Cahit Zarifoğlu’nu Mavera ekolünden gelen 30 yazar kaleme aldı. Kitapta Zarifoğlu’da dair hiç bilinmeyen anılar ve mektupların yanında daha önce yayınlanmamış aile albümünden fotoğraflar da yer alıyor.
Cahit Zarifoğlu: Bir aile babası, ünlü bir şair, bir devlet memuru, iyi bir komşu, sıcak bir dost, yol gösteren bir ağabey… Bir şairi bütün bu yönleriyle okuyacağınız bir kitap var elimizde: Acz Kitabı.
Beyan Yayınları arasında çıkan kitap Cahit Zarifoğlu’yla farklı şekillerde temasta bulunmuş 30 yazarın yazdığı anı ve portreden oluşuyor. Bilindiği gibi Cahit Zarifoğlu bir grup arkadaşıyla birlikte 1976 yılında Ankara’da Mavera dergisini çıkarmaya başlar. İstanbul’a tayininin çıkmasından sonra ise derginin merkezi İstanbul olur. Ancak 1987 yılında Zarifoğlu’nun vefat etmesinden bir müddet sonra da kapanır. Günümüzde pek çok yazar ve şairin ilk ürünü 164 sayı çıkan bu dergide yayınlanmıştır. Osman Koca’nın editörlüğünde çıkan bu kitap da yolu Mavera’dan geçenleri buluşturuyor.
Kitapta Cahit Zarifoğlu ile ilgili ilginç bilgiler var. Mesela Arif Ay, Cahit Zarifoğlu’nun ilk şiir kitabının akıbetiyle ilgili şöyle bir yazı kaleme almış: “200 liralık öğrenci kredisiyle taksitle bastırdığı ‘İşaret Çocukları’ geniş okur kitlesine ulaşmaz. Kitapları arkadaşının ağabeyisinin yazıhanesine koyar. Adam kitabı yüzde 50 tenzilatla bol bol satar. Kalanları da kış boyu sobada yakar. Çağımızın insanının trajik yanlarını sorgulayan bu kitabın başına böyle trajik bir hal gelir.”
Zarifoğlu ile Beylerbeyi semtinde komşuluk eden şair Nurettin Durman’ın yazısında ise Zarifoğlu’nun komşuluk ilişkilerine dair ipuçları yakalıyoruz: ‘...Bir dönem mektuplarını da postacı bana bırakırdı, onları da almaya dükkana uğrardı.”
Kitaptan öğrendiğimize göre Ersin Nazif Gürdoğan ve Beşir Atalay, Cahit Zarifoğlu’nu askerlik döneminden tanıyor. Erzurum’a gelen Zarifoğlu ile yaptıkları görüşmelerden bahsediyorlar.Kitapta benim en çok ilgimi çeken yazılardan biri o dönem İzmir’in Çile köyünde imamlık yapan Fahrettin Gün’e ait. Mavera dergisinin oldukça popüler olduğu 80’li yılların başında imamlık yapmaya başlayan Gün aynı zamanda Mavera dergisinin de sıkı bir okuruymuş. Köylülerin camiye gelmemesi Gün’ü o kadar üzmüş ki yazılarından tanıdığı Zarifoğlu’na dertli bir mektup yazmış. Zarifoğlu ise yalnızlıktan iyice bunalan genç imama köy halkıyla nasıl ilişki kurması gerektiği yönünde sıcacık tavsiyelerde bulunmuş.
Edebiyata gönül vermiş özellikle gençlerin okuması gereken bu kitap Cahit Zarifoğlu’nu yakından tanımamızı sağlıyor. Bugüne kadar yayınlanmamış fotoğrafların da yer aldığı kitap Zarifoğlu adına hazırlanmış kıymetli bir çalışma.