Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi, her yıl düzenli olarak yayımladığı 'Dünya Hak İhlalleri Raporu'nun beşincisini yayınladı. 2014 yılının karnesine İslamofobinin özellikle Avrupa'daki önlenemeyen yükselişi damga vurdu. Daha önce 'Birleşmiş Milletlerin Daimi Beş Üyesinin Yargılanmasını İstiyorum' kampanyasına imza atan UHIM, kendi sınırları dışında hak ihlalleri oluşturan ülkeler için de 'Hak İhlalleri Karnesi' hazırlıyor. Bu ülkelerin arasında; Amerika, Almanya, İsrail, Fransa gibi ülkeler var.
Hak ihlalleri raporunda sadece savaş, terör, kriz gibi durumlarda yaşanan insan hakları problemleri yer almıyor. Ticari bir sektör haline gelen ve bir sömürü aracı olarak kullanılan eğitim konusundaki hak ihlalleri, çıkar çatışmalarının sonucu olan ekolojik felaketler, ekonomi alanında yaşanan gelişmeler, toplumsal hafızayı yönlendiren; medya, sağlık, kültür sanat ve toplum alanında yaşanan tüm ihlaller tek tek ele alınıyor.
Merkez tarafından uzun araştırmalar sonunda hazırlanan bu raporlar, uluslararası toplantılarda özellikle BM'nin oturumlarında sunularak kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. 2014 yılında dünyanın her bölgesinde gerçekleşen hak ihlallerinin ortaya koyulduğu raporun başlıkları arasında 'IŞİD'in islamofobiye olan etkisi' de öne çıkıyor.
Rapora göre, 2014'te Avrupa'nın pek çok ülkesinde ırkçı ve İslamofobik yüzlerce saldırı gerçekleşti ve onlarca cami kundaklandı. Özellikle IŞİD bahanesi ile oluşturulan algı sonrasında İslamofobik saldırılarda ciddi bir artış meydana geldi. Sadece Almanya'da bir yılda 10 binin üzerine ırkçı ve İslam karşıtı saldırı gerçekleşti. İnsan Hakları Ulusal Danışma Komisyonu (CNCDH) tarafından yayımlanan rapora göre her 10 Fransız'dan 6'sı (yüzde 61) 'bazı davranışların' ırkçı eylemleri meşru kılabileceğini söylüyor. Bu oran kendisini 'sağcı' olarak tanımlayan arasında yüzde 73'e kadar çıkıyor. Rapordaki verilere göre, Fransızların yüzde 74'ü “Fransa'da aşırı sayıda göçmen var" fikrine sahip.
Batı medyasında IŞİD bahanesiyle oluşturulan 'terörist İslam' algısı, ABD ve Avrupa ülkelerinde Müslümanlara karşı büyük bir nefret dalgasına dönüşüyor. Batı medyası, Çin'in Doğu Türkistan'da, İsrail'in Filistin'de, Myanmar'ın Arakan'da sürdürdüğü katliamlara ise ilgi göstermiyor.
İsrail'in 2014 yılında gerçekleştirdiği operasyonlara değinilen UHİM raporunda, İsrail'in son saldırılarda Filistinlilere 2 nükleer patlayıcıya eşdeğer bomba kullandığına dikkat çekiliyor. Binlerce masum sivilin katledildiği saldırılara, Uluslararası Af Örgütü “İsrail savaş suçu işledi" açıklaması yaptığı halde hiçbir yaptırım uygulanmadığı vurgulanıyor.
Hak ihlalleri raporunda yer alan bir diğer ayrıntı ise dünyada en çok silah ihraç eden ülkeler. ABD ve Rusya silah ihracatında rekora giderken, en fazla ithalatı Hindistan yapıyor. Silah sanayine harcanan milyonlara karşın dünyada hala 805 milyon insan kronik şekilde yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya. Diğer tarafta dünyanın en büyük 50 bankasının toplam varlıklarının büyüklüğü, 187 ülkenin bir yılda ürettiği gayrisafi yurt içi hasılaya denk geliyor.
UHİM'in çalışmasında Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün 2014 raporuna da atıfta bulunuldu. UHİM, Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda ve Gezi Parkı olaylarında yanlı olarak eleştirildiğine vurgu yaparken, örgütün; Ferguson, Londra ve Hamburg olayları sırasında gazete ve televizyoncuların maruz kaldığı hukuk dışı uygulamalara değinmediğine de dikkat çekiyor.
Kültür ve sanatın İslamofobi için bir silah olarak kullanıldığı belirtilen raporda, medya spekülasyonlarından biri olarak Hollywood'un dünya siyaseti için film çevirmeye devam etmesine de değinildi. CIA eski hukuk baş müşaviri John Rizzo'nun, geçtiğimiz yıl yayımladığı anılarında pek çok Hollywood yıldızının CIA için ajanlık yaptığını itiraf ettiği hatırlatıldı.
Twitter'ın antisemitizm içerdiği için Fransa'nın silinmesini talep ettiği 350 milyon tweet için olumlu yanıt verdiği, ancak Türkiye'nin buna benzer taleplerini ciddiye almadığı vurgulanırken, AB Temel Haklar Ajansı'nın yayımladığı Kadına Yönelik Şiddet raporuna göre AB ülkelerinde 15 yaşından itibaren her üç kadından birinin fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığının altı çizildi.
Küresel sistemin ortaya çıkardığı mağduriyetlerle sadece yardım ulaştırma yoluyla baş etmenin mümkün olmadığını belirten UHIM Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Küçük, bu mağduriyetleri doğuran sebeplerin iyi araştırılarak ortaya koyulmasının, onları ortadan kaldırmak için en önemli etken olduğunu vurguluyor. Türkiye'de bir benzeri olmayan bu çalışmanın 8 ana başlıkta ele alındığına dikkat çeken Küçük, ihlallerin sadece savaş ve işgalle ortaya çıkmadığının da altını çiziyor.
Çeşitli konularda müstakil raporlar da hazırlayan UHIM, geçen yıl Gezi olaylarının ele alındığı “Gezi Parkı'nın Ağaçları Kim Suluyor" isimli bir çalışmaya imza atmıştı. Merkez, önümüzdeki günlerde yayınlayacağı Avrupa Gerileme Raporu bağlamında, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını da ele almayı planlıyor.