Dünyanın en zengin, bütün kültürlere ve zevklere hitap edebilen yegâne mutfağı için düzenlenen kutlama haftası etkinliklerinin ikinci yılındayız. Yurt dışında konsolosluklarımızda, ülkemizde 81 ilde düzenlenen Türk Mutfağı Haftası etkinliklerinin ana teması bu yıl “Sürdürülebilir, katkısız ve sağlıklı mutfak”. Küreselleşmenin getirdiği hazır gıda ekonomisinin bir sonucu olan, hazır ürünler tüketmek ve ayakta atıştırmayla gelişen onlarca sağlık sorununu yenebilmenin ana adımlarından biri de yerel mutfaklara dönüş ve yaygınlaştırmadır. Akdeniz’den Mezopotamya’ya, Orta Asya’dan Balkanlar’a onlarca kaynaktan beslenen şahane Türk Mutfağı, kendini en iyi şekilde tanıtarak layık olduğu tahta oturacak. Elbette bunun için ülkece çaba harcamamız da gerekiyor. Her önemli zamanda gösterdiğimiz büyük dayanışmayı, eşsiz kültürümüzü tanıtmada da göstermeli, düzenlenen etkinlikleri duyurmalı ve mutlaka katılmalıyız.
Bu yılın etkinlikleri yurt dışı ayağında, depremden zarar gören, güzelliğiyle olduğu kadar mutfağıyla da ünlü Hatay temasıyla öne çıkıyor. Akdeniz ve Mezopotamya kültürlerini binlerce yıl harmanlayıp özleştirmiş Hatay mutfağı, UNESCO’nun “Yaratıcı Şehirler Ağı”nda yer alıyor. Sayısız medeniyetin ev sahibi bu güzel şehrin mutfağında, artık uluslararası üne sahip künefe, humus gibi lezzetlerin yanı sıra, kebaplar, salatalar ve içecekler ön planda. Etkinliklerin tamamında, yöresel tarifler olduğu kadar, ata tohumları kullanma, yerel, katkısız ürünlere yer verme özellikle gözetilen unsurlar oldu. Yine Türk mutfağının, tasarrufu ve doğallığı özünde barındıran niteliğiyle hiçbir atık çıkarmadan, herşeyi ürüne dönüştürme kabiliyeti de gözler önüne serildi.
Edirne’de Pomak yemek kültürü ve deva-i misk helvası, İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi etkinliklerinde yine depremden zarar gören Adıyaman’ın gül şerbeti ve geleneksel İzmir lezzetlerinden sübye, Tekirdağ’da coğrafi işaretli ürünler, Sinop’ta nokul ve ezme, Konya’da Mevlevi mutfağı lezzetleri, Kayseri’de nevzine, baklava, yağlama, Burdur’da Gölhisar kavurması, Kastamonu’da İhsangazi ekşili pilavı, Çorum’da kuru mantı, madımak ve söbelek dolması, büyükelçiliklerimiz ve Nato genel karargahında Hatay lezzetleri layıkıyla Türk Mutfağı’nı temsil ettiler.
Her geçen yıl, coşkulu ve içten katılımlarımızla daha etkili hale gelecek olan Türk Mutfağı Haftası, yeni nesillere ve dünyaya mutfak kültürümüzü daha iyi tanıtacağımız bir platform olacak. Yerelde restoranların açılması, mevcut restoran menülerine yöresel lezzetlerin girmesi, yurt içi ve yurt dışında market raflarında geleneksel ürünlerimizin yer alması, zengin peynir, turşu ve reçel çeşitlerimizi bütün dünyanın satın aldığı pazarları oluşturup üreticiyi daha güçlü kılmak, köklerimizin üzerinde sarsılmaz bir şekilde yükselmemizi sağlayan bir adım olacak. Bugün biz de dayanışma geleneğimize uyarak depremden zarar gören illerimizden tarifler verelim. Türk mutfağı gibi güzel ve zengin bir pazar günü dilerim.
* 1 fincan nar ekşisi * 1 çay kaşığı tuz
* Sumak ekşisi * 1 tatlı kaşığı nane * 1 tatlı kaşığı tuz
Nohutu bir gece önceden ıslatalım ve haşlayalım. Kuzu etini haşlayalım. İrmik ve bulguru soğuk su ile kısır gibi ıslatıp 5-10 dakika bekletelim. Kıyma, nar ekşisi, yumurta, tuz ve salçayı ilave edip iyice hamur haline gelene kadar yoğuralım. Unu ilave edip tekrar yoğuralım. Köfte hamurundan nohut büyüklüğünde parçalar alıp elimizle yuvarlayalım. Ayrı bir yerde soğanı ince ince doğrayalım. Bir tencerede yağ ile birlikte soğanı kavuralım. Salçayı ilave edip bir iki kez çevirerek kavuralım. Nohutu ekleyelim. En son haşlanmış etimizi ilave edip yarım saat kısık ateşte pişirelim. Köfteleri ilave edip bir taşım kaynattıktan sonra ocağı kapatalım ve nar ekşisi ile baharat ve tuzunu ilave edelim. Tencerenin kapağını kapatıp 5 dakika dinlendirelim. Servise hazırdır. Afiyete olsun.