Türkiye’nin son 20 yılı beyaz perde ve beyaz ekranda tarihi ile yüzleşme ve barışma sürecine döndü. 2000’ler öncesinde Osmanlı başta olmak üzere uzak tarih neredeyse görmezden gelinmişti. Özellikle Diriliş Ertuğrul dizisi ile çok şey değişti. Dizi ve sinema alanında Diriliş Ertuğrul başta olmak üzere ciddi tarihi yapımlara imza atan TEKDEN Film kurucusu Kemal Tekden, şimdilerde kadim Doğu metni olan Masallarda 1001 Gece’yi ekrana getirmeye hazırlanıyor.
Uluslararası ortak yapım çerçevesinde geniş oyuncu kadrosu ve farklı coğrafyalardaki çekimleri ile dikkat çeken yapım post prodüksiyon aşamasında. Yakında yayınlanması planlanıyor. Biz de Kemal Tekden ile bu yapımı ve Türkiye’de tarihi konuları ele almanın gerekliliği ile zorluklarını konuştuk.
*Çok iddialı ve zor bir yapımı tamamladınız. Bu projenin hikayesi nedir size göre?
* Binbir Gece Masalları Doğu kültür ve medeniyetini en güzel şekilde anlatan anonim eserlerin başında geliyor. Temel konusu “Kadının Bilgeliği” üzerine. Asırlardır İslam ülkeleri başta olmak üzere Asya ülkelerinde okutulagelmiş.
Bizim versiyonumuz güncel bir çizgide başlıyor. Bugüne uyarlanmış halidir. Zaman zaman fantastik tarzda rüyalar alemi gibi farklı ortamlara gidiliyor. 1001 Gece Masalları'nda, her gece bir kadınla beraber olup sonra onları öldüren kralla evlenen Şehrazat isimli kadının, her gece okuduğu masallarla onu terbiye etmesi anlatılır. Dizinin bir kısmı Tahran’da, bir kısmı İstanbul’da, bazı bölümleri ise bu üçüncü (hayalî) dünyada geçiyor, oldukça renkli bir atmosfere sahip.
*Öncelikle uluslararası ortaklı yapımı hayata geçirmek bölgemizde çok zor. Bu süreçte karşılaştığınız zorluklar ya da destekler neler oldu?
* Türkiye’de dizi film alanında bu tür uluslararası ortaklık ilk defa bizim tarafımızdan yapıldı. Ortaklık yaptığımız firma Dubai menşeli. Onlardan prodüksiyon desteği aldık. Pek çok dizi ve filme imza atmışlar. Ortağımız da oldukça tecrübeli bir uygulayıcı firma olduğu için biz bu sorunları çok kolay aştık. Çekimler yaklaşık 1 yıl sürdü. Şu an post prodüksiyon aşaması tamamlanıyor. Çekimlerde son teknolojik araçları kullandık. Gerek hikayesi, gerek teknolojik altyapısı, gerekse sanatsal görüntüler ve oyuncu kalitesi ile çok başarılı bir yapım olduğunu düşünüyorum.
*Binbir Gece Masalları, özellikle Batılılar için fazlasıyla egzotik bir konu. Ve bugüne kadarki yapımlar hep oryantalist çerçevede karşımıza çıktı. Siz hikâyeyi ve dokularını şekillendirirken nelere dikkat ettiniz?
* Masallarda 1001 Gece Doğu’nun anonim masallarını içeriyor. Batı, Doğu’nun bu gizemli hikayelerine daima kendi tarzıyla bakmış, çoğu zaman da normal çizgisinden saptırmıştır. Bu hikayelere Osmanlının haremine baktıkları gibi bakmışlardır. Bu yüzden bizim hikayelerimizin bizler tarafından ele alınıp anlatılmasının daha doğru olduğu kanaatindeyim. Bu sebeple bu konuya sahip çıktık. Masallarda 1001 Gece, bugünkü “Kadına şiddet” olayının tarihte bir “Bilge Kadın” aracılığıyla nasıl çözümlendiğini ve dolayısıyla “Kadının Bilgeliğini” anlatmaktadır. Bu şiddet olaylarıyla boğuşan bugünkü toplumların böyle çabalara ihtiyacı var. Biz bu masalları günümüze uyarladık ki, daha iyi anlaşılsın. Bunu yaparken de ahlakî değerlerimizi daima göz önünde bulundurduk.
*Geniş bir oyuncu kadrosu söz konusu. Yerli ve yabancı oyuncular nasıl seçildi, zor bir süreç oldu sanırım?
* Öncelikle uluslararası böyle bir yapımdan dolayı çok memnun olduğumuzu söylemek zorundayım ve sonucunun da mükemmel olacağına inanıyorum. Yönetmen olarak seçtiğimiz Mustafa Kiaei, Türkiye’de birkaç film yapmış, dünya çapında ödülleri olan çok başarılı ve sanat yönü çok güçlü bir yönetmen. Aynı zamanda Türk vatandaşı. Orta Doğulu oyuncuları ortak firmamız daha iyi tanıdığı için onların tekliflerini önemsedik. Böylece Orta Doğunun en tanınmış bazı oyuncuları dizimizde yer aldı. Onlar da Türk oyuncular konusunda bizim tekliflerimize sıcak baktı. Bu seçimde yabancı dili çok iyi olan oyuncuları seçmeye çalıştık. Böylece Türkiye’den Belçim Bilgin, Gizem Karaca, Cemal Hünal ve Levent Özdilek gibi oyuncular rol aldılar.
*Dizi nerede yayınlanacak?
* Dizinin gerek Türkiye, gerekse dünya çapında dijital mecralarda gösterimi için görüşmeler yapıyoruz. İlgilenen mecralar var, ama henüz anlaşma yapmadığımız için isim vermem doğru olmaz. Geçen hafta Cannes Film Festivali'nde dünya film otoritelerine tanıttık. İlgiden çok memnun kaldık. İnşallah hem Türkiye’de hem de dünya da güçlü bir seyirci kitlesine ulaşacağına ve beğenileceğine inanıyorum.
Türkiye’de dönüm noktası olan Diriliş Ertuğrul ile sizi tanıyoruz. O da çok zor bir yapımdı. Sonrasında “Yunus Emre”, “Hacı Bayram Velî” ve “Bir Fetih Öyküsü Kızılelma” yapımları geldi. Peki, Kemal Tekden ve Tekden Film, neden tarihi çalışmalara odaklanıyor?
* Tarihimiz bugüne kadar maalesef başkaları tarafından yalan yanlış ele alındı. Oysa tarihimiz bizim kimliğimizi oluşturan çok önemli bir birikimdir. Şahsiyetli nesiller yetiştirebilmek için tarihimizin onlara en doğru şekilde anlatılması gerektiğine inanıyorum. Sinema, insanları en çok etkileyen sanat alanıdır. İşte en başta “Diriliş Ertuğrul” bizim gönül coğrafyamızda çok büyük tesir ve aksiyon oluşturmakla birlikte, Asya’dan Amerika’ya pek çok bölgede Türk tarihini ve Türk’ün insana bakışını en güzel şekilde tanıttı. Daha sonra “Aşkın Yolculuğu” serisinde çekilen Yunus Emre ve Hacı Bayram dizileri ise insanın hayatına en yüce anlamı kazandıran tasavvuf anlayışımızı mükemmel bir şekilde anlatmaya muvaffak oldu.
Tekden Film olarak bizler, mükemmel değerlerimizi hem kendi insanımıza, hem de bütün dünyaya tanıtmayı kendimize misyon kabul ettik. Bu çerçevede güncel yapımlarımız da olacak, bu arada “Kuklalar-Yüzen Ağaçlar Ülkesi” isimli yarı animasyon çocuk filmimizi de ilkbahar aylarında sinemada gösterime sunacağız inşallah. Bütün çabamız, kendi kültür ve medeniyetimize ve evrensel değerlere hizmet etmek.