bakan Bey’in festivalin her anıyla bizzat ilgilendiğini her akşam katılım durumuyla ve gün içinde organizasyonda bir aksaklık olup olmadığıyla ilgili mutlaka bilgi istediğini dile getirdi. Festivallerin geleneksel kültüre ve yerel sanatçılara verdiği desteği de anlatan Terzi, “Festivallerle, somut olmayan kültürel mirasımızın aynı genel müdürlüğün çatısı altında olması gelenek ve geleceği de buluşturma şansı veriyor. Böylece örf ve adetlerimizi, somut olmayan kültürel mirasımızı hem çocuklar ve gençlerimizle hem de yerli ve yabancı misafirlerimizle tanıştırma fırsatı buluyoruz. En önemli çıktılarından biri de şehirdeki bütün yerel kültür sanat paydaşlarıyla işbirliği yapıyoruz, onları da festival rotasına dahil etmeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra pek çok disiplinden yerel sanatçılarımız kültür yolu festivali için özel çalışmalar yapmaya başladı. Bu da yeni yeni üretimlere vesile oluyor. Türkiye Kültür Yolu Festivalinin bu anlamda da bir keşif festivali olmasını amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
En önemli işlerinden birinin de dijital sanatlar olduğunu belirten Terzi, “Türkiye bu anlamda inanılmaz yol almış durumda. ‘Eskizden Piksele’ diye bir işimiz var mesela, her sene yeni genç sanatçılar dahil ediyoruz buraya. Çocuk işini de çok önemsiyorum, her şehirde en geniş yeri onlara ayırıyoruz, neredeyse bir çocuk köyü kuruyoruz. Hem eğleniyorlar hem de deneyimleyerek öğreniyorlar” cümlesini kurdu.
Filistin’de yaşananlara farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinlikleri festivale dahil ettiklerini ifade eden Terzi, “Şu an Gazze’de tarifi mümkün olmayan bir durum yaşanıyor, hepimizin öfkesi, kızgınlığı ve hassasiyeti var. Bu tarz işleri farkındalığı sağlamak için bir fırsat olarak görüyoruz. Oradaki sanatçıların Filistinle ilgili bir mesaj vermesi, Filistinle ilgili sergiler açılması, filmler izlenmesi bu hassasiyeti güçlendirecektir” dedi.
Bu sene kültür yollarına dahil edilen Albayrak Hat Koleksiyonu ile ilgili de konuşan Selim Terzi, “Geçtiğimiz sene Bakan Bey Taksim Camii’nin Kültür Merkezi’nde ilk defa görmüştü koleksiyonu, çok da beğenmişti. Saatlerce bakmaya doyamayacağınız, inanılmaz güzel eserler var. Festivalin en güzel seçkilerinden bir tanesi bu hat koleksiyonu. Daha önce bazı karma geleneksel sergilerde hat eserleri sergilenmişti ama sadece hat üzerine bu sene ilk defa Albayrak Hat Koleksiyonu yer alıyor” açıklamasını yaptı.