Uzman Psikoloğ Damla Alkan Saygılı, çeşitli psikiyatrik bozukluklarla birliktelik gösterebilen depresyon hastalığında, çocuklarda görülen depresyon belirtilerinin yetişkinlerde görülen belirtilerle benzer olduğunu, ancak çocuklarda depresyon belirtilerinin gelişim dönemlerine göre kısmen değişiklik gösterebileceğini ifade etti.
Bunların yanında depresyon yaşayan yetişkinlerde görülebilen, içe kapanma, konuşmama gibi yakınmaları içeren depresif duygu durumu belirtisinin, çocuklarda kolay kızma, bağırma ya da huzursuzluklarını fiziksel kavga yolu ile dışa vurma şeklinde de görülebileceğini söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, depresyonda olan yetişkinlerde görülebilen kilo kaybı ya da kilo alımının olması belirtisinin, çocuklarda beklenen kilo alımının olmaması şeklinde de görülebileceğini belirtti.
Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, Çocuklarda görülen mutsuzluk, ağlayacakmış gibi görünme, en küçük şeylere sinirlenme, önceden keyif aldığı etkinlikleri yapmaktan sıkılma ya da keyif almama, uyku düzeninin bozulması, iştahında azalma veya artma olması, eskiye göre hareketsiz durmakta güçlük çekme ya da hareketlerinde yavaşlama, enerjisinde azalma, ölüm veya intihar düşüncelerinin olması, bir konuya dikkatini vermekte güçlük çekme gibi belirtilerden birkaç tanesinin gözlenmesinin yanı sıra, bu belirtilerin en az iki hafta süreyle, hemen hemen her gün, günün büyük bölümünde yaşanmasının, depresyona işaret edebileceğini söyledi. Bu belirtileri çocuklarında gözlemleyen ebeveynlerin gecikmeden bir çocuk ve ergen psikiyatrisi kliniğine başvurması gerektiğini ifade etti.
Sevilen birinin kaybı, aile ilişkilerinde iletişim sorunları, çocuğa kötü davranılması gibi etkenlerin depresyon oluşumuna neden olabildiğini belirten Uzm. Psikolog Saygılı, birçok psikiyatrik rahatsızlıkta olduğu gibi depresyonun oluşumunda da biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin önemli rol oynadığını, yapılan çalışmalara göre ailedeki ebeveynlerden birinde depresyon olmasının, çocuklarında da depresyon görülme riskini iki kat artırdığını, ayrıca ebeveynlerin her ikisinde de depresyon görülmesinin, çocuklarında depresyon riskini dört kat arttırdığını söyledi.
Bunların yanında birinci derece akrabalarında depresyon olan çocuklarda, depresyon riskinin iki veya üç kat daha fazla olduğunu söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, evlat edinilen çocukların ebeveynlerinde depresyon varsa kendisinde de görülme riskinin yüksek olduğunu belirtti.
Uzm. Psikolog Saygılı, şöyle devam etti:
Küçük çocukların depresyon belirtilerinin tanınmasının zor olduğunu söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, depresyon tanısının, çocuk ve ergen psikiyatrisi kliniğinde çalışan uzmanlar tarafından, ebeveynler ile birlikte klinik görüşmeler yapılarak ve depresyon yaşayan çocuğun davranışlarının, gerek ebeveyn ilişkisi gözlemlenerek, gerekse oyun yoluyla değerlendirilerek konulabileceğini, ancak çocuğun yaşının ilerlemesiyle birlikte depresyon tanısının çocukla ve ebeveynlerle yapılacak olan klinik görüşmeye ek olarak, çocuğun, ebeveynlerin ve öğretmenlerin, doldurulacağı, çocuğun ruhsal durumunun değerlendiren çeşitli formlar, testler ve ölçekler doğrultusunda konulabileceğini ifade etti.
Depresyonda olan çocukların ve ergenlerin tedavisinde tercih edilmesi gereken ilk yöntemin psikoterapi yöntemi olduğunu söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimine göre psikoterapi yöntemlerinden oyun terapisi, bireysel terapi, bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi gibi terapi yöntemlerinin kullanıldığını belirtti.
Bunun yanında depresyonu olan çocuğun veya ergenin gerek kendisinin, gerekse ailesinin depresyon hakkında bilgilendirilmesinin de tedavinin bir diğer parçası olduğunu söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, depresyonu olan çocuklarda ve ergenlerde kullanılan bir diğer tedavi yönteminin ise ilaç kullanımı olduğunu ifade etti.
Özellikle orta veya ağır düzey depresyonu olan çocuklarda depresyon tedavisi için ilaç kullanımı gerekebildiğini söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, gerek klinik pratikte gerekse yapılan çalışmalarda depresyon tedavisinde ilaç kullanımı olan çocuklarda, ilaç kullanımına ek olarak psikoterapi yöntemi uygulanması ile, tedavide daha etkili sonuca varılabildiğini belirtti.
Uzm. Psikolog Saygılı şöyle devam etti:
Depresyonun yetişkinlik döneminde olduğu gibi çocukluk çağında da ortaya çıkabileceğini söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, depresyon geçiren çocukların, gerek okul hayatının gerekse toplumsal yaşantısının olumsuz yönde etkilendiğini, hatta depresyonun çocukların ölümüne neden olabilecek kadar ciddi ve önemli bir ruh sağlığı sorunu olduğunu ifade etti. Yapılan çalışmalarda depresyonun, ergenlik döneminden itibaren, kızlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, çocuklarda depresyonun görülme oranlarına bakıldığında ise kızlarda ve erkeklerde eşit oranda görüldüğünü ve depresyonun yaşın ilerlemesiyle birlikte artış gösterdiğini belirtti.
Çocuklarda bir haftadan daha fazla süre ile depresyon belirtilerinden birkaçının görüldüğü ve çocuğun derslerinde ani bozulma, aile, arkadaş, sosyal ilişkilerinde olumsuz yönde değişiklik gözlemlendiği durumlarda mutlaka bir çocuk veya ergen psikiyatrisi kliniğine başvurulması ve bir uzmandan yardım alınmasına özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, ayrıca erken tanının, depresyonun tedavi edilmesi, depresyonun kronikleşmesinin önlenmesi, çocuğun gerek okulda, gerek ailesiyle, gerekse sosyal çevresiyle olan ilişkilerinde ciddi işlev kaybına uğramasının engellenmesi, çocuktaki veya ergendeki intihar etme riskinin azaltılması yönünde son derece önem taşıdığını ifade etti.