Pandemiyle dijital erişime açılan müzeler, gelişen teknolojilerle birlikte farklı bir noktaya geldi. Fiziki müzeler, teknoloji ve yapay zekayla harmanlanarak deneyim müzesi haline getirildi. Şimdilik Efes ve Ayasofya ile başlayan deneyim müzesi projesi, yakın zamanda başka şehirlere de taşınacak. Müze Uygulamaları Şube Müdürü Lütfü Demir, bu yenilikçi teknolojilerle müzelerin cazibesinin arttığını söyledi.
Zengin kültürel mirasımız, yapay zeka ve dijitalleşmeyle dünyanın erişimine sunuluyor. Yeni teknolojilerin sağladığı imkanlarla kültür mirasımızın aktarım ve erişimindeki değişiklikler, ziyaretçi ve kullanıcıların deneyimlerini de farklılaştırıyor. Müzelerin deneyim alanlarına dönüşmesi ve geleneksel tablet okumalarının yapay zeka marifetiyle yapılması, bir yandan işleri kolaylaştırıyor diğer yandan etkileşimi artıyor. Kültür mirasının dijital ortamla kurduğu bu bağı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Uygulamalar Daire Başkanlığı Müze Uygulamaları Şube Müdürü Lütfü Demir ve Ankara Üniversitesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü, Hititoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Sir Gavaz anlattı.
DENEYİM MÜZELERİ ÜLKEYE YAYILIYOR
Kültür meraklılarının uğrak yeri olan zaman ve mekan sınırlarını aşan sanal müzeler, tarih mirasımızı deneyimleme ve etkileşimde bulunma biçimimizi yeniden şekillendirdi. Ziyaretçi deneyimini etkileyen yeni nesil dijital müzelere, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü büyük destek veriyor. Dijital içerikli tasarımlar, sergilemenin de vazgeçilmez unsuru oldu. Müzelerin dijitalleşme dönüşümü, erişim ve sergileme şekillerinin yanı sıra ziyaretçi deneyimini de dönüştürdüğünü söyleyen Lütfü Demir, “Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi yenilikçi teknolojiler ziyaretçilere daha etkileşim odaklı deneyimler sunarak müzelerin cazibesini artırdı” dedi.
Yeni müzelerin tasarımında dijital içeriklerin uygulanmasına dikkat ettiklerini ifade eden Demir, Efes ve Ayasofya ile başlayan deneyim müzesi projelerinin başka şehirlere de taşınacağını belirtti. Demir, “Tasarım ilkelerinde mekanın yapısı, ziyaretçi potansiyeli, eser niteliği, ışık, ses gibi hususlar göz önüne alınarak dijital içerikler uygulanıyor. Hemen hemen her müzemizde teknolojinin birçok sergileme metodu yer alıyor. Ancak; Dijital Deneyim müzesi olarak yaptığımız üstün teknoloji içerikli Efes Dijital Deneyim Müzesi ve Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzeleri konseptinde ziyaretçi potansiyelini göz önüne alarak, ülkemizde bir iki şehrimize daha bu örnekleri uygulamayı planlıyoruz” diye konuştu.
YAPAY ZEKADAN BEKLENTİ ÇOK
Doç. Dr. Özlem Sir Gavaz ise Heritage İstanbul 2024 konferans programında “Hitit Çivi Yazılı Tabletlerin 3 Boyutlu Olarak Taranması ve Yapay Zeka Tarafından Okunması Projesi”ni anlattı. Günümüzden yaklaşık üç bin beş yüz yıl öncesine tarihlenen Hititçe tabletlerle çalışmanın zorluğuna değinen akademisyen, “Tabletlerin üzerinde bulunan hece işaretlerinin manuel okumaları uzun zaman alabiliyor. Fakat yapay zeka yoluyla tablet okuma süreleri kısalarak, bilim insanlarının işini kolaylaştırıyor. Şimdilik yapay zeka tabletleri sadece okuyor ama ilerleyen aşamalarda kırık tabletleri birleştirmesi, tahrip olan yerleri tamamlaması, tabletleri yazan katipleri tespit etmesi gibi işimizi daha da kolaylaştıracak ve çığır açacak yenilikler bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
DİJİTAL PORTAL YOLDA
Hititçe tabletlerin birtakım teknik süreçlerden geçtiğini dile getiren Özlem Sir Gavaz, “Projenin en önemli hedeflerinden biri, Hititçe tabletlerin dijital ortama aktarılacağı ve erişime açılacağı bir portalın oluşturulmasıdır ki, bu portal kültür endüstrisi açısından da son derece önemli. Tabletlerin yapay zekayla okunmasıyla tarihe ışık tutacak, yapbozun parçalarını tamamlayacak yeni bilgilere ulaşma fırsatımız olacak. Şimdilik çözümlenmiş tabletler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyerek yapılan çalışmaları anlattı.